Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Hamilelik Döneminde Değişen Vücuda Psikolojik Olarak Uyum Sağlama Süreci

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:55    Güncellendi: 18.02.2025 21:55
Hamilelik süreci ile birlikte anne adayı fizyolojik ve psikolojik olarak büyük bir değişim geçirir. Bu süreçte bedendeki değişimler hayranlıkla izlenir. Her geçen gün içinde bir canlının büyüdüğünü bilmek; anne olacağını hissetmek ; yaşam boyunca onun sorumluluğunu alacağını düşünmek anne adayının çok farklı duygular yaşamasına neden olur.

Hamileliğin ilk aylarında fiziksel şikayetler daha yoğun yaşanır. Sabah mide bulantıları; enerji kaybı; baş dönmeleri anne adayının bir türlü güne başlayamamasına neden olur. Çalışan ise bu süreç çok daha zordur. Zamanla göğüsler büyümeye başlar. Bu değişimi izlemek bazı anneleri çok mutlu etse de bazı annelerde büyüyen ve sarkan göğüslerle karşılaşma düşüncesi endişe verici olabilir. Aylar geçtikçe alınacak kilolar; oluşabilecek çatlaklar; şişen eller ve ayaklar en büyük sıkıntılardır. Hamilelik sürecinde ve sonrasında ; yeni bedene uyumsuzluk; kendini beğenmeme; eski bedene özlem; sürekli kendini eleştirme; artık eşinin kendisini beğenmediği düşüncesi ve yaşamsal bir mutsuzluk haline dönüşebilir. Mutsuz bir anne bebeğinin hem fiziksel hem de duygusal gelişimini olumsuz etkiler. Bebeği ile yeterli iletişimi kuramaz.

Hamileliğe planlı olarak başlayan anne bu süreci daha rahat geçirir. Değişen vücudundaki her aşamayı merakla bekler ve hayranlıkla izler . Bebek sahibi olmanın doğal süreci olarak kabul eder. Eşi ile bu duygularını rahatlıkla paylaşır ve doğum sonrasında da kendisini önemseyeceğini bilir. Sosyal yaşamdan uzaklaşmaz. Kendine bakmaya devam eder.

Anne adayının psikolojisi bebeğin sağlıklı gelişimi için çok önemlidir. Hamileliğin her ayında psikolojik olarak kendini mutlu ve huzurlu hissetmek için gerekli çabayı göstermesi gerekir.




HAMİLELİK SÜRECİNDE EŞ DESTEĞİ


Eşler; anne ve baba olmaya birlikte karar vermeli ve hamilelik sürecinde ve sonrasında birbirine olan desteği eksik etmemelidir. Bu süreçte tüm sıkıntıyı anne yaşıyor gibi görünse de babanın da duygusal ve yaşamsal değişimleri söz konusudur.

Kadının bu süreçte eşinin desteğine çok ihtiyacı vardır. Bu desteği göremeyen ve hamilelik sürecinde kendini yalnız hisseden kadının doğum sonrası depresyonu yaşaması beklenen bir sonuçtur. Depresyon süreci bebeğin gelişimini olumsuz etkilediği gibi eşler arasındaki iletişimin de bozulmasına neden olmaktadır.

Birlikte yeterli zaman geçirebilen; sevgisini sözcüklerle ya da davranışları ile gösteren; duygularını paylaşan; değişen bedeni ile onun seven ; yorgun olduğunda anlayışlı olan; evde sorumluluk paylaşabilen bir eş anne adayını psikolojik olarak olumlu etkileyecektir. Değişen hormonel yapı ; yorgunlukla bağlantılı olarak yaşanan hızlı duygu değişimleri ve öfke patlamaları karşısında sabırlı olmak gerekir. Cinsel yaşamın yarattığı duygular paylaşılmalı ve bunun bir sorun olmadığı ifade edilmelidir. Doğum öncesinde alınan bir kurs söz konusu ise birlikte gidilmeli ve doktor kontrollerinde aktif olarak rol alınmalıdır. Doğum öncesi ve sonrasındaki tüm planlamalarda alınacak görevler belirlenmelidir. Doğum sonrasında bebeğin bakımı ve uyku düzeni konusunda rol alınmalıdır. Bebekle gerektiği zamanlarda baş başa kalınmalıdır.Bu hem eşin dinlenmesini sağlayacak hem de babanın kendine güven kazanmasına zemin hazırlayacaktır. Gün içerisinde daha sık telefonla aranarak nasıl olduğu ; kendisini nasıl hissettiği; bebekle birlikte evliliğin daha faklı bir boyut kazandığı gibi konuşmalar yapılabilir.Ara ara yapılan hoş sürprizler ilişkiyi yeniden canlandırabilir.

Sevildiğini ve beğenildiğini hisseden bir kadın duygusal olarak hamilelik psikolojisinden daha kolay çıkacaktır. Kendine güvenen; bebeğine yetebilen ; onun ihtiyaçlarını doğru bir şekilde karşılayan; mutlu biri olarak evliliğini daha sağlıklı bir şekilde yürütecektir. Gelen bebek dışında bir kardeş söz konusu ise annenin üzerindeki yük daha fazla olacağından baba diğer çocuğun sorumluluğunu daha çok üstlenebilir. Roller değişmeli olarak paylaşılabilir. Gece uyanmalarında nöbetler sıra ile tutulabilir.

Yeni gelen bebekle değişen aile hayatının; evlilik için riskli bir süreç olduğunun eşler tarafından fark edilmesi çok önemlidir.Araştırmalar bir çok evliliğin hamilelik sürecinin yarattığı nedenlerden dolayı sonlandığını ya da eşlerin birbirinden uzaklaştığını göstermektedir. Sabır ve anlayış bu dönemde çok önemlidir. Çatışmaların ve uzaklaşmaların fazla olduğu dönemlerde bir uzman desteğine başvurulması hem sağlıklı bir hamilelik süreci hem de evlilik açısından çok önemlidir.

Psikolog Eda Gökduman