Nasıl ki dünyamızın dörtte üçü sularla kaplıysa vücudumuzun da büyük bir bölümü sudan oluşur. Yaşam için oksijenden sonra gelen en önemli madde sudur. Yaşamak için;sağlık için su gereklidir. Bir insan susuz ancak 6 gün yaşayabilir.
İnsan vücudunun su içeriği yaşa ve cinsiyete göre %42 ile %71 arasında değişir. Çocuklar da su oranı yüksektir. Yaş ilerledikçe suyun yerini yağ dokusu alır. Yetişkin bir insan vücudunun %75 ‘i sudur. Bunun % 90’ı kas ve yumuşak dokularda ;% 10’ nu da kemiklerde bulunur. Suyun yaklaşık üçte ikisi vücut hücrelerinin içerisindedir. Üçte biri ise damarlardadır ve bir kısmı da dokulara esneklik sağlayan hücreler arasında tutulur.
SUYUN ORGANİZMADAKİ ROLÜ
Su vücudumuzda sayısız fonksiyonlar gerçekleştirir. Yetersizliği çok önemli sağlık sorunlarına yol açar. Su vücudumuzda gerçekleşen kimyasal olaylar için bir ortam yaratır. Besin öğelerinin hücrelere taşınmasında;artık maddelerin;hücrelerden taşınmasında;vücudun toksinlerden arınmasında suyun çok büyük bir önemi vardır. Enerji oluşumunda rol alan su aynı zamanda vücut ısısı yükseldiğinde de deride ısıya dönüşerek;vücudun ısı dengesini sağlar;deriye canlılık verir. Dolaşım ve boşaltım sistemimizi düzene sokar;bağışıklık sistemini güçlendirir. Kaybedilen mineralleri vücuda geri kazandırırken yeni hücre üretimini de hızlandırır.
Yeterli su içilmeyip vücut su gereksinimini karşılayamadığın da harcadığı sıvılardan tasarrufa gider. Dolayısıyla vücudun zehirli maddeleri ter ve idrar yoluyla dışarıya atma kapasitesi düşer.
SU KAYBI = DEHİDRATASYON
Su yetersizliği sonucu vücudun susuz kalması;dehidratasyondur. Böyle kimseler kendilerini hasta;yorgun;bıkkın ve halsiz hissederler. Aşırı durumlarda bir miktar sıvı alımı bile hızlı bir iyileşmeyi sağlar.
Kabızlık;kuru ve döküntülü deri;burun tıkanıklıkları;yineleyen idrar yolu enfeksiyonları;kuru öksürük;baş ağrısı; böbrek taşları;yeterli su içilmediği zaman sıkça karşılaşılan sorunlardır. Vücuttaki susama mekanizması;dehidrate olmadan su içmemizi sağlar. Ancak susama hissi vücut gerçekten çok susuz kaldığında da ortaya çıkabileceğinden;çok da güvenmemek gerekir
Özellikle yaşlılarda bu mekanizma daha az etkilidir. Bu yüzden düzenli su içmeyi alışkanlık haline getirmek çok önemlidir.
Yoğun egzersiz sırasında;susama mekanizması gerçek gereksinimin gerisinde kalır. Böyle durumlarda susama;su kaybının iyi bir belirleyicisi değildir. Ağır işlerde çalışanlar veya sporcular gibi ağır fiziksel aktivitesi olanlar susama mekanizması çalışmadan su ihtiyaçlarını
karşılamak zorundadırlar. Yerine konmayan az miktardaki sıvı kaybı performansı bozabilirken daha da kötüsü sıcak çarpması ve ölüme bile neden olabilir.
Dehidratasyonun diğer nedenleri;uzun süren kusma;ishal;ateş gibi hastalıkların yanı sıra yüksek protein diyetleri veya fazla alkol tüketimidir. Alkol ve yüksek protein içeren diyetler Fazla miktarda idrar oluşumuna neden olurlar. Fazla miktarda alkol tüketiminden sonra hissedilen aşırı susama bunun sonucu olarak görülür.
NE KADAR SU İÇMELİ
Vücudumuz gün boyu terleme;solunum;boşaltım yoluyla su kaybeder. Bu kaybedilen suyun yerine konması gereklidir. Fiziksel aktivite de suya olan gereksinimi değiştirir. Fiziksel olarak aktif olmayan kişilerin günde 10 bardak sıvı almaları gerekir. Bu miktarı günlük aldıkları yiyecekler ve sıvılarla karşılayabilirler. Yüksek fiziksel aktivitesi olanlar;sıcak ortamlarda yaşayanların su gereksinimleri daha fazladır.
Özel durumlarda da su ihtiyacı değişir. Kusma ve ishali olan hastalarda suya ihtiyaç çok daha fazladır. Gebelikte de sıvı ihtiyacı arttığı için;gebelerin günlük sıvı alımlarını %50 artırmaları gerekir. Günlük su gereksiniminin en az yarısı sudan karşılanmalıdır…
Kadınlarda adet günlerinden önce su toplaması şikayetine sık sık rastlanmaktadır. Böyle günlerde daha fazla su .içmek gereklidir. Vücutta su toplanmasının nedenlerinden biri vücutta sodyum birikimidir. Bol miktarda su içmek vücutta biriken sodyumun atılmasını sağlar.
VÜCUDUMUZA GEREKLİ SUYU NERELERDEN ALIRIZ ?
Vücudumuzun su ihtiyacı metabolizma;yiyecek ve içeceklerden karşılanır. Metabolik su;besin ögelerinin metabolizmaları sonucu oluşur. Metabolik suyun miktarı;diyetin bileşimine göre değişir. Diyetin proteine göre karbonhidrat ve yağının yüksek olması metabolik su miktarını artırır.
Bir çok içecek %85 ten fazla su içerir. Sebze ve meyvelerin ise %75-90 ı sudur. Etler çeşidine bağlı olarak %50-70 oranında su içerirler. Pişirme yöntemi bu değeri düşürür.
Yetişkin bir kişinin günlük su gereksiniminin 6 bardak kadarı sıvılardan;4 bardak kadarı da yiyeceklerde bulunan sudan karşılanır. Çorba; süt; ayran; çay; kahve; bitki çayları; meyve suları günlük sıvı alımında önemli yer tutarlar. Su yerine kolalı içecekler;çay ve kahve içmek suya olan gereksinimi karşılamadığı gibi artırabilirler. Bu tür içeceklerin içerdikleri kafeinin vücuttaki suyu atma özelliği vardır. Meyve suları ise içeriklerinde bulunan şekerin su çekici özelliğinden dolayı sindirim kanalında fazladan sıvı gereksinimi yaratabilirler.
Bu nedenlerle günlük sıvı gereksinimini karşılayacak en doğru ve sağlıklı kaynak SUDUR.
SU İÇMEK İÇİN ÖNERİLER
Size önerilen ( yeterli) miktarda su içmek sizin için her zaman bir problem ise; şu ip uçları size yardımcı olacaktır.
-eğer musluk suyu içmekten hoşlanmıyorsanız arıtılmış su daha lezzetli ve daha iyidir. Ya da şişe suyu kullanabilirsiniz;
-beğendiğiniz tada ulaşana kadar suyun sıcaklık derecesini değiştirmeye çalışın;
-bitki çaylarını deneyin. Kafein içermeyen pek çok lezzetli çay işe yarayacaktır.
Günlük 2-3 litre sıvı tüketilmelidir. Zayıflama diyeti; metabolik artıkların atılabilmesi için uygun sıvı miktarını sağlamalıdır. Yemekle beraber alınan sıvılar mide dolgunluğunu arttırır. Yemek öncesi ; sırası ve sonrası bol su içilmelidir.