Ben aşağıda belirtilen “Engelliler Hakkında Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 24.07.2008 tarihinde yürürlüğe girmeden ve yürürlüğe girdikten sonra ; “Engelli Raporlarının Düzenlenmesi ve Engellilerin Eğitim Haklarının ihlali vb. konularını “ duyduğum endişe ve kaygılarımı çeşitli “Makalelerimde” dile getirmiştim. Yasada belirtilen süre 0lan 24.02.2008 tarihi dolmadan “Nihayet Yönetmelik Taslağı Çıktı!...” sanırım; çok kısa bir sürede son şekli verilerek; yönetmelik yayımlanacaktır. Ancak makalelerimde de belirttiğim hususlara ek olarak; “Taslak Yönetmeliği” okuyucularımla paylaşarak; engellilerin yasal eğitim haklarının korunması ve kurumların yaşayabileceği sorunları bir defa daha “Taslak Yönetmelik” üzerinde ne gibi düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. İlgili taraflarla paylaşmak ve tartışmaya açarak; ilgili veli; uzman; kurum temsilcileri; yetkililerin dikkatlerine sunarak; kamuoyu oluşturmak istiyorum. Bu konunun “Yönetmelik Taslağı’ na” son şekli verilip; uygulamaya geçilmeden ilgililere ışık tutacağına inanmaktayım
BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 5793 Kabul Tarihi: 24/7/2008
MADDE 25 – 3797 sayılı Kanunun ek 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"EK MADDE 3 – Özürlü sağlık kurulu raporu düzenlemeye yetkili sağlık kurum veya kuruluşlarınca verilen sağlık kurulu raporuyla asgari % 20 özürlü olduğu tespit edilen ve özel eğitim değerlendirme kurulları tarafından da eğitsel değerlendirme ve tanılamaları yapılarak 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen destek eğitimini almaları uygun görülen; görme; işitme; dil-konuşma; spastik; zihinsel; ortopedik veya ruhsal özürlü bireylerin; eğitim giderlerinin her yıl Maliye Bakanlığınca belirlenen tutarı; Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulan ödenekten karşılanır.
Bu özürlü bireylerin; özür grupları ve dereceleri ile özür niteliğine göre eğitim programlarının kapsamı ve eğitim süreleri; Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça hazırlanacak ve bu kanunun yayımını izleyen 6 ay içinde yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir.
Söz konusu eğitim hizmetini sunan veya yararlananların; gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle fazladan ödemeye sebebiyet vermeleri durumunda bu tutarlar; iki katı ve kanuni faiziyle birlikte ilgililerden müteselsilen geri tahsil edilir. Bu fiillerin özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri tarafından tekrarı hâlinde; ayrıca kurum açma izinleri
iptal edilir." hükmü getirilmişti.
MADDE 48 – Bu Kanunun;
a) 4 üncü maddesi yayımını izleyen ayın birinde;
b) 5 inci maddesi 15/7/2006 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde;
c) 24 üncü maddesi 1/1/2007 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde;
ç) 25 inci maddesi 1/1/2009 tarihinde;
d) 29 uncu maddesiyle 4706 sayılı Kanuna eklenen geçici 10 uncu madde 1/1/2009 tarihinde;
e) 46 ncı maddesinin dördüncü fıkrası 15/8/2008 tarihinde;
f) Diğer hükümleri yayımı tarihinde;
yürürlüğe girer.
Bu. Düzenleme; 48.Maddenin ç) fıkrasında ise; 25 inci maddesi; 1/1/2009 tarihinde yürürlüğe girer” hükmü getirilmiştir. Ülkemizdeki; MEB Bağlı; Rehberlik ve Araştırma Merkezleri bu madde gereği; 0cak 2009 tarihinden itibaren tüm engellilerin; Eğitsel İncelemelerinin yapılıp “Eğitsel Değerlendirme Kurulu Raporları” nın düzenlenebilmesi için; Sağlık Kurulu Raporu alma yükümlüğünü getirmişti.
Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 18.12.2008 tarih ve 5102 sayılı teklif yazıları ; “aynı tarihlerde iki önemli gelişme yaşanarak “ Engellilerin Eğitimine“ olumlu katkılar sağlayacak düzenlemeler yapılmıştır. Umut ederim DEHB olan çocuklarımız içinde aynı duyarlılık bir an önce gösterilerek; bir program hazırlanıp; uygulamaya girer.
Engellilerin Eğitimi konusunda; Özel Eğitim ve Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından teklif edilen her iki program; MEB Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nca görüşülerek kabul edilmiştir.
Bu yararlı çalışmalarından dolayı MEB’ nda emeği geçen İhtisas Komisyonu; Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü; Talim Terbiye Kurulu ve emeği geçen diğer kurum; komisyon ve birimlerin üye ve yetkililerini ayrı; ayrı kutluyorum. Engellilere yapılan bu önemli ve yararlı hizmetlerin; hiçbir zaman unutulmayacağına inanmaktayım.
01.01.2009 ‘ da yürürlüğe giren; programlardan:
Birincisi; 26.12.2008 tarih ve 286 tarihli “Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programı”
İkincisi; 26.02 2008 tarih ve 287 sayılı kararlarında yer alan “Özel Öğrenme Güçlüğü Destek Eğitim Programı” kabul edilerek 01.10.2009 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yürürlüğe girmiştir.
Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programında; En Önemli Yenilik ve Düzenlemelerden biri ve önemle önemsemesi gereken; RAM Modülünde yapılan düzenlemelerdir.
RAM Modülü uygulamaya konulunca; usulsüz geçişler önlenmekle kalmamış; kurumların usulsüz ve haksız aldıkları eğitim gelirleri önlenmiş ve devletin engellilerle ilgili mükerrer ödemeleri ortadan kaldırılmıştır.
Yeni düzenlemede ; Öğrenme ve Öğretme süreçlerine uygun ve her modül birbirinin devamı kendi içinde bir bütünlük ve standart teşkil eden; işlevsel olarak aşama; aşama birbirini tamamlayan ve ölçme değerlendirme sürecini kolaylaştıran bir yapıda hazırlanmıştır.”Öz Bakım Becerileri kazanan bir engelli çocuğumuz; bu aşamadaki tüm eğitim hedef ve davranışları kazandırıldıktan sonra; devamı olan ve ihtiyaçlarını karşılayacak; “Günlük Yaşam Becerileri “ Modülü bir zincirin halkası gibi düşünülerek; bir üst modüldeki eğitim programının önerilmesi; yıllardır savunduğumuz; çok önemli bir gelişme olarak programda ve yönetmelikte yer almaktadır. Bu nedenle ilgilileri bir defa daha kutluyorum. Ancak yeri gelince açıklayacağım; kurumların ayda vermesi gereken bireysel ve grup seans/ders saati modüllerde belirtilen süreyi çoğu modülde karşılamaması durumunda; belirtilen süre doluncaya kadar ayni eğitim modülü önerilmeye devam edecek midir? Anlaşılamamakta ve açıklamaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Şimdi “Yönetmelik Taslağı’nı” madde; madde ele almak istiyorum.
En kusursuz hazırlanan yönetmeliklerde bile; gözden kaçan bazı noksanlıklar bulunabilir. Çünkü kul yapısıdır. Gözden kaçan; o an anımsanmayan ve yönetmeliğe eklenmesi düşünürken; eklenmeyen hususların olması doğal karşılanmalıdır. Bu nedenle çıkacak yönetmelikte; bu gibi hususları hatırlatmak ve ilgillerin dikkatlerini çekmek adına yönetmelikte ne gibi düzenlemeler yapılması gerektiği yada ihtiyaç duyulduğu konularında; bazı yorumlar getirmek istiyorum. Amacım burada hata yada noksanlık bulmak değildir.. Yönetmelik çıkmadan aksaklıkların görülerek; gerekli düzenlemelerin yapılmasına katkı sağlamaktır. Yönetmelikte nelerin yer almasına ihtiyaç bulunmaktadır. Hangi hususlara yer verilmesi yararlı olacaktır.
ÖZÜRLÜ BİREYLERİN DESTEK EĞİTİM GİDERLERİNİN KARŞILANMASINA DAİR YÖNETMELİK (Taslak)
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç; Kapsam; Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1- (1) Bu Yönetmeliğin amacı; özürlü sağlık kurulu raporu düzenlemeye yetkili sağlık kurum ve kuruluşlarınca verilen sağlık kurulu raporuyla asgari %20 özürlü olduğu tespit edilenlerden; 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden özel eğitim değerlendirme kurulları tarafından eğitsel değerlendirme ve tanılamaları yapılarak destek eğitim almaları uygun görülen görme; işitme; dil konuşma; spastik; zihinsel; ortopedik veya ruhsal özürlü bireylere ve ailelerine uygulanacak destek eğitim programlarının kapsamı ve sürelerinin belirlenmesi ile söz konusu eğitim giderlerinin her yıl Maliye Bakanlığınca belirlenen tutarının Bakanlık Bütçesine bu amaçla konulan ödenekten karşılanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir.
MADDE 1- “Özürlü bireylere ve ailelerine uygulanacak destek eğitim programlarının kapsam ve sürelerinin belirlenmesi
Birinci maddede; yukarda ifade edilen cümlede iki eğitim türünden söz edilmektedir.
a) Özürlü bireylere uygulanacak destek eğitim programı: MEB Talim Terbiye Kurulu tarafından onaylanıp; 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Destek Eğitim Programları “26.12.2008 tarih ve 281; 282………287 sayılı” nda belirtilmiştir.
b) Ailelerine uygulanacak eğitim programı:Ailelerin; çocuğunun engelini kabul etmesi; engelli haklarını ve sorumluluklarını bilmesi; çocuğunun güçlü ve zayıf yönlerini tanıması; uygun eğitim programlarını pekiştirici aile ortamında çalışma ; egzersiz ve uygulamalar yapması ve öğrendiklerini pekiştirerek; kalıcı hale gelmesini sağlamak vb amaçlarla düzenlenen destek eğitim programlarıdır. “ Aile Eğitim Programları genelde Psikolog/ Rehber Öğretmenin planlama ve koordinatörlüğünde; gerektiğinde kendisinin katılımı ve ilgili uzmanlardan oluşan ekip tarafından yürütülür.
Yukarda belirtilen ( a) fıkrasında her program ve modül için kaç seans/ ders eğitim uygulanacaktır. “ Modül ve süreleri belirtilmiştir”
Sorun bulunmamaktadır.
Ancak; (b) fıkrasında Aile Eğitim Programları; yıllardan beri uygulamada çıkan güçlükler nedeni ile uygulanamamakta yada katılım çok yetersiz “% 1 yada 2 “ olmaktadır. “Ailelerin; eğitim programlarına katılım için kurumdan beklentileri yüksek düzeylerdedir. “Servisle getirip; götürmek; gün ve süreleri kendi koşullarına göre düzenlemek vb.” Kurumlara ek maddi yük getirecek bu sorunun çözümünde alternatif çözümler üretilmelidir. “ Kurumlarca hazırlanan; Aile Eğitim Programı ; aylık ders saati süreleri belirtilecek şekilde hazırlanmalı ve ilçe/ il tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girmeli; bu süreler için belirlenen ders saati ücreti mevzuat hükümlerine uygun ödenekten; kurumlara ödenmelidir. 6. Maddenin 3 fıkrasında belirtilen; ayda 1 seans/saat aile eğitimi; kurum giderlerini karşılayacak gerçeklikte değildir. En az 2 saat olmasında yarar vardır.
Dayanak MADDE 2- (1) Bu Yönetmelik; 30/04/1992 tarih ve 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun Ek 3 üncü maddesi ve 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 3- (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Aile Eğitimi: Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin destek eğitimine katkı sağlamak amacıyla aileye ve/veya veliye verilecek her türlü danışmanlık ve rehberlik hizmetlerini içeren eğitimi; b) Bakanlık: Milli Eğitim Bakanlığını; c) Bireysel Eğitim: Özel destek eğitimine ihtiyacı olan özürlü bireylerin gelişim ve bireysel yeterlilikleri dikkate alınarak; özür grupları ve dereceleri ile özür niteliğine göre belirlenmiş destek eğitim programlarına göre özürlü bireye özel hazırlanmış ve birebir yapılması gereken eğitimi; ç) Destek Eğitimi: Destek eğitim programlarına uygun olarak kurumlar tarafından özürlü bireylere verilen bireysel ve grup eğitimini; d) Destek Eğitim Programı: Kurumlarca verilen destek eğitimine ihtiyacı olan bireylerin özür grupları; dereceleri ve özür niteliği ile bireysel gelişim yeterlilikleri dikkate alınarak hazırlanan ve Talim ve Terbiye Kurulu tarafından onaylanmış eğitim programını; e) Eğitim Personeli: Talim ve Terbiye Kurulunca belirlenen destek eğitim programlarını uygulamakla görevli olan ve ilgili mevzuatında belirtilen niteliklere sahip; kurumlarda görevli yöneticiler ile eğitim-öğretim personelini; f) Grup Eğitimi: Özür grupları; özür niteliği ve derecesi; özürlünün takvim yaşı ve gelişim özellikleri dikkate alınarak özürlü bireylerden oluşan gruplara verilen eğitimi; g) Modül Destek Eğitimi Programı: Özür gruplarına göre hazırlanan destek eğitim programlarının; özürlü bireylerin durumu da göz önünde bulundurularak uygulanacak modülleri; ğ) Kurum: 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan ve destek eğitim programı uygulayan özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerini; h) Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu Raporu: Özel eğitim değerlendirme kurulları tarafından yapılan eğitsel değerlendirme ve tanılama sonucunda özel destek eğitimine ihtiyacı olduğu belirlenen bireyler için düzenlenen raporu; ı) Özürlü Sağlık Kurulu Raporu: Özürlü sağlık kurulu raporu düzenlemeye yetkili sağlık kurum veya kuruluşlarınca hazırlanan; bireyin özür ve sağlık durumunu; yararlanabileceği hakları ve çalıştırılamayacağı iş alanlarını belirten belgeyi; i) Özürlü Birey Modülü: Bu Yönetmelik kapsamındaki kurumlara devam eden özürlü bireyler ile idareci; öğretmen; personel ve kuruma ait bilgilerin elektronik/bilgisayar ortamında kayıt ve takibinin yapıldığı sistemi; j) Seans/saat: Özürlü birey için destek eğitim programlarında belirtilen eğitim ortamlarında gerçekleştirilen en az 45 dakikalık bireysel ve grup eğitim süresini ifade eder.
MADDE 2. madde mevzuat hükümlerine uygundur.
MADDE 3.( h) fıkrasından dolayı ilgilileri bir defa daha kutlarım. Ancak bu maddenin daha da açıklanmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Benim çeşitli Makalelerimde belirttiğim sorunları (h;ı) fıkralarını birleştirerek açıklayıp; ilgililerin dikkatini çekmek istiyorum.
3797 Sayılı Kanunun Geçici Maddesi 3 – Bu Kanunla öngörülen tüzük ve yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar; mevcut tüzük ve yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Hükmü yer almasına karşın yeni uygulama 01.10.2009 tarihinde başlamıştır. “Bu Kanunun Ocak 2009 tarihinden itibaren yürürlüğe girmesi” bir çok sorunları da birlikte getirecektir diye düşünüyorum….. Tahmin ettiğim sorunlar:
- Tıbbi Tanılama hastanelerce yapılır; “ Sağlık Kurumlarında; IQ Testleri “ Eğitsel Tanılama gerektiren Zorunlu Okul Öncesi ve İlköğretim öğrencileri için Tıbbi Rapor düzenlenmemesi sorunu yaşanabilir.
- Hastanelerde Çocuk Ergen Psikiyatrisi kadrosu olmaması durumunda ; Psikiyatri Servisleri belirli yaş gruplarını; ilgili başka sağlık kurumlarına yönlendirmeyi düşünebilirler. - Sağlık Kurullarında Psikolog kadrosu olmaması durumunda “Tıbbi Tanılama “ yapılamayacağı için engellileri kabul etmeyebilirler.
-Hastaneler; olumsuz koşularını ve engelli sayısının ihtiyaçlarını karşılayamayacakları vb. düşüncelerle; - Engellileri; kendileri dışındaki farklı sağlık kurumlarına sevk ederek ; istemeden de olsa mağduriyetlere sebep olabilirler;
Yaşanması muhtemel burada belirtemeyeceğim bir çok sorun çıkması; kaçınılmaz olacaktır diye düşünüyorum. Umarım yukarda sıraladığım ve kaygı duyduğum sorunlar çıkmaz ve engellilerin eğitim öğretim hakları yasalara uygun ve kolaylaştırıcı unsurlar egemen olarak gerçekleşir.
Engellilerin Tıbbi Tanılama için sağlık Kurulları ve Eğitsel Tanılama için Rehberlik araştırma Merkezleri arasında mekik dokuması yetmezmiş gibi bir kurumdan diğer farklı sağlık kurumlarına sevkleri engelli ailelerinin daha fazla mağduriyetine yol açacak; bazı aileler yılgınlığa düşerek; çocuklarının eğitim hakkından vazgeçeceklerdir. Şunu hatırlatırım “ Okul Öncesi ve İlköğretim engelliler için de zorunlu ve parasızdır.”
Kısacası Sağlık Kurullarının yasada belirtildiği gibi bulunduğu ildeki tüm engellilerin “Tıbbi Tanılama” için koşulları ne kadar uygundur; bu kurumların yetkililerinin görüşleri alınmış mıdır ….. vs…. vs…..
Hastanelerde çıkması muhtemel sorunlar:
Hastanelerde; Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi olmaması durumunda çocuklar için 'özellikle 14 yaş altı' rapor alma istemlerinin geri çevrilmesi.....
Hastanelerde Tıbbı Tanılama ' IQ Testleri' yapacak; Psikolog olmaması yada Psikolog sayısının yetersizliği; rapor almak için müracaat eden engelli sayısının çokluğu; IQ Testlerini hangi uzman uygularsa uygulasın belirli bir süre alması ' Gerçekten her engelliye IQ Testi uygulanmaya kalkılsa günde bir Psikolog en fazla 5 ile 10 engelliyi test uygulayarak; tanılayabilir. “ Psikologların uygulayacağı Tıbbi Tanılama ; IQ Testleri uygulanma süresi bir saatten daha az olması mümkün değildir. Psikolog; Eğitsel Tanı yapamaz !.. 'Uygun eğitsel testler ve tanılama için hizmet-içi eğitim almamıştır. Ancak tıbbı tanılamalarda uzmandır. Ülkemizdeki kullanılan ölçme araçları objektif ve güvenilir değildir. Daha doğrusu; çoğu standartlara uygun değildir. Yaşlara ve engel gruplarına göre; ayrı ayrı yapılandırılmalarına ve İlden ile; kırsal yörelere göre ayrı; ayrı normlarının düzenlenmesine ihtiyaç vardır.
TKT-7-14 Türkiye normları düzenlenmiştir. Bu ölçme aracı; diğer eğitsel tanılama araçları gibi Eğitsel Tanılama amaçlı düzenlenmiş ve Türkiye normları yaşlara göre; il ve kırsal yörelere göre ayrı ayrı düzenlenmiş objektif bir testtir. “Diğer değişle geçerliliği ve güvenirliği yüksektir.” Okul öncesine Denver Gelişim ve Tarama ölçeği ve benzeri bir çok Eğitsel Tanılama Testi MEB Hizmet-içi eğitim kursları açılarak; RAM görevlileri eğitilmişlerdir.
Bu nedenle; Okul öncesi ve Okula devam eden 'Eğitilebilir ve hafif eğitilebilir' öğrencilere Psikolog meslektaşlarım Eğitsel Tanılama yapacak eğitimi almamışlardır. Eğitsel Tanılama yapmazlar. Ancak tıbbi tanılama yaparlar. Tıbbı tanılama konusunda eğitim almışlardır ve yeterlilikleri; uzmanlıkları bulunmaktadır.
Ülkemizde kullanılan IQ Testlerinin uygulaması; 40 dakika ile 60 dakikadan daha az olmamakta; en az değerlendirme ile her engelli çocuk için; bir ile bir buçuk saat sürede uygulanıp; değerlendirilmektedir. ' Denver Gelişimsel Tarama Testi; Stanford Binet Testi; Wiscr; MMPI; Rorchach; Kent; Cattel; Likert; Ankara Gelişim vb.' ve burada adının belirtmediğim bazı testlerin hepsi IQ Testi olmadığı gibi bir bölümü Eğitsel Tanılama amaçlı geliştirilmiş yada standardizasyonu “ Bazılarının ülkemizde standardizasyonu yapılmıştır. Denver; TKT; Ankara Gelişim vb” yapılmış; bir çoğunun Türkiye Standardizasyonu yapılmadığı; çoğu yetişkinler için düzenlenmiş yada yada Türkiye normlarına uygun düzenlenmiş değildir. Yine bu testlerin özellikle IQ Testlerinin çoğu kişilik belirlemek ve ölçmek için kullanılan testlerdir.
Bu ve benzeri sorunlar bir tarafa; hastanelere her gün çok sayıda müracaat eden engelli sayısının gereğinden fazla olması; bu engellileri tanılamak ve engelli talepleri karşılamak için ' Yalnız engelli değil; maaş çıkarma; bez alma; evde bakım; psikolojik inceleme; psikoterapi alma vb. büyük bir hedef kitlesinin ihtiyaçlarını ve taleplerini karşılamak; kısacası Psikologların; tüm hastalara “hedef kitleye” bakma; tanılama; test uygulama ve değerlendirme; terapi vb. hizmetleri yerine getirme durumundadır. ' Bu yoğun çalışma ortamında; elindeki yukarda belirttiğim özelliklere sahip; bu testlerle “ IQ Testleri” Psikologların ; mesai saati süresinde başını bile kaşıma ihtiyacı duymadan; yetersiz psikolojik ölçme aracı ile onlarca hastasına “IQ testi yaparak”; Tıbbı Tanılamasını ve bunun sonucu verilen Sağlık Kurulu Raporunun objektif olacağını nasıl bekleyebiliriz.
Bu koşulların sonucu olarak hastanelerimiz; risk almamak için rapor alması gereken bazı engellilere de “ Aşağıda örnek verdiğim Örgün Eğitime devam eden her öğrenciye “eğitilebilir ve hafif eğitilebilir olup; akademik yönden akranlarının birkaç yıl gerisinde olan: Adını; soyadını; günlük yaşamda kullanılan kavramları sorarak; olumlu cevap aldığı her öğrenciye harf; hece;renk; geometrik şekil vb. kavramı olmasa bile…..” olumsuz rapor düzenleyebilecektir......
Anayasa ve yasalar gereği özürlülerin eğitim hakkını engellemeden uygulanabilmesi için 0-18 yaş yada çıkacak yönetmelikte belirlenecek belirli bir yaş aralığındaki engellilerin“ Okul Öncesi yada İlköğretim çağında ve örgün Eğitime Devam eden engelliler : Bu engellilerin IQ Testlerinde belirlenen düzeyde ve Tıbbi İnceleme gerektirecek yada Sağlık Kurulu raporu düzenlenmesini gerektirecek bir sorun olmayabilir. Olmaması da doğaldır. B u engel gruplarının tüm gelişim alanlarındaki özellikleri; eğitim performansları ve ihtiyaçları; akademik yeterlilikleri ve bilişsel gelişimleri; çevre; “özellikle aile” okul “Özellikle sınıfların kalabalık oluşu ve ilgilenilememesi ve öğretmen “ ve engellinin özelliklerinden kaynaklı faktörler nedeni ile emsallerinden geri olabilirler “Örnek: Öğrenci 4. sınıfa geldiği halde birinci sınıf seviyesinde Akademik yeterliliği olabilir.” İşte bu tür engelliler için Tıbbi Tanılamaya gerek duyulmadan; Rehberlik Araştırma Merkezleri tarafından Özel Eğitim Değerlendirme Raporları düzenlenmesi daha uygun olacaktır. ” Eğitsel Tanılama sonucu rapor düzenlenmesi” bunun dışında kalan engelliler için yasada belirtildiği gibi “Tıbbi Tanılama” yani Sağlık Kurulu Raporları gereği Rehberlik Araştırma Merkezlerince özel eğitim öneri ve yönlendirilmesinin yapılmasının bütün bu sorunları ortadan kaldıracağına inanmaktayım.
Anayasamızın 42 . Maddesinde “Devlet Özel eğitime ihtiyacı olan bireyler için topluma yararlı kılacak önlemler alır….” hükmü; yine 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda “Eğitim Hakkı ve Eğitimde Fırsat Eşitliği “ başlıklarında; “Özel eğitime muhtaç ve korunmaya muhtaç çocukları yetiştirmek için özel tedbirler alır….” hükmü yer almaktadır. 222 sayılı İlköğretim Kanunu “Özel eğitim gerektiren bireyler için okul ve sınıfların açılması” ve 4306 sayılı 8 Yıllık Zorunlu ve Kesintisiz Eğitim Kanunda “Özel eğitim gerektiren bireylerin eğitim süreleri zorunlu ve kesintisiz 8 yıl olmuştur.” ; 573 sayılı Özürlülerle ilgili Kanun Hükmünde kararname Madde.3 a) 'Özel eğitim gerektiren birey'; çeşitli nedenlerle; bireysel özellikleri ve eğitim yeterlilikleri açısından akranlarından beklenilen düzeyden anlamlı farklılık gösteren bireyi “ ve ;
d) 'Tanılama: eğitsel amaçla; bireyin tüm gelişim alanlarındaki özelliklerinin belirlenerek değerlendirilmesi sürecini; ifade eder.”
e) Özel eğitim gerektiren bireylerin her tür ve kademedeki eğitimlerinin kesintisiz sürdürülebilmesi için her türlü rehabilitasyonlarını sağlayacak kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılır. h) Özel eğitim politikalarının geliştirilmesinde; özel eğitim gerektiren bireylerin örgütlerinin görüşlerine önem verilir. ve 5378 sayılı bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılması hakkında kanunun “Eğitim Hakkı: “Hiçbir gerekçeyle özürlülerin eğitim alması engellenemez” aynı kanunda “Tanısı konulmuş özel eğitim gerektiren 37-72 ay arasındaki çocuklar için okul öncesi eğitim zorunludur ….”. Sınıflandırma MADDE 5.-Özürlülerle ilgili derecelendirmeler; sınıflandırmalar; tanılamalar uluslararası özürlülük sınıflandırması temel alınarak hazırlanan özürlülük ölçütüne göre yapılır. Özürlülük ölçütünün tespiti ve uygulama esasları; Maliye Bakanlığı; Sağlık Bakanlığı; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Erken tanı ve koruyucu hizmetler MADDE 11.- Yeni doğan; erken çocukluk ve çocukluğun her dönemi fiziksel; işitsel; duyusal; sosyal; ruhsal ve zihinsel gelişimlerinin izlenmesi; genetik geçişli ve özürlülüğe neden olabilecek hastalıkların erken teşhis edilmesinin sağlanması; özürlülüğün önlenmesi; var olan özrün şiddetinin olabilecek en düşük seviyeye çekilmesi ve ilerlemesinin durdurulmasına ilişkin çalışmalar Sağlık Bakanlığınca planlanır ve yürütülür. MADDE 15.-Hiçbir gerekçeyle özürlülerin eğitim alması engellenemez. Özürlü çocuklara; gençlere ve yetişkinlere; özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak; bütünleştirilmiş ortamlarda ve özürlü olmayanlarla eşit eğitim imkânı sağlanır. Eğitsel değerlendirme MADDE 16.-Özürlülerin eğitsel değerlendirme ve tanılaması il milli eğitim müdürlükleri rehberlik araştırma merkezlerinde uzman kişilerden oluşan ve özürlü ailesinin yer aldığı özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından yapılır ve eğitim plânlaması geliştirilir. Bu plânlama her yıl yeniden değerlendirilerek gelişmeler doğrultusunda gözden geçirilir.
Bu sorunları düzenleyici; hususların yönetmelikte yer alacağına inanmaktayım.
İKİNCİ BÖLÜM
Eğitim Programları; Süre; Ölçme ve Değerlendirme Özür Grupları MADDE 4- (1) Özür grupları: görme; işitme; dil-konuşma; spastik; zihinsel; ortopedik veya ruhsal olmak üzere; 7 özür grubundan oluşur. Destek eğitim Programları MADDE 5- (1) Görme; işitme; dil-konuşma; spastik; zihinsel; ortopedik veya ruhsal özürlü bireylere kurum tarafından verilecek destek eğitiminde; Talim ve Terbiye Kurulunca kabul edilen; a) Görme engelli bireyler destek eğitim programı 8 modül; b) İşitme engelli bireyler destek eğitim programı 5 modül; c) Dil ve konuşma güçlüğü destek eğitim programı 5 modül; ç) Zihinsel engelli bireyler destek eğitim programı 9 modül; d) Bedensel (spastik-ortopedik) engelli bireyler destek eğitim programı 18 modül; e) Yaygın gelişimsel (ruhsal) bozukluklar destek eğitim programı 13 modül; f) Özel öğrenme güçlüğü (ruhsal) destek eğitim programı 3 modül; Uygulanır. Eğitim Süreleri MADDE 6- (1) Özürlü bireylere verilen destek eğitiminde; Talim ve Terbiye Kurulunca kabul edilen ve bu Yönetmeliğin ekindeki tabloda gösterilen destek eğitim programlarında belirtilen azami süre uygulanır. (2) Özel eğitim değerlendirme kurulları; destek eğitimi alacak özürlü bireye Uygulanacak modülde belirtilen azami süreyi aşmamak suretiyle; toplam eğitim süresini ve diğer modüle geçilip geçilmeyeceği hususlarını özürlü bireyin durumu da göz önünde bulundurularak karara bağlar ve bu hususları raporunda belirtir. (3) Özürlü birey ayda en az; 8 seans/saat bireysel; 8 seans/saat grup; bir saat aile eğitimi verilir. (4) Özürlü bireye; her bir özrü için günde en fazla 2 seans/saat bireysel veya 2 seans/saat grup eğitimi için ödeme yapılır. Bir ayda verilmesi gereken bireysel veya grup eğitim seansları/saatleri haftalara dengeli olarak dağıtılır.
MADDE 4;5 mevzuat hükümlerine uygundur.
6 Maddenin (3) fıkrası: Özürlü bireye ayda en az; 8 seans/saat bireysel; 8 seans/saat grup; bir saat aile eğitimi “Yukarda aile eğitimi için 2 saat önerildi” verilir. Hükmü çok olumlu bir gelişmedir. Ancak bir tereddütle:
Örnek: Zihinsel Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı’ nın 240 Ders Saati ve üstünde olan modüllerde; engelliye RAM Özel Eğitim değerlendirme Kurulu Raporunda ; “Öz Bakım Becerileri= 240 Ders Saati yada Türkçe=300 Ders Saati” modüllerinden herhangi birini içeren destek eğitim programı “1 yıl süre ile Bireysel destek eğitiminden yaralanmasına karar verilmiştir “; uygun görülmüş ise;
Öz Bakım Becerileri: ayda en fazla 8 bireysel 1 saat aile eğitimi “Muhtemelen grup dersi gibi düşünülerek; aile eğitimi verilmeyebilir. Bu nedenle 1.Maddeyi 2 gruba ayırarak (b) fıkrasında vurguladım. Bu nedenle de aile eğitimi süresi ve ders saati ücreti ayrı belirlenmelidir.”
1 yıl eğitim sürecinde: Ayda; 8 bireysel x 12 ay= 96 saat
1 yıl eğitim sürecinde: Ayda; 8