Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kanserde Bilinçli Beslenme

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:55    Güncellendi: 18.02.2025 21:55
KANSERDE BİLİNÇLİ BESLENME


Kanserli hastada kilo kaybı ve malnütrisyon en önemli ölüm nedenlerinden biri olarak gösterilmektedir. Kanserin tedavi sürecinde oluşabilecek kaşeksi önlenilmesi gereken sorunlardan biridir. Kanserli hastalarda oluşabilecek anoreksi; kilo kaybı; kas dokusunun kaybı; adipoz doku kaybı ve metabolik değişiklikler doğru beslenme tedavisi ile kontrol altına alınmalıdır. Tedavi sürecinde hatalı ve eksik beslenme ile oluşabilecek bu tablo hem uygulanmakta olan tedaviyi olumsuz etkilemekte hem de hastanın yaşam kalitesini düşürmektedir.


Kanser tedavi sürecinde yalnız besinlerin tüketimi değil; sindirimi; emilimi; metabolize edilme süreçlerinin tümünde olumsuz etkiler oluşabilmektedir. Kanser tedavi modellerinin vücuttaki makro ve mikro besin öğelerini özellikle de antioksidan vitamin ve minerallerin depolarını hızla tükettiği birçok çalışma sonucu gösterilmiştir. Dolayısıyla kanser tedavisinde malnütrisyonun önlenmesinin yanı sıra antioksidan alımı da büyük önem taşımaktadır.


Vücudumuzdaki biyokimyasal tepkimelerin oluşumu için gerekli olan; soluduğumuz hava ile aldığımız oksijen; bazı durumlarda serbest radikaller denilen hücrelere zarar verebilen ve kansere neden olan toksik öğeler oluşturur. Vücutta metabolik işlemler sonucu oluşan hidrojen peroksit veya yağlı besinlerin yüksek sıcaklıkta pişirilmeleri sonucu oluşan lipit peroksitleri en zararlı serbest radikallerdendir. Bu bileşikler DNA’yı hasara uğratarak hücre ölümünü arttırmaktadır. Bu noktada devreye giren antioksidanlar vücuttaki oksidasyonu ve hücre membranındaki tahribatı önleyerek serbest radikallerin kanser yapıcı etkileriyle savaşmaktadır. Plazmada bulunan glutatyon peroksidaz; süperoksit dismutaz gibi antioksidan enzimlerin yanında besinlerde doğal olarak bulunan antioksidan maddeler vardır. Kanser tedavi sürecinde antioksidan savunma sistemini güçlendirmek ve desteklemek gerekmektedir.


DOĞAL ANTİOKSİDAN BİLEŞİKLER

A VİTAMİNİ: Oksidasyon sonucu oluşan doku tahribatını önleyerek kanser riskini azalttığı; serbest radikalleri tutarak aktivasyonlarını azalttığı birçok çalışma sonucu gösterilmiştir. Kayısı; şeftali; yumurta; havuç; domates; brokoli; lahana gibi sarı ve yeşil sebze ve meyveler en zengin kaynaklarıdır.

C VİTAMİNİ: Doğal direncin korunmasına yardımcı olduğu gibi karsinojenlerin biyolojik aktivitesini inhibe etmektedir. Nitritlerin kanser yapıcı nitrozaminlere dönüşümünü önlemekte ve bazı östrojen türlerinin kanser yapıcı etkilerini azaltmaktadır. Maydanoz; yeşil biber; ıspanak; asma yaprağı; brokoli gibi sebzeler; turuncu meyveler; kiraz; kızılcık; kuşburnu ve kivi de yoğun olarak bulunur.

E VİTAMİNİ: Doymamış yağ asitlerinin vücut dokusundaki oksidasyonunu önlemekte; karaciğer; barsak hücrelerinde A vitamininin oksidasyonunu önleyerek organizmadaki etkisi artmakta ve karaciğerde depolanmasına yardımcı olmaktadır. Radyasyon ve zararlı kimyasallardaki reaktif oksijen türleri ve serbest radikalleri etkisizleştirerek kanser oluşum riskini ve kanserli hücrelerin tahribatını azaltmaktadır. Bitkisel sıvı yağlar; yağlı tohumlar (ceviz; fındık; badem) ve bunlardan elde edilen yağlar; yeşil yapraklı sebzeler; tahıl taneleri ve kuru baklagiller en zengin kaynaklarıdır.

FLAVONOİDLER: Üzüm çekirdeği; kırmızı üzüm; siyah üzüm; yeşil çay; soğan; sarımsak; pırasa; ıspanak; çilek; vişne; erik en yaygın besinsel kaynaklarıdır.

ÇİNKO: Birçok enzimin yapısında bulunmasının yanı sıra güçlü bir antioksidandır. Kimyasal oksidanlara ve radyasyona karşı hücreyi koruyan süperoksit mismutaz enziminin kofaktörüdür. Et; süt; peynir; yumurta; deniz ürünleri ve balık gibi hayvansal gıdalar çinkodan zengindir. Ayrıca tam tahıl ürünleri; kuru baklagiller; soya fasulyesi de iyi kaynaklarıdır.

SELENYUM: Lipit oksidasyonunu önleyen glutatyon peroksidaz enzim yapısında bulunan güçlü bir oktioksidandır. Besinsel kaynakları; besinlerin yetiştiği toprağın selenyum miktarına bağlı olarak değişmekte; tahıl ürünlerinde; kuru baklagillerde; et; balık ve deniz ürünlerinde bulunmaktadır.

Dyt. Asuman AKÇAY