Hayvan refahı denilince hayvanları koruma olgusunun yeni bir kavramı gibi algılanması yaygın bir durumdur. Her ne kadar kaynağında hayvanları koruma olsa da; kavramın gelişmesinde bu yaklaşımların etkisi çok olsa da; hayvan koruma gibi duygusal bir değerin ötesinde bir olgudur. Geniş kapsamlı; tüketici tercihleri; tüketicinin korunması; insan sağlığı; çevrenin korunması; haksız rekabetin önlenmesi nihai sonuçlarını oluşturmak üzere hayvan sağlığının korunmasını esas alan somut bir kavram olarak her geçen gün öne çıkmaktadır. Bunun sonucu olarak hayvan refahı; hayvan sağlığının korunmasının bir parçası; veteriner hekimlerin görev ve sorumlulukları arasında ise hayvan sağlığının korunması ile birlikte ifade edilen bir kavramdır.
Bu kadar faktörle ilişkisi nasıl olmaktadır? İşte konunun önemi ve anlaşılabilirliği bu noktadadır.
Hayvanları koruma duygusu insanların yapısında olan bir özellik olmakla birlikte bu duygunun kurumsallaşması oldukça eskidir. Bu duygu insanların tükettiği ürünlerin kaynağı olan hayvanların tüketici tarafından merak edilmesi; bu yönde hassasiyetlerin oluşması ve gelişmesi sonucunu getirmektedir.
Günümüzde her geçen gün büyüyen çevre problemleri; çevrenin korunması ile ilgili hassasiyetlerin artmasına ve bu hassasiyetlerin her konuda gündeme gelmesi sonucunu doğurmaktadır. Hayvanlara uygulanan ilaçların insan sağlığına etkisi ile birlikte çevre kirlenmesine katkıları da tartışılır hale gelmiştir.
Bu tartışmalar tüketiciyi daha doğal şartlarda yetiştirilen ve beslenen; fizyolojik ve sosyal ihtiyaçları karşılanmış hayvanlardan üretilen gıdaları tercih eder hale getirmiştir. Tüketici yediği yumurtanın kaynağı olan tavukların türün doğal hayatına uygun koşullarda yetişmiş olması; bununla ilgili bilgi sahibi olmasını ve bu bilgiye güven duymasını arzu etmektedir. Aynı durum et; süt v.b gıdalar için de söz konusudur. Haliyle bu yaklaşımların öne çıkmasında kültür düzeyi ve gelir düzeylerindeki artışlar da etkili olmaktadır.
Diğer taraftan fizyolojik ihtiyaçları hayvanların doğal yaşantısına uygun olarak karşılanmayan hayvanlar; daha fazla hastalanacaklar ve hayvanların sağlığı ile ilgili problemler artacaktır. Bununla birlikte hayvanların sosyal bir hayatı olduğu; hayvan davranışlarında sürü içerisindeki sosyal ilişkilerin varlığı ve sosyal bir düzen içinde hareketleri artık bilimsel araştırma sonuçlarıyla kesinleşmiş ve üzerinde yoğun çalışılan bir konudur. Uzmanlar; sosyal düzeni olmayan; sosyal ilişkileri sınırlandırılmış hayvanların stres içerisinde olduklarını; yoğun ve sürekli stres halinde bulunan hayvanların ise hastalıklara karşı direncinin azaldığını ve sık hastalandıklarını ifade etmektedirler.
Hayvanların hastalanması; bu hayvanların tedavisi için ilaç kullanılmasına; hayvanlarda kullanılan ilaçların ise et; süt; yumurta v.b gıdalarda daha fazla ilaç kalıntısına ve hayvan atıkları ile çevreye ilaç kalıntılarının saçılmasına;bunun sonucunda insan sağlığının tehlikeye girmesine ve çevrenin kirlenmesine neden olmaktadır.
Diğer taraftan bilhassa kasaplık hayvanların nakillerinde ve kesim aşamasında hayvan refahı ile ilgili kurallara uyulmaması; hayvanların yoğun stresine neden olurken stres sonucu hormonal ve kimyasal değişimlerle oluşan fizyopatoloji ile ürün kalitesi önemli düzeyde etkilenmektedir.
Bu ana konular yanında gelişen bir çok detay hayvan refahı kurallarının önemini ve uygulanma gerekliliklerini öne çıkarmaktadır. Tüketicinin bu yöndeki talepleri; raftaki ürünün hayvan refahı kurallarına uyularak üretildiğinden emin olması ile anlam kazanmaktadır. Haliyle hayvan refahı kurallarına uyularak yapılan üretimlerde üretim maliyetleri artmakta; bu da ürüne fiyat olarak yansımaktadır. Ürünün bu özelliğini tüketicinin ayırt etme imkanı bulunmadığına göre satıcıların; uygun koşullarda üretilmeyen ürünlerin de hayvan refahı kurallarına uyularak üretilen ürün olarak satması mümkün olmaktadır. Bu şekilde bir tarafta tüketici aldatılırken; diğer tarafta haksız rekabet ve haksız kazanç oluşumuna neden olunmaktadır.
Bu gelişmeler sonucu hayvan refahı kurallarının belirlenmesi; uyulması zorunlu kurallar halini alması ve kademeli olarak uygulamaya geçilmesi için yasal düzenlemeler getirilmektedir. Bu gelişmelere paralel olarak bir çok ülke ve güçlü kuruluşlar pazarda daha erken yer almak ve pazara sahip olmak için yasal zorunlulukları beklemeden belirlenen kuralları uygulamaya kaymakta ve marka olarak piyasada önde yer almaktadır.
Hayvan refahı kuralları ile ilgili öne çıkan konuların başında hayvanların doğal yaşantısına uymayan ve sosyal ilişkilerini engelleyen tavuk kafes sistemleri ve bireysel buzağı büyütme kabinlerinin yasaklanması olmuştur. Bunlarla ilgili alınan kararlar ise salgın hastalıkların gündeme gelmesi ile uygulanmaları ertelenmektedir. Diğer öne çıkan konular ise hayvan nakillerinde uygun araç kullanımı; nakil süreleri ve mezbaha uygulamaları olmaktadır.
Sonuç olarak; hayvan refahı; tüketici tercihleri; insan sağlığının ve çevrenin korunması; haksız rekabetin engellenmesi gibi nihai unsurların etkisiyle gelişen; hayvan sağlığını korumanın esas olduğu bir kavram ve yaklaşımdır. Bu kavramın gelişmesi; kurallarının oluşturulması ve uygulanmasının temini ise günümüzde veteriner hekimlerin temel görevleri arasında sayılmaktadır.
Önümüzdeki süreçte veteriner hekimler hasta hayvanların tedavisinden çok hayvanların hastalanmaması için çalışacak; bu amaçla uyulması gereken kuralları ortaya koyacak; uygulanmasını sağlayacak; uygulamaları denetleyecek ve bu yönde rapor vereceklerdir. Hayvan sağlık raporları yanında hayvan refahı kurallarının uygulanmış olma raporu veteriner hekimlerin düzenleyeceği bir resmi evrak olacaktır. Başka bir ifadeyle veteriner hekimler hasta hayvanları tedavi etmekten çok hayvan refahı kurallarının uygulanmasını ve hayvanların hastalanmamasını temin ederek meslek icra edecek ve kazanımlarını sağlayacaklardır.
Sağlıklı gelecek için sağlıklı insan;
Sağlıklı insan için sağlıklı gıda;
Sağlıklı gıda için sağlıklı hayvan
Sağlıklı hayvan için ise hayvan refahı kuralları esas olacaktır.(2006) Dr. Mustafa Altuntas