Melatonin hormonu beyinde bulunan pineal bez ismindeki bir bezden salgılanır. Pineal bez 100-150 mg ağırlığındadır. Pineal bez salgıladığı melatonin ile vücudun gece gündüz farklılıklarına uyum göstermesini sağlar.
Melatonin hormonu pineal bezde triptofan aminoasidinin serotonine; onun da melatonine dönüşmesiyle oluşur. Melatonin hipotalamusta bulunan suprakiazmatik nukleusun kontrolü altında çalışır.
Gözdeki retina bölümü ışık durumunu beyine iletir ve buradaki suprakiazmatik nükleus ışık durumuna göre pineal bezden melatonin hormonu salgılatır.
Melatonin karanlıkta salgılanan bir hormondur. Yani melatonin gece salgılanır; gündüz ise salgılanmaz. Gece uzunluğu artınca melatonin salgısı da artar. Işık olunca melatonin salgısı azalır.
Melatonin akşam saat 21’den sonra salgılanmaya başlar ve gece saat 02.00-04.00 arası en fazla salgılanır ve sabah saat 07.00’ de salgılanması azalır. Melatonin bu nedenle gece uyku getirir sabah ise uyanmaya katkıda bulunur.
Melatonin hormonunun etkileri şunlardır.
1.Uykuyu getirir; uyku sağlar;
2.Ergenliği başlatır
3.Üreme üzerinde etkilidir
4.Vücut ısısını azaltır.
5.Antioksidan etkisi vardır.
Melatonin ritmi sabit olduğundan uyku bozuklukları; vardiya değişiklikleri; jet lag araştırmalarında bilgi verir.
Uykusuzlukta melatonin salgısı bozulur. Eğer melatonin gündüz salgılanırsa gündüz uyuklama; gece uyuyamama oluşur. Bu kişiler atenolol adlı ilacı alınca melatonin azalır ve uyku durumu düzelir.
Ergenlik oluşuncaya kadar melatonin kanda artar ve ergenlik oluşmasından hemen önce azalır ve ergenlik başlar. O yüzden melatonin ergenliğin başlamasında önemli rol oynamaktadır. Melatonin düzeyleri 35-40 yaşına kadar sabit kaldıktan sonra yaşlılıkta azalır.
Melatonin çok düşük dozlarda alınırsa doğurganlığı arttırmaktadır.
Günde 6.6 gr melatonin tedavisinin parkinson; depresyon ve şizofrenide faydası olmamıştır. Fazla alınınca gündüz uyku ve karın ağrısı olmuştur.
Melatoninin 0.3-240 mg /gün dozunda ağızdan alınınca uyku getirmiş ve prolaktin hormonunu artırmıştır.
Hayvanlarda yapılan çalışmalarda antioksidan etkinliği gözlenmiştir. İnsanlarda antioksidan etkisiyle ilgili çalışma veya bilgi yoktur.
2-5 mg gibi düşük dozlarda akşama doğru alınınca uyku getirir; prolaktin azalır ve vücut ısısını azaltır.
Jet lag için faydalıdır. Melatonin tablet uçuştan bir gün önce saat 15.00’de 0.5 mg alınır ve uçuştan sonra vardığınız gün saat 18.00’de alınır. Doğudan batıya gidiyorsanız sabah uyandığınızda melatonin alın. Gözleri görmeyen (kör) kişilerde uykusuzluk için melatonin faydalı olmaktadır.
Kanser üzerine yapılan hayvan çalışmalarında kanser hücrelerinde etkili olduğu gösterilmiştir. İmmun sistemi (bağışıklık sistemini) desteklemektedir.
Melatonin hormonunun vücudumuzda etki yerleri şunlardır:
1.Göz dibindeki retina;
2.Hipotalamustaki suprakiazmatik nükleus adı verilen bir çekirdek
3.Hipofiz bezi
4.Hipotalamus
HİPOTALAMUS VE HORMONLAR
Hipotalamus beyinde bulunan bir organımızdır ve bazı hormonlar salgılar. Beyinde hipotalamus dışındaki bölgelerde sinirler arasında haberleşmeyi sağlayan ve tıp dilinde nörotransmitter adı verilen hormonlar vardır. Hipotalamus 4 gram ağırlığındadır.
Hipotalamus; önbeyin ve beyin sapı arasında iç organlar; hormonlar ve davranışlarımızın kontrol edildiği çok yoğun sinirsel ağların bulunduğu önemli bir geçiş bölgesidir. Hipotalamusta 20’den fazla çekirdek vardır ve her birinin ayrı görevi vardır.
Hipotalamusun esas görevi; vücudun metabolik olarak dengede kalmasını sağlamaktır. Bu nedenle hipotalamus kan basıncı; vücut ısısı; sıvı-elektrolit dengesi ve vücut ağırlığını ayarlar.
Hipotalamus vücut dengesini sağlayabilmek için çevre doku ve organlardan çeşitli uyarılar alır. Bu uyarılar şunlardır:
·Tüm iç organlardan gelen sinyaller (kan basıncı; bağırsak genişlemesi)
·Vücut ısısına ait uyarılar
·Optik sinir yoluyla gözden gelen (aydınlık/karanlık ile ilgili günlük ritm) belirleyen uyarılar
·Kan basıncıyla ilgili uyarılar
·Zehirli maddeleri algılayıp kusmayı başlatmak üzere gelen uyarılar;
· Yeme ve üreme gibi davranışları düzenlemek üzere gelen uyarılardır.
·Isı algılayıcıları ve basınç algılayıcıları
Hipotalamusun kendi içinde yer alan reseptörleri vardır ve vücut ısısı ve elektrolit dengesi değişikliklerinde uyarılar gönderirler. Tüm bu uyaranlara karşı hipotalamus; sinirler yoluyla ve hormon sinyalleri göndererek dengeyi sağlar.
Sinir uyarıları; kalp hızı; damarların kasılması sindirim; terleme gibi fonksiyonların düzenlenmesini sağlar. Hormon sinyalleri ise kimyasal sinyallerdir; kan yoluyla iletilir.
Hipotalamusun üçüncü ventrikül adı verilen bir bölgesinde oksitosin ve vazopressin isimli hormonlar yapılır ve hipofiz bezinin arka tarafına sinirlerle taşınır.
Hipotalamustan salgılanan diğer hormonlar ise hipofiz bezinin ön tarafına gider ve oradan hormon salgılatır.
Hipotalamus salgıladığı hormonlar ile hipofiz bezinden başka hormonların salgılanmasını sağlar.
Bu hormonlar ile hipotalamus; vücuttaki tüm hormon salgılayan bezleri kontrol ederek; kan basıncının; vücut ısısının ve metabolizmanın dengede kalmasını sağlar.
Hipotalamustan Salgılanan Hormonlar:
Hipotalamustan bazı hormonlar salgılanır ve bunların görevi hipofizden hormon salgılanmasını sağlamaktır.
Bu hormonlara düzenleyici hormon veya faktör denir. Bunlar:
1.GnRH (gonadotropin salgılatıcı hormon): Hipofizden FSH ve LH hormonlarını salgılatır
2.GHRH (Growth hormon salgılatıcı hormon): Hipofizden büyüme hormonu (diğer adı growth hormon) salgılatır
3.TRH (TSH salgılatıcı hormon): Hipofizden TSH hormonu salgılatır.
4.CRH (Kortikotropin salgılatıcı hormon): Hipofizden ACTH hormonu (diğer adı kortikotropin) salgılatır)
5.PİH (Prolaktin inhibe edici hormon): Buna dopamin adı da verilir. Hipofizden prolaktin salgılanmasını önler
6.Somatostatin: Hipofizden salgılanan büyüme hormonu ve TSH hormonunun salgılanmasını önler. Somatostatin ayrıca pankreastan; bağırsak içindeki zardan (mukoza); tiroid bezindeki parafolliküler C hücrelerinden de salgılanır. Büyüme hormonu dışında insülin; glukagon; gastrin; sekretin gibi birçok hormonun salgılanmasını önler.
7.Oksitosin
8.Antidiüretik hormon (ADH).