Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Romatizma ve Fibromiyalji

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:55    Güncellendi: 18.02.2025 21:55
Bildiğiniz gibi romatizmaların bir iltihaplı olan tipi var; bir de iltihap taşımayan şekli. İltihaplı romatizmalar arasında sık karşılaştığımız romatoid artrit; ön planda eklemlerde; bazı hastalarda da göz; akciğer; kalp gibi organlarda iltihaba yol açan kronik bir hastalıktır.
Genellikle her iki el ve ayaklardaki eklemlerde ağrı ve şişlik sık karşılaşılan şikayetlerdir. Önemli bir belirti de bu tutulan eklemleri hareket ettirmede güçlük çekmektir. Şikayetler sabah daha belirgindir ve günün ilerleyen saatlerinde biraz azalabilir. Sabahları olan hareket güçlüğü ve tutulma tedavi almayan hastalarda gün ortasına kadar sürer ve kullanılan ilaçlarla süresi azalabilir. El ve ayaklar dışında çene eklemleri; boyun; omuzlar; dirsekler; kalçalar ve diz eklemleri sıklıkla tutulur ve hastalar günlük işlerini yapamaz ya da yürüyemez hale gelebilirler. Uzun süre devam eden eklem iltihapları eklemlerde kalıcı bozukluklara ve şekil değişikliklerine neden olabilirler. Bu hastalar kendilerini genel olarak da sağlıklı hissetmezler; halsizlik; iştahsızlık ve zayıflama diğer belirtilere eşlik eder.
Tedavide en önemli nokta; hastalığın erken teşhis edilip; uzman kontrolünde planlı şekilde takip edilmesidir. Bu tedavide çok sayıda ilacın bir arada kullanılması gerektiğinden hastanın ilaçlarıyla ilgili bilgi sahibi olması çok önemlidir. Bu hastalar beslenirken özellikle omega-3 içeren yağlı balıklar; portakal gibi bazı meyvelerin tüketimine ve selenyum takviyesine özen göstermeliler. C ve E vitamini içeren gıdaların antioksidan etkileriyle artrit gidişini olumlu etkileyebileceği tespit edilmiştir. İltihaplı romatizması olanların kilo almaktan kaçınmaları; sağlıklı bir diyet uygulamaları; sigara ve alkolden uzak durmaları gerekiyor.

Bu hastalıkta; hastanın günlük yaşamını sürdürmesini sağlamak amacıyla fonksiyonlarını koruması; eklemlerde şekil bozukluğu gelişmesini önlemeye çalışması gerekir. Günlük çalışma ve dinlenme dönemlerini ayarlamak ve uygun egzersizler her zaman yararlıdır.Bu amaçla fizik tedavi uygulamaları güzel sonuçlar verir.

İltihaplı romatizmaların erken teşhisi ve tedavisi geri dönmesi zor sonuçlarını önlemek için mutlaka gereklidir. Kişinin hastalığının özelliklerini bilmesi; ilaçlarını düzenli alması ve hekimiyle sürekli işbirliği içinde olması yararlıdır.

Geceleri yeterince uyunmasına karşın sabah yorgun uyanma ve sürekli yorgunluk hissinden dolayı çalışma isteği duymama gibi yakınmaların görüldüğü yumuşak doku romatizması (fibromiyalji); kişiye günlük yaşantısında büyük sıkıntılar yaşatıyor. Bu romatizma çeşidi; hem kendisinden çok şey beklenen; hem de çevresinden fazlaca beklentileri olan insanların hastalığıdır. Bu kişiler genelde mükemmeliyetçi ve hassas yapıdaki insanlardır. Modern yaşam koşullarının bu yüzden kas romatizması olarak da bilinen bu rahatsızlığın sayısını artırdığını görmekteyiz.

Günlük yaşamda büyük sıkıntılara neden olan yumuşak doku romatizmasına; pek çok faktör etkili olabiliyor. İnsanların dış görünüşünü hiçbir zaman değiştirmez; sakat bırakmaz ancak tedavisi uzun sürebilir ve yaşam kalitesini bozabilir. Özellikle soğuk; rutubetli; kasvetli havalarda; stres ve aşırı aktivite durumlarında artış gösteren fibromiyalji; işyerindeki gergin ortamdan tutun; telefonla konuşmaya ve araba kullanmaya dek pek çok nedenden etkileniyor.

Sıcak uygulamalarda; kendisini mutlu eden şeylerle uğraştığında ve tatilde bu ağrılar azalır.

En sık 20-50 yaş grubu arasındaki kadınlarda görülmesine rağmen her yaş ve cinste ortaya çıkabilir. Aile öyküsü olanlarda yumuşak doku romatizması görülme sıklığı daha fazladır. Bu hastalığın belirtilerinin başında "yorgunluk" gelir. Yorulmayı gerektirecek bir faaliyet yapılmadığı halde özellikle sabahları daha belirgin olan yorgunluk akşama doğru normale döner. Bu kişilerde sabah tutukluğu sık görülür. Kas kaynaklı olan bu tutukluk; yorgunluk gibi gün içinde uzun süre devam eder. Bu tutukluğu iltihaplı eklem hastalarındaki eklem tutukluklarıyla karıştırmamak gerekir.

Yatağından hiç dinlenmemiş gibi zor kalkan bu kişiler; sabahları gece yattıkları zamana göre daha yorgun gibidirler. Uyku laboratuarlarında derin uykuya geçememeleri; uykuda diş gıcırdatmaları ve istemsiz bazı hareketler yapmaları çok tipiktir. Bu hastalarda baş ve yüzde ağrılar; karında gaz ve geğirme ihtiyacı; ishal; kabızlık; ani idrara çıkma hissi; adet öncesi aşırı gerginlik; göğüs; kalp ağrısı ve çarpıntılar görülebilir. Ayrıca uyuşma ve karıncalanmalar; kramplar; sebepsiz baş dönmesi ve işitme kayıpları; iştah değişimleri; unutkanlık ve konsantrasyon eksikliği; psikolojik sorunlar; aşırı terleme; ağız ve göz kuruluğu sık tespit edilir.

Bu hastalığın tedavisinde değişik ilaçların yanısıra; hasta ve çevresinin eğitimi; lokal enjeksiyonlar; fizik tedavi yöntemleri; masaj; uygun diyet ve düzenli su içilmesi; egzersiz ve fitness çalışmaları; özellikle yürüyüş; yüzme ve bisiklete binme yararlıdır.
Kendinize ve sağlığınıza daha fazla zaman ayırmanın yanısıra yoğun çalışma sırasında verilen molalar da bu hastalığın tedavisinde etkili bir yöntemdir. Hastalığın tespit edilip tedavisinin doğru şekilde düzenlenmesi yaşam kalitenizi yükseltecektir