Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Doğum Çatlakları Tedavisinde Yenilikler

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:55    Güncellendi: 18.02.2025 21:55
Tıpta stria adı verilen doğum çatlakları; deride kollajen ve elastin adı verilen liflerin ayrılması ile meydana gelir. Bir bakıma deri altının yara izleridir. Derinin aşırı gerilmesi sonucu olduğuna inanılsa da nedenleri karmaşıktır. Genetik ve ailesel yatkınlığı olan bireylerde; özellikle hormonal durum ortamı hazır hale getirdiği zaman gerilmeler; deride çatlaklara neden olmaktadır. Özellikle kortizon hormonunun; kollajen üreten fibroblast adı verilen hücrelerin üretim yapmasını engellediği belirlenmiştir. En sık doğum gibi bedenin bir bölümünde oluşan gerilmelerden sonra oluşsa da; hızlı kilo almalar ya da hızlı büyüme dönemlerinde de deride çatlaklar meydana gelir. Vücut geliştirme sporu yapanlarda görülebilir. Kortizon kullanımında da benzer sorunlarla karşılaşılabilir. Özellikle derinin bu büyüme ve gelişmeye ayak uyduramadığı yerlerde çatlakları görürüz.

Çatlakların iki çeşidi vardır. Birincisi rengin kırmızı-mor olduğu erken evredir. İkincisi alba olarak adlandırılan beyaz renkli çatlaklardır.

Elbette en iyi tedavi çatlakların oluşumunun önlenmesidir. Cildi yumuşak fırçalamak dolaşımı artırarak; oksijenlenmeyi sağlayacak ve onarıma yardımcı olacaktır. Bedeni yeterince sıvı alımı ile nemli tutmak önemlidir. Cildimizin kuruduğu zaman çatladığını hatırlayalım. Dışarıdan sürülen nemlendiriciler ya da nem kaybını azaltan ürünler yararlı olabilir. Bebek yağı; kakao yağı gibi. Dışarıdan kollajen ya da elastin içeren kremlerin sürülmesinin deriyi yumuşatma dışında özel yararları yoktur. Önemli olan sürülen kremin derinin onarım mekanizmalarını harekete geçirmesidir. Phytoelastin jelin bu konuda önemli bir yeri var.

Deri çatlaklarının tedavisi bölgeye göre değişiklikler gösterir. Retinoid terapisi; kimyasal peeling; mikrodermabrazyon; pulse dye lazer; Nd-Yag lazer ve fraksiyonel lazerler tedavi seçenekleri arasında yer alır.

Bunlar arasında cilt yüzeyinin mozaik lazerler ile “blending” tarzı soymalar ve çatlakların altına kök hücreden zengin yağ hücresi enjeksiyonları ya da fibroblast gibi deri altı liflerini üreten hücrelerin enjeksiyonu en iyi çözümdür.

Cilt soymada mozaik lazerler bu konuda yeni ve etkili bir tedavi yöntemi olarak öne çıkıyor. Erbium ya da karbondioksit mozaik lazerler dokuda mikroskobik hasarlar ve mikroskobik iyileşme alanları bırakarak iyi sonuçlar veriyor.

Bu işlem deri altına yapılacak özellikle kök hücreden zengin yağ hücresi enjeksiyonları desteklenirse elde edilen sonuç çarpıcıdır. Kök hücreler diğer hücrelerden bazı özellikleri ile ayrılır. Belirli bir gruba özelleşmiş değillerdir. Plastisite adı verilen bir özellikleri vardır; uygun sinyalle her grup hücreye dönüşebilirler. Estetik cerrahiyi ilgilendiren kök hücreler yağ dokusu kaynaklı kök hücrelerdir. Yağ dokusunda bulunan kök hücrelerin kemik iliğindekiler kadar dönüşme yetenekleri ve değeri olduğu saptanmıştır. Üstelik aynı miktardaki kemik iliğine göre 1000 kat daha fazla kök hücre içerir. Dolaylı kök hücre aktarımları ise kök hücreden zengin yağ hücre enjeksiyonları ile yapılabilir. İşlem mikroenjeksiyon türünde bir uygulama olup; herhangi bir iz bırakmaz ve kişi işlem sonrası evine dönebilir. Yağ enjeksiyonundan farklı bir uygulama olup; bu konuda eğitimli ve tecrübeli estetik cerrahi uzmanları tarafından yapılması gerekir.

Derideki çatlakların yok edilmesinde estetik cerrahinin ayrı bir yeri var. Burada beden şekillendirme işlemleri uygulanır. Karın bölgesinin deforme ve göbek deliği altında çok sayıda çatlakların olduğu durumlarda; lifting işlemleri ile tamamen çatlakların giderilmesi mümkündür. Çatlakların olduğu bölgelere yapılacak lifting işlemleri etkili bir tedavi bir seçeneğidir.