Antioksidanlar Nedir?
Alınan her nefeste vücutta serbest radikaller oluşur. Hava kirliliği; kronik hastalıklar; sigara; pasif içicilik; diyetsel kanserojenler; enfeksiyonlar; kuvvetli egzersiz; stres ve güneşe maruz kalma vücutta serbest radikalleri arttırabilecek faktörlerdir. Bu serbest radikaller vücutta biriktikçe sağlık kötüleşir ve yaşlanma hızlanır. Kırışıklıklardan ciddi hastalıklara kadar sizi herşeye karşı dayanıksız hale getirir.
Antioksidanlar Nasıl Yararlar Sağlar?
Kalbimizin dostu Beta Karoten
Beta karoten vücutta serbest radikallerin oluşumunu engeller. Kalp krizi ya da felce sebep olan; ateroskleroz ya da damar sertliğini önlemeye yardımcı olabilir. Pek çok kanser riskini azalttığı gösterilmiştir. En çok bulunduğu besinler havuç ve kayısıdır. Fazlası zehirlenme yapmaz; fakat aşırı miktarda tüketimi cildin turunculaşmasına sebep olabilir.
Hücreleri serbest radikallerin hasarlarından korur. Böylece yaşlanma sürecini yavaşlatır ve kanseri önlemeya yardımcı olur.Kalbe ve vücudun diğer parçalarına daha fazla oksijen desteği sağlar.Zihinsel işlevi ve konsantre olma yeteneğini geliştirir. Alzheimer hastalığına yakalananlarda algılama ve sosyal işlevleri geliştirebilir.Bu bitkiyi aspirin ile birlikte kullanmak kan çanağına benzer gözlere neden olabilir.Kalp hastası olan ve aspirin kullanan bireylerde kesinlikle kullanılmamalıdır.
Kuvvetli bir antioksidandır. Vücudu serbest radikallerin hasarlarına karşı korur. Enerji üretimindeki hayati rolü yüzünden her hücrede bulunur. Vücut tarafından üretilir. Fakat C vitamini ya da B temelli vitaminler (B12;B6 gibi) ve folik asit eksikliğinde üretimi sekteye uğrar.Az yeme alışkanlığı; stres ve enfeksiyon da vücudun uygun miktarlarda üretmesini etkileyebilir.
Yaşlanmayı önler. Ayrıca yaşlanma ile ilgili birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçların kötü etkilerini azaltır. Kalbin sağlıklı çalışmasına yardım eder ve kardiyovasküler hastalıklarda iyileştirici etkiye sahiptir. Kalp krizi riskini azaltır.Kalbe yararlı olduğu kadar beyin için de yararlıdır. Beyni yaşlanmaktan korur. Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Öncelikle balık (uskumru ve sardalye) ve ette (kalp; karaciğer; böbrek; sığır eti ve kümes hayvanları); fakat genel olarak tüm canlılarda ve pek çok yiyecekte (yer fıstığı; soya yağı) çeşitli oranlarda bulunan organik; doğal; yağda çözünen; vitamin benzeri bir maddedir.
Gebe ve emziren annelerde kullanımı sakıncalıdır.
Güçlü bir antioksidan olan likopen; vücutta; vücuda zarar veren serbest radikallere karşı savaşır. Tütün içimi ve güneşin UV ışınlarına maruz kalma gibi kanserojenlere karşı likopenin koruyucu olduğu gösterilmiştir. Ayrıca kanser hücrelerinin büyümesini engellediği görülmüştür. Yanı sıra; prostat; mesane; pankreas ve sindirim sistemi kanserlerinin oluşma riskini azalttığı yapılan pek çok çalışmada gösterilmiştir.
Likopen; domates; karpuz; kırmızı greyfurt ve diğer meyve ve sebzelerde kırmızı rengi veren antioksidandır. En çok karpuz ve domateste bulunur.
Antioksidan görevi gören bir hormon olan melatonin aynı zamanda vücudumuzun uykuya dalmasına sebep olduğundan uyku hormonu olarak da bilinir. Ana görevi vücut saatini ayarlamaktır. Çok kuvvetli bir antioksidan olan bu hormon gece boyunca vücuttaki hasarları onarmaya çalışırken diğer antioksidanların etkilerini de arttırır. Özellikle Alzheimer hastaları dahil bir çok hastalığa neden olan beyin hücrelerinin oksitlenme zararını önlemeye yardımcı olan melatoninin yaşlandıkça seviyesi azalır. Dışarıdan tablet olarak melatonin almak; uyku düzenini hemen değiştitdiği gibi jetlag için de kullanılır. Antioksidanların vücudumuza ne kadar faydalı olduğunu okudunuz. Bu ihtiyaç suplemenler ile de karşılanabilmekte ancak; her insanın vücudu ve ihtiyaçları farklı olduğundan kullanılmadan önce mutlaka doktora danışılmalıdır.