Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Ergenlik ve Cinsel Eğitim

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:55    Güncellendi: 18.02.2025 21:55
Ergenlik Döneminde Cinsel Eğitim:

Cinsel tatmin insanın temel ihtiyaçlarındandır . Yemek ; içmek ; nefes almak nasıl ki bizi yaşama bağlayan organik aktivitelerimiz ise cinsel tatmin de bizi yaşama bağlayan belki de en önemli bağdır. Aralarında bir bir fark varsa bu da cinselliğin yalnız bedensel değil ; ruhsal sağlık yönü de olması ve bu nedenle diğerlerinden daha da önemli olmasıdır.

Bilinmesi gereken en önemli kural cinsel eğitimin kişisel olması gerektiğidir. Cinselliği yeni yeni keşfeden ergenlere bedensel değişimleri; cinsel gelişimleri ve sorunların ana hatları;hepimizin bilmesi gereken temel bilgiler okul ; televizyon ; dergi ve kitaplarla anlatılabilir ; doğru ; ama tam bir cinsel eğitim tekrar söyleyelim kişisel olmalıdır. Olması gereken; birebir ; ergenin kafasındaki soru ve sorunları aydınlatıcı; süregen bir eğitimdir ve bunun da yeri ailedir. Anne ve babalar büyüyen çocuklarının yaşayacağı cinsel değişimin ve uyanışın ne zaman ortaya çıkacağını gözlemek ve sonraki yıllar boyunca onlarla uygun bir dialog kurmak zorundadırlar. Doğru olan annelerin kız çocukları ile; babaların erkek çocukları ile sıcak; ayıp- günah örtüsünden arınmış; ancak dengeli ; ebeveynden ergene doğru ihtiyaç duyulduğunda sürekli bilgi akışı sağlayan bir ilişki kurmalarıdır.

Böyle bir konumda olabilmek için de öncelikle ergenlik dönemindeki cinsel gelişim ve sorunları ile ilgili bilgi sahibi olmanız gerekir. Herşeyden çok sevdiğiniz çocuğunuzun; en önemli soru ve sorunlarında mahremiyet; ayıp ve utanma duyguları ile onu yalnız bırakmaya; ya da onun utanma duygusunu hiçesayan bir pervasızlıkla ona birşeyler enjekte etmek isterken gururunu kırmaya gönlünüz razı olabilir mi?

Elbette hayır. Öyleyse ilk kural kendimizi cinsel eğitim konusunda yetiştirmek zorundayız ; ihtiyacı olan konularda ona yardımcı olabilmek için tabulardan arınacağız ; ancak müdahaleci de olmayacağız; çocuğumuzun kişisel mahremiyet sınırına asla sokulmayacağız.

Ergenlik konusunda ona ilk önce birkaç yıl içinde yaşayacağı bedensel ve ruhsal değişimleri tatlı bir dille anlatacağız. Dinlemek ve cevap vermek konusunda sabırlı olacağız.

Ergen genç kızın yaşayacağı bedensel değişimin ana hatları nedir?

Üreme sisteminin etkin bir şekilde çalışmaya başlaması ile hormonal etkiler belirginleşir ; çevresel ve psikososyal faktörlerin de eklenmesiyle gençkız ;kadına özgü jinekoid beden yapısını birkaç yıl içinde kazanır.

Ortalama sekiz –dokuz yaşlarında ergenliğe özgü bedensel gelişim ve değişim başlıyor ve 17-18 yaşlarında bu dönem tamamlanıyor.Ergenlikteki bedensel değişimleri kısaca özetleyelim:

8-12 yaş arasında kızlarda ilk ortaya çıkan değişim göğüslerin büyümeye başlamasıdır.
Meme gelişimi ile beraber ya da hemen sonrasında boyda hızlı bir uzama ve kilo artışı görülür.

Meme gelişimi ; boy uzaması devam ederken; koltuk altı ve kasık içi kıllanmaları ortaya çıkar.

Ülkemizde ilk adetin görüldüğü yaş; ortalama 11-12. İlk adet yaşı ; coğrafi bölgeye; iklim şartlarına ; yazılı ve görsel medya telkinlerine; sosyoekonomik koşullara ve daha birçok çevresel faktöre göre değişebilir.

Bedenimizde anne karnında iken başlayan değişim ve gelişim doğduktan sonra yaşarken de aralıksız devam etmektedir. İlk adet kanaması da bir kadın için; bu sürekli değişimde yalnızca bir durakdır. Birçok gençkız için ilk adet kanaması travmatik bir değişim olsa da; eğer adetten önce ergen gençkız bu konuda yeteri kadar bilgilendirilirse ; olayın sağlık yönü konusunda aydınlatılırsa yaşayacağı muhtemel stres de o ölçüde indirgenir.

Kız çocuğun beden yapısı ergenlikle beraber jinekoid görünüm kazanır . Omuz başları ve kalça çıkıntıları yuvarlaklaşır; kalça çevresinde yağ birikimi artar; ciltaltında biriken yağ ; kadına özgü yumuşak cildin kazanılmasını sağlar; meme gelişimi ve boy uzaması devam eder.

Bu olaylar bir günde başlayıp kısa sürede tamamlanmıyor. Dediğimiz gibi ortalama 9 yaşında ergenliğe adım atılır ve yukarıda saydığımız değişimler birbiri içine girmiş halde devam ederek ; çevresel ve toplumsal etkilerin katılımıyla 8-9 yıl içerisinde genç kıza olgun kadın biyolojisini ve sonuçta cinsel kimliğini kazandırır.

Kız çocuklarında bu hızlı bedensel gelişim; yani “serpilme” erkek çocuklarından yaklaşık 1-2 yıl erken başlar. Bu nedenle aynı yaştaki erkek çocuklarına göre kız çocukları daha uzun boylu ve gelişmiş görünürler. Yine de ergenlik dönemi kız ve erkek çocuklarında aynı süre içinde tamamlanır.

Bu bedensel hızlı gelişime psikolojik ve mental (zihinsel) değişim de eşlik etmektedir. Bu büyük değişim döneminde ailelere çok önemli sorumluluklar düşüyor. Bir ergenin bakımı ve idaresi ; bir çocuğunkinden daha zor ve sabır isteyen bir iştir. Öbür yandan; her ne kadar onlar reddetse de ergenler; çocuklardan daha fazla ailelerinin desteğine ve yardımına ihtiyaç duyar. Aradaki fark; ergenler bu ihtiyaçlarını kolay kolay dile getirmez ve ailelerinden ihtiyaçlarını farketmelerini bekler.

Onların bedensel ve ruhsal sağlıklı birer yetişkin olmaları için; ailelerin bu dönemde ergen psikolojisi konusunda bilinçli ve hassas olmaları gerekiyor.

Herşeyden önce karşımızda; dizimizin dibinde oturup bütün gününü bizimle geçirmek isteyen çocuğun olmadığını kabul etmeliyiz. O çocuk gerilerde kaldı ve artık yeni bir dünyayı ; kendi bedenini ve kişiliğini keşfeden; tamamen ilgisini kendisine yöneltmiş ; yalnız kalmaya ihtiyaç duyan; arkadaşları ile daha çok vakit geçirmek isteyecek ; aynanın karşısında daha fazla kalan bir ergenle konuştuğumuzu bilmemiz gerekiyor. Çocukken hayran olduğu anne babasını artık eleştirmeye başlamasını; çocukluk kahramanlarını zaman zaman düşman bile ilan edebileceğini hatırlamamız gerekiyor.

Onun karşı cinse karşı giderek artan bir ilgi duyacağını; ergenlikle beraber cinsel tatmin ihtiyacının doğacağını ; mastürbasyon ve cinsel ilişki konusunda merak ve korkular yaşayacağını kabul etmeliyiz. Bu olanlar normal insan gelişiminin bir parçası.
Bu konuları bahsi geçtiğinde ayıp- günah diyerek geçiştirmenin gerçeği değiştirmeyeceğini bilmeliyiz. Biz ne kadar ayıp diyecek olsak da ergenlik dönemindeki çocuğumuz yine de karşı cinse ; cinselliği keşffe ve cinsel tatmin yollarına ilgi duyacaktır.

Ergenleri ilk cinsel deneyim; mastürbasyon; ilk adet kanaması; cinsel ilişki ; cinsel yolla bulaşabilen hastalıklar ve korunma yolları konusunda bilgilendirmek kesinlikle ebeveynin görevidir ve bu konudaki ihmalin bedeli çok ağır olabilir.

Öyleyse onu yargılamaktan; merak ettiği konuları geçiştirmekten ; bize ihtiyaç duyduğunda onu yalnız bırakmaktan kaçınmalıyız.Bu konularda bizim de bilgimiz yoksa ne yapmalıyız. Bu durumda birebir profesyonel yardım almak en doğrusudur. Daha önce de söylediğimiz gibi cinsel eğitim matematik ya da edebiyat öğretiminden farklıdır; genel kaynaklardan (T.V ; gazete; kitap ..) yeterli ;tatmin edici bilgiyi almak herzaman mümkün olmaz; bir ergen psikiatrından ya da bir jinekologdan birebir yardım istemek en sağlıklı seçim olacaktır.

Ona ihtiyaç duymadığı ya da herhangi bir talepte bulunmadığı; kendisini hazır hissetmediği bir anda cinsellik konusunda tavsiyeler ve bilgiler vermeye çalışmak da ; bu konuları geçiştirmek kadar zararlı. Onun mahremiyetine saygı duymadığımız düşüncesini uyandırabilecek yanlış bir tavır.

Bu iki uç arasındaki ince dengeyi kurmak ve yıllar içinde istikrarlı bir şekilde devam ettirmek zorundayız.