Gençlerde alkol ve madde bağımlılığı maalesef hiç gündemden düşmüyor. 12-13 yaşlarındaki çocuklar okul tuvaletlerinde gizli gizli sigara içmekle başlıyor bu illetlere. Sonrasında farkına varmadan dönüşü olmayan bir yola giriyorlar.
Madde Bağımlılığı nedir?
Bireyin; psikolojik ve bedensel sağlığına zarar vermesine karşın; o maddeyi kullanmaktan vazgeçememe durumu olarak tanımlayabiliriz. Madde kullanılmaya başladıktan bir süre sonra artık ilk zamanlarda gösterdiği keyif verici etkiyi göstermemeye başlar. Vücut; maddeye karşı tolerans geliştirmiştir. Böylece kişi; yeniden aynı keyif verici etkiyi almak için daha fazla madde kullanmaya başlar. Sonucunda da eğer tedavi edilmezse bu kısır döngü ölüme götürebilir!
Bağımlılık tohumları nasıl atılıyor?
Ergenlikte; anne-babadan özerk hale gelen çocuk artık kendi sosyal çevresini oluşturmak ister. Bu dönemde kendi hayat felsefeleri oluşmaya başlar ve fikren kendine yakın hissettiği arkadaşlarıyla gruplaşırlar. Bu grubun içinde var olabilmek için; o grubun normlarına uygun davranmak zorunda hissederler. Grupta pop müzik dinleniyorsa o halk müziği dinlememeli. Ya da esrar kullanmak grupta barınmanın kurallarından biriyse genç bu eylemi gerçekleştirmelidir. Çünkü var olmaya çalıştığı grubun içinde küçük düşmemek; onun için kullandığı maddenin ölümcül etkisinden çok daha önemlidir.
Sigara diğer maddelere geçiş aracıdır!
Sigara paketlerinin üzerinde her ne kadar “sigara içmek öldürür” gibi caydırıcı yazılar yazsa da birçoğumuz umursamayız; “Birkaç taneden ne olacakmış canım” deriz. Hâlbuki sigarayla başlayıp diğer maddelere geçiş çok daha kolaydır. Sigaradan sonraki madde ise genelde esrar ve uçucular diye adlandırılan bali gibi maddelerdir. Sıralamadaki en son durak ise eroin ve kokain gibi dönüşü çok zor olan ve ölüme götüren maddelerdir.
Anne-babalar dikkatli olun:
Çocuklarınız son zamanlarda her zamankinden farklı davranmaya başladıysa takibe almalı ve davranışlarını daha yakından gözlemlemelisiniz. Bütün günü uyuyarak geçiriyor; ya da sabahlara kadar uyumuyorsa; önceden ilgilendiği konularla eskisi kadar ilgilenmiyorsa genelde kendini odasına kapatıyor ve kısıtlı iletişim kuruyorsa; sık öfke patlamaları yaşıyorsa; iştahında ciddi azalma gözlemliyorsanız dikkatli olun. Arkadaş çevresini tanımaya çalışın. Bu durumda ilk yapılması gereken çocukla açık açık konuşmak ve madde kullandığından şüphelendiğinizi söylemek. İnkâr edebilir; fakat yine de; size açılması için yüreklendirin ve profesyonel yardım almak için geç kalmayın.
***
Robotlaşan ruhlar ve bedenler
İnternet başında geçirdiğiniz saatler hakkında; inkâr edip kendinize yalan mı söylüyorsunuz?
Yeni tanıştığınız insanlara; telefon numaranızla beraber msn adresinizi de mi veriyorsunuz?
Aradığınız bilgiye ulaşmaya çalışırken; saatlerce başka sitelerde mi buluyorsunuz kendinizi?
Evet; tehlike çanlarına kulak verme zamanı gelmiş demektir. Toplumca yaptığımız çok genel bir yanlış; yumurta kapıya gelince önlem almak. Yani; illaki o diş iyice çürüyüp artık ağrıdan bizi konuşturmayacak duruma gelmeli ki doktora gidelim. Mazoşist miyiz ne?
Üzücü..
Bilgisayarın başına geçip neredeyse bedensel ihtiyaçlarını bile giderme vakti bulamayan birçok kişi var. Tabi bunun yanında; uyku da hak getire. İşten ya da okuldan eve gelir gelmez yaptıkları ilk iş; internete girmek ve saatlerce başından kalkmamak oluyor. Çoğu zaman durum o kadar vahimleşiyor ki; kişi hiç uyumadan ertesi gün işe gidebiliyor. Sonrasında neler yaşadığını siz düşünün artık. Aile bireyleriyle "kaliteli zamanı" geçirmedikleri için de; sık sık problemler yaşayabiliyorlar. Hatta boşanma sebeplerinin de başta gelenlerinden biri olup çıkıveriyor.
Tetiklenen asosyallik
Kişi; zamanla sosyal çevresinden uzaklaşıp; daha çok içine dönmeye başlıyor. Arkadaşlarını ihmal ettiği için; çevresinde görüştüğü insan sayısı birer birer azalmaya başlıyor. Yarattığı yalnızlığın içinde; kendini depresyonun pençesinde buluveriyor. Tabi bir tek bununla da sınırlı kalmıyor. Verdiği psikolojik zararların yanında; sırt ve bel ağrıları gibi fizyolojik olarak da kişiyi etkiliyor.
Çocuklara dikkat!
Eskiden; çocuklar okuldan eve koşup çantalarını bıraktıkları gibi sokağa atarlardı kendilerini. Şimdi ise; internet salonlarına gidiyorlar. Anne-babalar; çocukların okul ödevleri ve araştırmaları için internetin doğru kaynak olduğunu düşünürler; haksız da sayılmazlar ama her şey doğru kullanıldığında fayda sağlar. Çocuklar; çoğu zaman arkadaşlarıyla anlık ileti gönderme ve oyun oynamak için interneti kullanırlar. Uzun saatlerini bilgisayar başında geçiren çocuk; ödevlerine ve yapması gereken diğer aktivitelere zaman ayıramaz. Böylece faydadan çok zarar vermeye başlayan internet kullanımı; birçok anne-baba tarafından sonlandırılır. Hâlbuki önlem alınırsa; teknolojinin nimetlerinden sağlıklı bir şekilde faydalanılabilir.
Neler yapılabilir?
· Bilgisayarı evin ortak kullanım alanlarından birine kurun.
· Çocuğun arkadaşlarıyla vakit geçirmesine teşvik edin.
· Pornografik ve şiddet içeren sitelere erişimi engellemek içi filtre sistemine başvurun.
· İnternet kullanımı için zaman sınırı oyun.
· Ani öfke patlamaları; özgüven eksikliği; içe kapanma gibi belirtilerde profesyonel yardım alın.
· Ve sakın önlem almakta geç kalmayın!!