Yağ Asitlerinin Kanser Üzerindeki Etkisi
Her yıl milyonlarca insanın ölümüne sebep olan ‘’kanser’’ ile ilgili Dünya’nın dört bir yanında çeşitli araştırmalar yapılmakta ve çözüm yolları aranmaktadır. Araştırma sonuçlarının da gösterdiği; doğru yaşam tarzı ve doğru beslenme ile kanserin belirli bir oranda önlenebileceğidir.
Kanser Nasıl Oluşur ?
Kanser hücreleri sağlıklı hücrelerden oluşmaktadır. Sağlıklı normal bir hücre belirli aşamalardan sonra kanser hücresine dönüşmektedir;
1. Aşama : Başlangıç aşamasıdır. Normal hücrenin genetik bilgisinde değişim başlamaktadır.
2. Aşama : Gelişme aşamasıdır. Normal hücrelerin arasında değişmiş hücreler çoğalmaktadır.
3. Aşama : İlerleme aşamasıdır. Normal organ sınırlarını aşan bir büyüme görülmektedir. Kanser hastalığı bu evrede belirginleşmektedir.
4. Aşama : Yayılma aşamasıdır.
Hastalığın oluşumuna kadar geçen süre 30 yılı bulabilmektedir.
Yağ Asitlerinin Kanser Üzerindeki Etkisi Nedir ?
Kanser hastalıklarının nedenleri araştırıldığında yaklaşık olarak % 35’inin beslenme kaynaklı olduğu belirlenmiştir. Beslenmemizde önemli bir yere sahip olan yağ asitlerinin diğer diyet etkenlerine göre kanserle daha çok ilişkisinin olduğu yapılan çalışmalar sonucunda saptanmıştır. Özellikle yağ bakımından zengin bir beslenme biçimi kalın bağırsak; meme ve prostat kanserini tetiklemektedir.
Kullanılan fazla yağın kanser riskini arttırdığı görülmektedir. Diyet yağının kanser riskini arttırmasındaki başlıca nedenler ;
1.Kanser yapıcı kimyasal maddeler yağ içerisinde birikir ve yağın fazla alımı bu maddelerin vücuda girişini arttırır.
2.Yağ asitlerinin tüketimindeki dengesizlik çok önemlidir. Geçmişte omega 3; omega 6 ve doymuş yağ alımları birbirine eşitti. Fakat modern beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması; besin endüstrisi tarafından üretilen bitkisel ve hayvansal yağlar; yağ asitleri arasındaki dengenin bozulmasına neden oldu ve bu durum omega 3 alımını azalttı. Omega 6 yağ asitlerinin omega 3 yağ asitlerine göre çok daha fazla tüketilmesi; esansiyel yağ asitlerinin metabolizmasını bozmaktadır.
3.Fazla yağ alımı hormonların çalışma düzenini bozabilmektedir. Bu durumda kanseri ilerleticidir.
4.Kolesterol ve doymuş yağdan zengin olan diyetler; safra asidinin seviyesini arttırması nedeni ile kanser oluşumuna yardımcı olabilir.
Yağ asitlerinin kanser üzerindeki etkisi ile ilgili bilinen en önemli iki nokta; yağ tüketiminin miktarı ve diyette kullanılan yağın cinsi kanser riski için önemlidir.
Anti-Kanser Diyet ;
Yağ asitleri açısında ele aldığımızda ‘’anti kanser’’ bir diyet oluşturmak istersek;
Ø Katı yağlar hayvansal besinlerde doğal olarak bulunduğu için yemeklere mümkün olduğunca eklenmemelidir.
Ø Sıvı yağlar dengeli bir şekilde kullanılmalıdır. Diyetimizdeki n-6:n-3 oranı 7:1’in altında olmalıdır. Günlük alınması zorunlu olan linoleik asit miktarı yaklaşık 6 gramdır ve bu miktar bir yemek kaşığı sıvı ayçiçek veya mısırözü yağında mevcuttur. Bu nedenle günlük yemeklerde kullanılan yağların ayçiçek-mısırözü ve zeytinyağı arasında dengeli olarak kullanılması gerekmektedir.
Ø Haftada en az 1 yada 2 kez balık tüketilmelidir. Balıkta bulunan yağ asitleri diğer bitkisel sıvı yağların olumsuz etkilerini ortadan kaldırmaktadır.
Ø Yağ çeşitlerinde düzenleme yapılırken yağın çeşidi ne olursa olsun fazla tüketilmemelidir. Diyette yağ düzenlemesi yapılırken diyetin toplam yağ içeriğinin de azaltılması (toplam diyet enerjisinin %25-30’u) önerilmektedir.
Dyt. Burcu CÖMERT