Son günlerde okullarda cep telefonu kullanımı ile ilgili birçok olumsuz olay yaşanmıştır. Bunun üzerine okullarda cep telefonu kullanımına sınırlama getirilmesi; amaç dışı kullanılmasının önlemesine yönelik çalışmalar başlatılmıştır.
Okullarda cep telefonu kullanımın tamamen yasaklanması çeşitli nedenlerle mümkün olamıyor. Çünkü:
Ø Aileler sabah okula ulaşım; akşam eve dönüş ve gün içerisinde çocukları ile iletişim kurmak amacıyla telefon taşımalarını özellikle istemekteler. Ailelerin bu konudaki ısrarlı tavrı çok küçük yaştaki çocukların bile cep telefonuna sahip olmasına ve kullanmasına yol açmaktadır.
Ø Ayrıca bu tür bir yasaklama ile öğrencilerin kişisel haklarının kısıtlanması da söz konusu olacaktır.
Yapılması gereken okullarda cep telefonu kullanımın tamamen yasaklanması değil öğrencilerin cep telefonlarını doğru/ yerinde / zamanında ve sadece gerekli durumlarda kullanmaları ile ilgili bilincin oluşturulması ve bununla ilgili önlemlerin alınmasıdır.
Bu konuda yapılacak çalışmalardan en önemlisi gerek ailede gerekse okullarda öğrencilere bu konuda bilgilendirme ve ortak bilinç oluşturulmasıdır.
Öğrencilere okulda/ders sırasında cep telefonu kullanılmasının yasak oluşu ile ilgili kuralın net bir şekilde verilmesi; nedenlerinin açık bir şekilde ifade edilmesi be bu kuralı benimseyerek uymalarının sağlanması gerekmektedir. Bunun sağlanabilmesi için:
İlk adım öğrencilerin uymasını istediğimiz tüm kurallar için gerekli olan gerek aile gerekse öğretmenlerin yani tüm yetişkinlerin de bu kuralı benimsemiş bir şekilde davranarak öğrencilere doğru model olmalarıdır.
Cep telefonu kullanılmasının sakıncalı olduğu konferans; sinema; tiyatro; konser vb. etkinliklerde ve cep telefonunun kesinlikle yasak olduğu uçak; otobüs; bilgisayar sistemini etkileyen bazı ortamlarda bile yetişkin insanların bu kurala uymadıklarını hemen her gün hepimiz görmekteyiz. Demek ki bu konuda sadece öğrencileri bilinçlendirmek yetmez; toplumsal bir bilincin oluşturulması gerekmektedir.
Bu bağlamda ikinci adım ise doğru cep telefonu kullanımı ile bilgilendirme ve ortak bilinç oluşturma çalışmaları yapılmasıdır. Bu konuda okullarda grup rehberlik çalışmaları yapılması yararlı olacaktır.(Özel Eğitim ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yeni hazırlanan İlköğretim ve Ortaöğretim Programında ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde bu tür kazanımlara yer verilmiştir ve bu konuda grup etkinlikleri hazırlanmıştır.)
Cep telefonu kullanımının sağlığımız üzerindeki etkilerine dikkat çekilebilir. Bu konuda üniversitelerde yapılan araştırma sonuçları; cep telefonlarının zararları ile ilgili çarpıcı sonuçlar medya aracılığıyla verilebilir. (Ama buna da güçlü cep telefonu şirketlerinin engel olacağını düşünüyorum.)
En önemli adım ise yine öğrencilerin uymasını istediğimiz tüm kurallar için gerekli olan kurala uymayan öğrenciler için gerek ailede gerekse okullarda tutarlı bir disiplin anlayışı benimsenmesi ve buna uygun davranılmasıdır. Öğrencileri özellikle okullarda kural dışı davranmaya iten nedenlerin başında kurallara uygun olmayan bir davranışın sonucunda tutarlı tavırlarla karşılaşmamasıdır.
Örneğin A öğretmeni dersinde telefonla konuşan öğrencisini görmezden gelirken; B öğretmeni telefonunu alıyorsa; C öğretmeni ise disiplin kuruluna sevk ediyorsa; öğrenci neyin doğru olduğuna ilişkin bir karmaşa yaşıyor ve kurala uymuyor.
Ya da A öğrencisi alırken B öğrencisinin konuşmasına göz yumuluyorsa öğrencinin adalet duygusu ve yetişkinlere olan güveni sarsılıyor ve kuralın benimsetilmesinde sorun yaşanıyor.
Başka bir bakış açısıyla ders sırasında telefonla konuştuğu için telefonu alınan ya da ceza alan öğrenci velilerinden; A velisi okula gelip “siz benim çocuğumun telefonunu nasıl?“ alırsınız şeklinde suçlayıcı bir tepki verip öğrenciyi savunuyorsa; B velisi okula hiç gelmiyorsa; C velisi ise okula gelip öğrenciye saldırıp akşam eve gittiklerinde de öğrenciye şiddet uyguluyorsa bu kuralın benimsetilmesinde sorun yaşanması çok doğaldır ve beklenen bir sonuçtur.
Özetle; öğrencilerin kurallara uygun davranmamaları sonucundaki yaptırımların ve yaklaşımların; kişiden kişiye; öğretmenden öğretmene; okuldan okula; veliden veliye değişmesi kurallara uyumu güçleştiriyor. Bunun çözümü ise eğitimin her alanında olduğu gibi bu konuda da ortak tavır ve özenin gösterilmesidir.
Öğrencilere yaklaşımlarda onların gelişim dönemleri ve özellikleri göz önünde bulundurulmalı katı; eleştirici; yargılayıcı disiplin anlayışı yerine kabul edici; destekleyici; karşılıklı sevgi ve saygıya dayalı yaklaşımlar kullanılmalıdır. Psk. Ayla SIRIKLI