Son yıllarda sıkça duydugumuz yenı bir kavram selektif mutizm; yani seçici konusmamazlık. Ne yazık ki bu konu hakkında yeteri kadar bilgiye sahip değiliz. Bir yakınımız ve arkadaşımız veya komşumuzun küçük kızının konuş(a)madığına belkide tanık olmuşsuzdur. Selektıv mutistık çocuklar veya yetiskinler ne yazık ki genellikle deli olmakla eş tutuluyorlar. Ve biz anne baba olarak; bazen çaresiz kalır kimden yardım alacağımızı bilmeyiz. Adını bile koyamadığımız bir sorunumuz var. adını dahi bılmediğimiz şeyin çözümünü nasıl bulacagız peki.
aşağıda bu soruna bır isim koyup kısaca özetlemeye çalışacağız.
Bir insan konuşabildiği halde neden susar? Neden küçük çocuklar evde konuştukları halde (ana)okulunda konuşmazlar? Annesi ve babasıyla konuşan bir çocuk neden teyzesiyle yada çok sevdiği halde okuldaki öğretmeniyle konuşmaz?
Bu derin suskunluk neyin işaretidir? Bu bir hastalıkmıdır? Bulaşıcımıdır? Anne ve baba veya öğretmen olarak neler yapabiliriz?
Susmak yada suskunluk bir hastalık değildir. Bunu bir dil ve konuşma bozukluğu olarak tanımlayabiliriz. Bilimsel adı mutizmdir; yani SUSMA; SUSKUNLUK. Gençlerde; yetişkinlerde ve en çokta çocuklarda görülür. Bazı araştırmalara göre kız çocuklara görülme olasılığı erkeklere göre iki kat fazladır yinede dil ve konuşma bozuklukları arasında kızlarda ve erkeklerde hemen hemen eşit derecede görülebilen tek konuşma bozukluğudur(1).
(S)elektif Mutistik çocuklar konuşma yeteneğine sahiptirler ama bunu belirli ortamlarda; belirli kişiler karşı sergileme yeteneğini gösteremezler(2). Daha çok jest ve mimiklerle; el kol hareketleriyle ve yazılı olarak iletişim kurarlar.
Mutizm psiklojik ve nörolojik bir rahatsızlık olmakla beraber somut nedeni bilinmemektedir. Castel ve Schmidt (1999; 2000; 2) mutizme paralel olarak aşağıdaki psikosomatik bulguları saptamışlardır.
Sosyal korkular (Fobiler )
Ayrılma korkusu (anne babadan)
Depresyon
Uyku; yeme-içme; boşaltım veya davranış bozuklukları
Nasıl Davranmalı?
Baskı mı uygulamalı yoksa serbestmi bırakmalı? Mutistik çocuklara karşı nasıl davranmalıyız?
Yardımcı Olabilecek Önemli Sorular(3)
Çocuğunuz kiminle ne zaman ve nasıl konuşuyor?
Çocuğunuz göz kontağı kuruyor mu?(evetse; kiminle ve ne zaman) ?
İletişim kurmada hangi yöntemleri kullanıyor? Mimikler; el kol hareketleri veya yazılı
Söylediklerinize uygun reaksiyonlar veriyor mu?
İstisnalar var mı? Örneğin unuttuğundan veya şaşırdığından dolayı konuştuğu oluyormu; oluyorsa nerde; ne zaman kiminle ve hangi koşullar altında?
Çocuğunuzun en çok severek yaptığı şey ne? (resim yapmak; tv izlemek; oyun oynamak)
Dikkat Etmeniz Gereken Şeyler
Çocuğunuzun suskunluğunu kişisel size karşı yapılmıs bir hareket olarak asla görmeyin. Bunu aktif normal bir davranış olarak kabul edin. Mutistik kişi suskunluğunun farkında olmayabilir. Yani konuşmadığının bilincinde değildir. Asla konuşmaya veya cevap vermeye zorlamayın. ‚Cevap vermekte başarızlık’ deneyimini zaten yeteri kadar yaşıyorlar. Her zorlama çocukta daha fazla baskı oluşturur ve bir sonraki konuşmaya dair büyük korkular ortaya çıkarır.
Sonuç olarak nerde ve nezaman konuşmaya başlayacağı kararını çocuk tek başına verecektir. Bizim görevimiz sadece bu süreç esnasında ona destek ve yanında olmaktır.
kaynaklar
E. Heinemann; H. Hopf (2004): Psychische Störungen in Kindheit und Jugend. Stuttgart; Kohlhammer
N. Katz-Bernstein; (2007): Selektiver Mutismus bei Kindern. München; Ernst Reinhardt