Kontrolsüz aşırı yemek yeme ve bunları kusarak vucuttan dışarı atma eylemini engellenemez bir alışkanlığa dönüştüğü zaman oluşan kronik yeme bozukluğu hastalığına verilen ad Bulimia Nervosa dır.. Genelde bu hastalık depresyonunu bir türlü aşamayıp vede depresyonda olduğunuda kabullenmiyen kişilerde sıklıkla görülür.Bu kişilerdeki psikolojik bir veya bir kaç problemin alında sıkışmış ;kendilerine güvenlerini kaybetmiş ;yaşam mücadelelerinde kendilerini başarısız görüp bir yerde pes edip içlerine kapanarak ;sosyal yaşam dan kendilerini izole edip hemen hemen tek yaşam zevkleri ne bulursa yemek ;; olup bilinçsizcene beslenmek ve hemen akabinde büyük bir pişmanlık duyarak bu yediklerinden kurtulmak için kusma eylemini yapmak veya aşırı efor sarfetmek gibi....Ve bir gün bunun bir hastalık haline geldigini ancak kişi alışkanlık haline gelen bu durumu fark ettiğinde bu seferde panik olup depresyonuna başka bir ciddi sağlık problemi eklendiğini anladığında ;doktora baş vurup yardım dahi almaya çekinir ...bunu herkesten gizler kendi kendine çözeceğini düşünür ve hep yarın son denir ....ama o yarınlar bir türlü gelmez...Bazen öyleki başka bir problemle doktora gider ;
örnegin :Diş doktoruna ;Şikayet ;dişlerimde hassasiyet var ;halbuki dişlerime çok iyi bakıyorum der ...Ama bizler dişlerdeki bu hassasiyetin neden olustuğunu iyi bir muayeneden sonra ;dişlerdeki erozyona nelerin sebep olduğunu tesbit ettikten sonra hasta ile mutlaka yanlız konuşmalı ; ona gerekirse bir seans daha randövü verilip dişlerdeki bu erozyonların ; genelde mide asitinin agız içinde çok fazla dolaşması ile oluşabildigi bunun nedenini birlikte çözmeye yaklaşmak ve hastanin diş doktoruna açılmasını sağlamak ;ona kendi sırrını paylaşa bileceği ğüveni verebilmek ve belkide normalden biraz daha fazla bu tür hastamıza vakit ayırmamız gerekecek...Ben yakalaya bildigim 2 vakamda ;biraz fazla zaman harcayarak hatta birinde psikiyatris bir arkadaştan profosyönel yardim da alarak ;her ikisindede başarıya ulaşıldı...
Ayırıcı tanı:
Diş üzerinde lekelerin ;çürüklerin oluşumu;ve dişin minesindeki ;asit atıklarından etkilenerek kimyasal olarak aşınmaların oluşmuş olması boğazda görülen tahriş ve yaralar;diş etinde görülen lezyonlar ve bunlara bagği ağız kokusu ayrıca hasta anemnezi sırasında gözlenen huzursuzluk ;saç dökülmesi;hafıza kaybı;kalp ve böbreklerde hasar belirtileri;kişi öfkeli ve yaptığından utandığı için huzursuzdur.
Etyolojisi:
Mide asidinin çok sık ağız içinde dolaşması ve dişlerle teması ve asit atıklarından etkilenerek kimyasal olarak çözümlenmesi ve dişlerde erozyonlerın oluşması .
Tanı :
İyi bir anemnez alinmali ....Hasta ile ilk seanslarda ;sıkı bir kontrol ile ve sohbetle yeme tarzı öğrenilmeli.....
Tedavi:
Önce kronikleşen vücuda giren hemen her besini kusma yolu ile dişari atma eyleminin alışkanlığını gerekirse bir Psikiyatristende yardım alarak tedavi etmeli ;mevcut erozyana ugramış dişlerin tedavileri hemen yapılmalı;bir kaç ay hastayı takipte tutmalıdır.Bu hastalıgın alışkanlık haline gelmesinin neticesinin ölüme kadar gidebildiğini hastaya çok güzel bir şekilde anlatılmalıdır.
Tedavide kullanılan ilaçlar:
Erozyona uğrayarak mine harabiyeti olan dişlere estetik kompozit vener veya dolgu restorasyonları yapılabilir agız kokusunu giderecek bazı tavsiye ve koruyucu hakimlik bilgileri devreye sokulabilinir .
Öneriler ve korunma :
Kişiye önce kendisi ile barışma telkin edilmeli ;Yanlış yeme alışkanlığının doğurduğu hastalıkların çok tehlikeli sekonder hastalıklara sebep olabileceğini öğretmeli ve gerekirse diş hekimi kendine düşen tedaviyi bir Psikiyatris desteği ile devam etmelidir.