Sağlıklı Yaşam ve Beslenme Arasındaki Harmoni
Sağlıklı; formda; mutlu ve enerjik yaşayabilmek elinizde bunun için tek yapmanız gereken doğaya kulak vermek ve aktif olmak. Vücutta sinerji yaratarak metabolizmanın yediklerimizden daha verimli yararlanmasını sağlayacak ‘harmonik beslenme’ optimal sağlık adına atılacak önemli bir adımdır. Buna göre 7’den 7’e herkesin önemle dikkat etmesi gereken bazı kuralları şöyle sıralayabiliriz:
1) Vücut yaşlanmasını geciktirin. Vücudumuzu yaşlandıran; pek çok kronik hastalığın oluşma riskini artıran en önemli nedenlerden biri inflamasyondur. Serbest radikaller; stress; radyasyon; kötü beslenme alışkanlıklarımız; aşırı insulin salınımı vb.gibi daha pek çok nedene bağlanabilen inflamasyonun en önemli sebeplerinden biri de obezite yani vücut yağının fazlalığıdır. Bu nedenle kendimiz için yapacağımız en büyük iyilik vücut yağımızı normal sınırlar içinde tutmaktır.
Yağ hücreleri artık DNA yapısında hasarlara sebep olan hormonları salgılayan endokrin organlar olarak kabul edilmiştir. İşte bu sebepledir ki vücut ağırlığındaki %5’lik kayıplar bile pek çok kronik hastalık riskinde azalmalara sebep olur. Bunun için yağ kaybı sağlayan dengeli diyetlerle zayıflamak ve düzenli vücut analizleri yaptırmak kaçınılmazdır.Somon; uskumru; ton balığı başta olmak üzere değişen seviyelerde her balıkta bulunan omega 3 yağlarını da mutlaka haftada 3 kez diyetle tüketmeli; koyu yeşil yapraklı sebzeler ve keten tohumu gibi bitkisel kaynaklılarını da hergün tüketmelisiniz. Beslenmenizle karşılayamadığınızı düşünüyorsanız mutlaka preparat olarak almalısınız.
Harmonik beslenmenin en önemli yardımcılarından biri de çok yeni bir kavram olan ‘nutrigenetik’ çalışmalardır. Genetik profil analizleri sayesinde kişilerin beslenme ve sağlık varyasyonları tespit edilir; gerekli değerlendirmeler sonucu tamamen o kişinin profiline uygun beslenme programları ve fiziksel aktivite önerileri hazırlanır.
2)Düzenli ve yeterli uyku. Ruhsal ve fiziksel olarak dinlenebilmek; güne enerjik başlamak için altın kural kaliteli uykudur. Uyku süresi ve zamanı ile ilgili genel geçer bir kural malesef yoktur; bunun için herkes kendi uyku eşiğini bulmalıdır. Ancak uzmanlar hergün benzer saatlerde uyuyarak; vücut saatimizi dengeye oturtmanın çok onemli olduğunu vurguluyorlar.
Deliksiz bir uyku için birkaç öneri:
1.1.Yatmadan önce hafif şeyler yiyin.
1.2.Yoğun baharatlı ya da yağlı besinler mide yanmasına neden olabilir; kaçının.
1.3. Kafein ve nikotin gibi uyarıcılardan uzak durun.Alkol tüketmemeye özen gösterin. İlk etapta sakinleştirici özelliği ile uyku getirsede uykunun kalitesiz olmasına neden olur
1.4.Akşamüstü yapacağınız egzersiz güzel bir uykunun habercisidir.Ancak çok geç saatlerde ağır fiziksel aktivitelerde bulunmamaya özen gösterin.
1.5.Yatmadan once korku filmleri izlemeyin; kaygılandırıcı fikirleri yatağa taşımayın.
3)Sporla tanışın; barışın; yarışın. Performansınıza uygun süre ve türde bir egzersiz programı uygulayın ve kendinizle yarışmaya başlayın zamanla kademe atlayın. En iyi spor düzenli olanıdır. 50 yaşın üzerindeki 1500 hemşire üzerinde 2 yıllık süren bir araştırma sonucunda hergün 30 dakikalık normal seviyelerde spor yapanların yapmayanlara oranla 1;5-3;5 yıl fazla yaşadıkları saptanmış. Değişmeli olarak; kardio çalışmaları; ağırlık; esneme ve gevşeme hareketleri de yapın.
4) Destek Ürünler.
Hücre ölümlerini yavaşlatmak; kişilerin yaşlanmasını ama ihtiyarlamamasını sağlamak için besin takviyelerinin önemi büyüktür. Bu konuda devreye giren destek ürünler konusunda mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Öte yandan bazı doğal yollardan fayda sağlayabiliriz bunun için yeşil çay; çok çeşitli baharatlar; soğangiller; lahanagiller; elma ve betakarotenoidlerin (turuncu renkli sebze meyveler) tüketimi artırılabilir.
1) Vücut yaşlanmasını geciktirin. Vücudumuzu yaşlandıran; pek çok kronik hastalığın oluşma riskini artıran en önemli nedenlerden biri inflamasyondur. Serbest radikaller; stress; radyasyon; kötü beslenme alışkanlıklarımız; aşırı insulin salınımı vb.gibi daha pek çok nedene bağlanabilen inflamasyonun en önemli sebeplerinden biri de obezite yani vücut yağının fazlalığıdır. Bu nedenle kendimiz için yapacağımız en büyük iyilik vücut yağımızı normal sınırlar içinde tutmaktır.
Yağ hücreleri artık DNA yapısında hasarlara sebep olan hormonları salgılayan endokrin organlar olarak kabul edilmiştir. İşte bu sebepledir ki vücut ağırlığındaki %5’lik kayıplar bile pek çok kronik hastalık riskinde azalmalara sebep olur. Bunun için yağ kaybı sağlayan dengeli diyetlerle zayıflamak ve düzenli vücut analizleri yaptırmak kaçınılmazdır.Somon; uskumru; ton balığı başta olmak üzere değişen seviyelerde her balıkta bulunan omega 3 yağlarını da mutlaka haftada 3 kez diyetle tüketmeli; koyu yeşil yapraklı sebzeler ve keten tohumu gibi bitkisel kaynaklılarını da hergün tüketmelisiniz. Beslenmenizle karşılayamadığınızı düşünüyorsanız mutlaka preparat olarak almalısınız.
Harmonik beslenmenin en önemli yardımcılarından biri de çok yeni bir kavram olan ‘nutrigenetik’ çalışmalardır. Genetik profil analizleri sayesinde kişilerin beslenme ve sağlık varyasyonları tespit edilir; gerekli değerlendirmeler sonucu tamamen o kişinin profiline uygun beslenme programları ve fiziksel aktivite önerileri hazırlanır.
2)Düzenli ve yeterli uyku. Ruhsal ve fiziksel olarak dinlenebilmek; güne enerjik başlamak için altın kural kaliteli uykudur. Uyku süresi ve zamanı ile ilgili genel geçer bir kural malesef yoktur; bunun için herkes kendi uyku eşiğini bulmalıdır. Ancak uzmanlar hergün benzer saatlerde uyuyarak; vücut saatimizi dengeye oturtmanın çok onemli olduğunu vurguluyorlar.
Deliksiz bir uyku için birkaç öneri:
1.1.Yatmadan önce hafif şeyler yiyin.
1.2.Yoğun baharatlı ya da yağlı besinler mide yanmasına neden olabilir; kaçının.
1.3. Kafein ve nikotin gibi uyarıcılardan uzak durun.Alkol tüketmemeye özen gösterin. İlk etapta sakinleştirici özelliği ile uyku getirsede uykunun kalitesiz olmasına neden olur
1.4.Akşamüstü yapacağınız egzersiz güzel bir uykunun habercisidir.Ancak çok geç saatlerde ağır fiziksel aktivitelerde bulunmamaya özen gösterin.
1.5.Yatmadan once korku filmleri izlemeyin; kaygılandırıcı fikirleri yatağa taşımayın.
3)Sporla tanışın; barışın; yarışın. Performansınıza uygun süre ve türde bir egzersiz programı uygulayın ve kendinizle yarışmaya başlayın zamanla kademe atlayın. En iyi spor düzenli olanıdır. 50 yaşın üzerindeki 1500 hemşire üzerinde 2 yıllık süren bir araştırma sonucunda hergün 30 dakikalık normal seviyelerde spor yapanların yapmayanlara oranla 1;5-3;5 yıl fazla yaşadıkları saptanmış. Değişmeli olarak; kardio çalışmaları; ağırlık; esneme ve gevşeme hareketleri de yapın.
4) Destek Ürünler.
Hücre ölümlerini yavaşlatmak; kişilerin yaşlanmasını ama ihtiyarlamamasını sağlamak için besin takviyelerinin önemi büyüktür. Bu konuda devreye giren destek ürünler konusunda mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Öte yandan bazı doğal yollardan fayda sağlayabiliriz bunun için yeşil çay; çok çeşitli baharatlar; soğangiller; lahanagiller; elma ve betakarotenoidlerin (turuncu renkli sebze meyveler) tüketimi artırılabilir.