Meme ameliyatı düşünen her kişinin atması gereken ilk adım bir plastik cerraha danışmaktır. Arzulanan sonucun mükemmeliyet değil; düzeltme olduğunu akılda tutarak göğüslerinizin ameliyat sonrası büyüklüğü ve görünümü ile ilgili beklentilerinizi açık yüreklilikle tartışmalısınız. Herhangi bir estetik ameliyat uygulanmadan önce sağlanması gereken en önemli etkenlerden biri duygusal kararlılıktır. Meme dikleştirme ameliyatı göğüslerinizi şekillendirir fakat hayatınızı şekillendirmez. Estetik cerrahi görünümünüzü düzeltir ve kendinize olan güveninizi tazeler fakat gerisi size kalmaktadır.
Meme dokusunu yerinde tutan bağlar zamanla kilo değişikliklerine; emzirmeye; yaşa ve yerçekimi etkisine bağlı olarak gevşeyebilir ve meme dokusu ile etrafını saran deri arasında uyumsuzluk olabilir. Sorun meme dokusuna; deriye ya da her ikisine birden ait olabilir. Sonuçta adeta içi boş görünümlü sarkık meme ortaya çıkar. Bazen de bilinmeyen nedenlerle memelerde sarkıklık olabilmektedir. Bu durumda ailesel yatkınlık çoğu zaman ön plana çıkmaktadır.
Yer çekimi; vücut şeklini etkileyen ve önüne geçilemeyen bir etkiye sahiptir. Aşırı kilo alıp vermelerle memelerde meydana gelen volüm değişiklikleri cildin esnekliğini olumsuz etkileyerek memelerin sarkmasında önemli bir rol oynar.
Emzirme döneminde meme dokusu sütle dolduğu için deri ve aradaki bağlarla birlikte büyür. Emzirme sonrasında süt üretmeyen meme dokusu gebelik öncesi durumuna geri döner ancak cilt ve bağlar artık eski sıkılıklarını ve diriliklerini kaybetmişlerdir. Bu nedenle de hamilelikten sonra memeler; normale dönen meme dokusu etrafındaki gevşek cilt nedeniyle sarkar.
Bir diğer adı “Mastopeksi” olan bu ameliyatta öncelikle sarkmanın derecesinin tespit edilmesi ve ona göre planlama yapılması gerekmektedir. Tıpta memelerin sarkmasına “pitoz” denilmektedir.
Estetik cerrahi açısından bir göğüs de sarkma var diyebilmek için meme başının; meme katlantı çizgisi altında bir seviyeye inmesi gerekir. Meme başının; meme katlantı çizgisiyle ilişkisine bakılarak derecelendirme yapılır.
Normal sarkmamış meme: Meme başı; meme katlantı seviyesinin üzerindedir.
Birinci derece pitoz (sarkma): Meme başı; hemen meme altı seviyesindedir.
İkinci derece pitoz (sarkma): Meme başı; meme altı hattının 1–3 cm altına kadar inmiştir.
Üçüncü derece pitoz (sarkma): Meme başı; meme altı hattının 3–4 cm daha aşağısındadır; yere doğru yönelmiştir.
Yalancı pitoz (yalancı sarkma): Meme başı; meme altı hattının üzerinde olsa bile meme dokusunda sarkma vardır.
Sınıflamanın ardından planlama gelir. Planlama bu ameliyatın en önemli kısmını oluşturmaktadır. Seçilecek olan teknik kalacak izi belirleyeceğinden hastayla detaylı bir şekilde konuşulmalıdır. Mutlaka iz kalacağı ancak bu izin zaman içinde (3 – 9 ay) belirginliğinin kaybolacağını hasta ameliyat öncesinde bilmelidir.
Tüm tekniklerde meme başı etrafında dairesel bir iz olur. Bu kaçınılmazdır.
İz meme başından katlantı çizgisine “I” şeklinde olabileceği gibi katlantı çizgisi boyunca da uzanan “Ters T” şeklinde de olabilir. Bu seçimi memenin büyüklüğü; sarkıklığı; cildin durumu; doktorun tecrübesi tayin eder.
Hangi teknik uygulanırsa uygulansın ameliyattan özel bir korse veya sutyen ile çıkarsınız. Bu korseyi bir ay boyunca kullanmanız gerekmektedir. Ameliyat bölgesindeki sızıntıları dışarı alarak kanamaya bağlı komplikasyonları azaltan drenler kullanılmış olabilir. Bu drenler 2–3 gün içinde alınır ve aralıklı takip ve kontrolleriniz devam eder.
Dikişlerin alınması 10–15 gün arasında bir zaman alacaktır. Kaşıntı ve kızarıklık yara iyileşmesinin bulgularıdır. İzler erken dönemde daha belirgin olacaktır. Altıncı aydan sonra bazen bir yıla uzayan bir dönemde izleriniz ten rengine gelecek ve belli belirsiz olacaktır. Bu bölgenin su ile teması 4. günden sonra yani varsa drenler alındıktan sonra mümkündür.
Normal hayata dönüşünüz 5–7 gün sürer (masa başı işler; yürüyüş; uçak seyahati). Ameliyat sonrası ilk 3 gün gövdenizin yukarda kalmasını sağlayacak biçimde (yarı oturur pozisyonda) istirahat etmeniz iyileşmenizi hızlandıracaktır. Normal fizik aktiviteye dönüşünüz ise (yüzme; tenis; vb.) birinci ayın sonunda mümkündür.
Erken dönemde şişlikler ve morluklar olağandır. Ağrı kesici ilaçlarla dindirilebilen ağrılarınız olacaktır ve bu ağrılar her geçen gün hafifleyecektir. Kollarınızın aşırı hareketinden kaçınmanız iyileşmeyi olumlu yönde etkileyecektir.
Cerrahi işleme bağlı şişliklerin tamamen geçerek göğüslerinizin son şeklini alması üç ay gibi bir zaman alır. Bu tüm cerrahi işlemler için geçerli bir süredir.
Komplikasyonsuz bir cerrahi yoktur. Her cerrahi işlemin kendine has komplikasyonları vardır. Bunlardan kaçınmak için doktorunuz hem kişisel olarak; hem teknolojik olarak hemde tıbbi olarak gerekli önlemleri alacaktır. Ancak bazen tüm tedbirlere rağmen aşağıdaki komplikasyonlar gelişebilir. Sahip olduğunuz sistemik hastalıklar (şeker; tansiyon; kalp vb) komplikasyon riskini artıracak faktörlerdendir.
Op. Dr. Orhan Murat Özdemir
Estetik; Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı