Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Ortoreksiya Nervosa : Sağlıklı Beslenme Takıntısı

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:55    Güncellendi: 18.02.2025 21:55
‘ORTOREKSİYA NERVOSA’ nedir biliyor musunuz?

Sağlıklı Beslenme’ nin yaşam için ne kadar önemli olduğunu artık az çok hepimiz biliyoruz. Sağlıklı Beslenme; var olan sağlığı koruma ve geliştirmede; hastalıklara yakalanma riskini azaltmada; mevcut hastalıkların tedavisinde önemli role sahiptir.
Konu her ne olursa olsun; Sağlıklı Beslenme’ nin öneminden bahsetmeden edemeyiz. Çünkü temel amacımız; bireylere ‘Sağlıklı Beslenme’ alışkanlığını kazandırmaktır. Fakat; önemli bir nokta: Sağlıklı Beslenmeyi takıntı haline getirmeden !!!

‘SAĞLIKLI BESLENME TAKINTISI’ diye bilinen ‘ORTOREKSİYA NERVOSA’ yeni bir yeme davranışı bozukluğudur.
Ortoreksiya Nervosa üzerine araştırmalar halen devam etmektedir. Ben de; bu konuyla ilgili pek çok bilimsel yayın taradım ve sizlerle bu yeni davranış bozukluğunu paylaşmak istiyorum.
Ortoreksiya terimi; orthos (doğru) ve oreksia (iştah) Yunan kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Ortoreksiya ‘doğru beslenme’ anlamına gelmektedir.
Ortoreksiya Nervosa; önemli diyetsel kısıtlamalar getiren; biyolojik ve saf yiyeceklere hastalık derecesinde olan takıntıyla karakterizedir. Ortoreksiya Nervosa’da doğru besini yemeye patolojik bir düşkünlükten bahsedilir. Bu hastalık; genelde psikolojik bir bozukluktan kaynaklanmaktadır.
Ortoreksiya; SAĞLIKLI BESİNLERİ YEME TAKINTISI ve SAĞLIKSIZ BESİNİ REDDETME durumudur. Bir besinin sağlıklı veya sağlıksız olması; kişinin kendi diyetsel inanışlarıyla ilişkilidir. Yani belki de sağlıklı olan bir besini sağlıksız bulup tüketmeyebilir. Bu kişiler için yiyeceklerin saf; katkısız ve işlenmemiş olması oldukça önemlidir. Bu yüzden çoğu sebze ve meyveyi çiğ yemeye gayret ederler. Ortoreksiya’lı bireylerin çoğu vejetaryen grubundadır. Zararlı maddeye karşı duyulan derin korku sebebiyle tarımsal ilaçlar içermesi ve hazırlanış teknikleri sebebiyle bazı yiyecekleri diyetlerinden çıkartırlar ve en sonunda beslenme listelerinde sadece 1-2 tür yiyeceğe yer kalır.
Ayrıca Ortoreksiyalılar; yanlış olduklarını düşündükleri belirli pişirme yöntemlerini de reddedebilirler. Örneğin; aliminyum kaplar bu insanların asla kullanamayacakları araç ve gereçler arasında yer almaktadır.
Bu davranış biçiminin ekonomik bir boyutunun da olabileceğini eklemek istiyorum. Organik besinlerin satıldığı dükkanlardan alışveriş yapacak yeterli ekonomik gücü olmayan; besin tercihinde fazla seçeneği olmayan; vb. bireylerde bu tarz obsesyonların gelişmeyebileceği de araştırmacılar tarafından bildirilmektedir.
Bu hastalık için herhangi bir klinik kılavuz mevcut olmadığından doktorların tanı kriterlerine göre teşhis edebilecekleri bir durum gibi görülmemektedir.

Ortoreksiya Nervosa sadece;
Uzun dönemde görüldüğü zaman (Birkaç hafta için sağlıklı yiyeceklere verilen dikkat obsesyonun üzerinde olmadığı sürece bozukluk olarak tanımlanamaz.)
Eğer bireyin yaşantısında anlamlı oranda negatif bir etki yaratıyorsa (Yaşam stresini önlemek için yiyecekleri düşünmek; her günün büyük bir çoğunluğunu yiyecekleri düşünerek geçirmek) tanımlanabilmektedir.

Bu beslenme takıntısı; sosyal ilişki eksikliğine ve tatminsizliğe yol açar.
Ortoreksiya’lı hasta; sağlığını iyileştirmek veya bir hastalığını tedavi etmek ya da kilo vermek istiyor olabilir. Diyet; hayatlarının en önemli kısmını oluşturur. Çoğu zamanlarını mutfakta geçirirler; Çeşitli ve sağlıklı yemekler hazırlarlar; daha o gün bitmeden bir sonraki gün yapacağı yemekleri planlarlar. Kısaca; beslenme ve besinler; onlar için her şeyden önde gelir.
Ortoreksiyalı olup olmadığımızla ilgili şüphelerimiz henüz çok yeni ve tartışmalı bir durum olması dolayısıyla doktorların henüz tanı koyabilecekleri bir bozukluk olmadığı da bildirilmektedir.
Ortoreksiya Nervosa; bilinen iki beslenme bozukluğu (Anoreksiya Nervosa ve Bulimia Nervosa) ile birçok benzerlik içermektedir. Aralarındaki bir fark; Anoreksikler ve Bulimikler; BESİNLERİN MİKTARI üzerinde odaklanırken; Ortorektikler ise BESİNİN KALİTESİYLE ilgilenirler.
Bu üç beslenme bozukluğunda da bireyler; besinlere hayatlarında haddinden fazla yer verirler.
Anorektiklerin aksine Ortorektik bireyler genelde kilolarıyla ilgilenmezler ve kendilerini şişman hisetmezler.
Bu bireyler genellikle sadece besinler konusunda değil; araştırıldığında derin duygusal konular dahil pek çok konuda saplantıya sahiptirler. Altta yatan konuları araştırmak; normal beslenmeye geçişi kolaylaştırmak bakımından önemli bir adımdır
TEDAVİ; oldukça uğraştırıcıdır; çünkü Ortoreksiya’lı bireyler; antidepresan gibi ilaçların doğal ve arı olmadıklarını düşünürler. Aynı şekilde şeker; yapay tatlandırıcı ve yapay lezzet vericiler gibi maddeler içerdiği için bazı beslenme destek ürünlerini de kullanmayı reddederler. Terapi destekli bir diyet tedavisi uygulanmalıdır.
Tedavide; besin kuramlarına dikkat edilmesi gerektiğini kişilerin özdeğerlerinin ve yaşantılarının sadece besinler etrafında dönmediğinin farkına varmaları gerektiğinin önemi üzerinde durulmaktadır.
Ortoreksiya Nervosa’nın önümüzdeki 10 yıl içinde görülme sıklığında artış olacağı düşünülmektedir.