Herkesin kendini beslenme uzmanı ilan ettiği bu günlerde; kimin önerilerinin doğru; kiminkinin yanlış olduğunu belirlemek zor. Aynı zamanda; birbiri ile çelişen açıklamalar yapan bu insanlardan hangilerinin bu işin uzmanı olduğunu bilmekte öyle… Her gün yeni açıklamalar; sansasyonel diyetler ve yeni (!!!) uzmanlar arasında ne yapacağınıza karar vermek; hem zor hem de kafa karıştırıcı değil mi?
Televizyonda gördüğünüz; uzmanların birçoğunun beslenme uzmanı olmadığı halde kendini öyle tanıtıyor olması; beslenme konusunda üç-beş gün kurs alan insanların verdikleri demeçler ve kulaktan duyma bilgilerin çok fazla olması beslenmemiz konusunda kime güveneceğimiz hakkında kararsızlığa yol açıyor. Peki; böyle bir ortamda kim doğru söylüyor ve kime kulak vermek gerek?
Sağlıklı beslenme konusunda tek uzman kişi diyetisyenlerdir. Diyetisyenler; üniversitelerin beslenme ve diyetetik bölümlerinde dört yıl bu konu üzerinde ihtisas yapmış kişilerdir. Diyetisyenler dışında önerilen beslenme ve diyet önerilerinin koruyucu sağlık hizmetleri ile bir alakası olmayıp; alternatif tıp hizmeti oldukları savunulmaktadır.
Günümüzde; dünya çapında sağlığı koruyucu ve yaşam kalitesini arttırıcı doğru beslenme ilkeleri hakkında çok sayıda araştırma yapılmaktadır. Beslenme ve diyet uzmanları; bu bilimsel çalışmalar doğrultusunda önerilerini oluşturmakta ve bireylerin diyetlerini bu bilgiler ışığında düzenlemektedir.
Doğru beslenme hizmeti alıp; almadığınızı anlamak için uygulayabileceğiniz bazı yöntemlerin olduğunu da bilmek gerekir. Bu yöntemleri; sizin için derledik…
**Size beslenme önerileri veren kişilere; “Beslenme ve Diyetetik” mezunu olup olmadığını sormak; sizin için en kesin yol olacaktır. Yurtdışında eğitim aldığını iddia eden kişilere hangi bölümlerden mezun olduklarını sormayı unutmamalısınız.
**Bu konuda çoğu zaman unvanlar yanıltıcı olabilir. Bu nedenle; akademik unvanların veya meslek unvanlarının hangi ihtisas alanına ait olduğunu; beslenme önerileri veren kişilere sormakta yarar vardır.
**Dünyada mucize besin ve mucize diyet diye bir şey yoktur. Mucize ürünler veya diyetler öneren kişilere kolayca aldanmayın. Bu ürünlerin ve diyetlerin etki mekanizmalarını sorun. Mucize ürünlerin çoğu; iştah kapatıcılardır. İstediğiniz kiloya ulaştıktan sonra ürünleri tüketmeyi bıraktığınızda; kaybettiğiniz kilolar size fazlasıyla geri döner. Ayrıca bu ürünlerin çoğunun yan etkileri vardır. Mucize diyetler ise; kısa zamanda kilo verilmesini sağlar fakat iştah kapatıcılar ile aynı hazin sonuçlara neden olurlar. Üstelik azalmış metabolik hızınız nedeniyle; bu diyetler sonrasında çok daha az besin tüketimine mahkûm kalırsınız.
**Zayıflama ilaçları önerenlerden uzak durmalısınız. Zayıflama ilaçları; yan etkileri nedeniyle “doktor kontrolünde” ve sadece ağır obezite tedavisinde kullanılan ilaçlardır.
** Diyet ürünler ve tabletler satan kişilerin çoğunun beslenme bilgileri sınırlıdır ve kimileri kendilerini beslenme uzmanı olarak tanıtabilirler. Aldıkları kısa süreli eğitimde öğrendikleri aynı bilgileri; farklı bireyler üzerinde uygulamaya çalışırlar. Merak ettiğiniz beslenme konularını danışarak; karşınızdaki kişinin sağlıklı beslenme bilgisini ölçebilirsiniz.
** Yeni keşfedildiği söylenen her şeye inanmamalısınız. Çünkü bilgilerin bilimsel gerçeklere ve uygulanabilir beslenme önerilerine dönüşmesi zaman alan ve emek gerektiren süreçtir. Yeni tedavi metotlarının geçerliliğini görmek için; bir dönem izleyici kalmak sizin için daha uygun olabilir.
** Tek bir besinden oluşan diyetlerden; günde 10 saat süren egzersiz programlarından kaçının. Kiloları bir günde almadığınız gibi; bir günde de veremezsiniz. Ayrıca lahana çorbası ve 10 saatlik egzersiz programı ile sonsuza kadar yaşamakta pek mümkün değildir. Unutmayın ki; zayıflama programı sizin için hazırlanıyor; siz ona uymak için bütün sosyal ve özel yaşantınızı sınırlandırmak yerine; onun sizin günlük yaşamınıza adapte edilmesini talep edebilirsiniz.
Sağlıklı günler dilerim…
25.03.2007 tarihinde Eskişehir Anadolu Gazetesi nde yayınlanmıştır.