Küçük bebeğinizi kendi sütünüz ile besleyerek; onun ve kendiniz için yapabileceğiniz en doğru şeylerden birini gerçekleştiriyorsunuz. Peki; emzirme sürecinin emek isteyen önemli bir süreç olduğunu ve sağlıklı beslenme ile süt miktarını arttırabileceğinizi biliyor musunuz?
EMZİRMENİN ANNE İÇİN YARARLARI NELERDİR?
Emzirme; doğumdan itibaren anneyi korur. Doğumdan sonra kanama riskinin azalmasında; annenin bebek ile psikolojik sevgi bağı kurmasında etkilidir. Emzirmenin anneyi; meme; yumurtalık ve rahim kanserlerinden ve halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporozdan koruyarak uzun dönemde de anneye yarar sağladığı düşünülmektedir.
EMZİREN ANNELER İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ
** Doğumdan sonra; kilo vermek için acele etmemelisiniz. Düşük kalorili diyetler yapmanız ve beslenme düzeninize dikkat etmemeniz salgıladığınız süt miktarının azalmasına neden olabilir. Bu süre içinde normal beslenmenize devam etmeniz; sadece fazla şeker ve yağ içeren hamur işleri gibi ürünleri sınırlandırmanız yeterlidir. Emziren annelerin ayda iki kilodan fazla ağırlık kaybetmeleri uygun değildir. Emziren anneler; normal enerji ihtiyaçlarından 500 kalori daha fazla almalıdırlar. Bu enerji; süt üretimi için gerekmektedir. Günlük beslenmeye 1-2 su bardağı süt; 3-4 dilim ekmek eklenmesi ile bu enerji ihtiyacı karşılanmış olur.
** Süt miktarını etkileyen en önemli etmenlerden biri; annenin sıvı tüketimidir. Annenin sıvı tüketimi yetersiz ise; salgıladığı süt miktarı da azalmaktadır. Emziren annelere önerilen günlük sıvı tüketimi; 12–15 su bardağı yani 2;5–3 litre kadardır. Bu miktarda sıvı su olarak da tüketilebileceği gibi; ayran; taze sıkılmış meyve suyu; ıhlamur; adaçayı; meyve çayları gibi bitki çayları da tüketilebilir.
** Her gün; 1 porsiyon etli yemek ve 1 adet yumurta tüketmeye özen gösterilmelidir. Bu besinler; hem diyetin protein kalitesini arttırmış olur hem de diyeti demir mineralinden zenginleştirir.
** Annenin diyeti çoklu doymamış yağ asitlerinden zenginse; anne sütü de bu yağ asitlerinden zengin olur. Çoklu doymamış yağ asitleri; beyin ve göz gelişimi; bağışıklık sistemi ve kalp sağlığı açısından önemlidir. Bu nedenle; emziren annenin haftada 2–3 kez balık tüketmesine ve yemekleri hazırlarken tek tip sıvı yağ yerine ayçiçeği; mısırözü ve soya yağını karıştırarak kullanmasına dikkat edilmelidir. Bu çeşit beslenme tarzı ile anne sütü bu yağ asitlerinden zenginleşir.
** Demir yetersizliği anemisi; gebe ve emziklilerde sıkça görülen bir sağlık sorunudur. Bu sorunun önüne geçmek için; kırmızı et; diğer et türleri; kuru baklagil ve koyu yeşil yapraklı sebze tüketilmesine özen gösterilmelidir. Yapılan testlerde kan değerleri istenilenden düşük olan annelerin; kuru meyve ve pekmez tüketimlerini arttırmaları gerekir. Vücutta demirin daha yararlı kullanılabilmesi için her öğününüzde C vitamini kaynağı olan sebzeler ve meyveler yer almalıdır. Çünkü C vitamini; vücutta demirin emilimini arttırır.
** İşlem görmüş et ve et ürünlerinden kaçınılmalıdır. Bu tür et ürünleri; insan vücuduna zararlı olan nitrit ve nitrat bileşikleri içerirler. Ayrıca; bu tür bileşikler evde uygulanan pişirme işlemiyle de oluşabilir. Bu nedenle; kızartma ve kavurmalardan uzak durulmalı; haşlama; ızgara; fırınlama yöntemleri tercih edilmelidir.
** Bu dönemde sigara ve alkol kullanılmamalıdır. Alkolün bileşenlerinden olan etanol; süt verimini azaltırken; sigarada yer alan nikotinin de az miktarda süte geçtiği bilinmektedir.
** Her zaman taze ürünlerin tüketilmesine dikkat edilmeli; küflü; zamanı geçmiş ürünlerden uzak durulmalıdır. Aflatoksin M1; karaciğer kanserine yol açan aflatoksin B1’in yıkım ürünüdür ve anne sütüne geçer. Küflenmiş tahıl ve hububat tüketimi; bu tehlikeli maddenin anne sütüne geçmesinin başlıca nedenidir. Fakat bu tür besinler ile beslenmiş inekten elde edilen süt ve süt ürünlerinin tüketimi de; aynı sonuca yol açar. Bu nedenle; sadece güvendiğiniz; uygun üretime ve kalite belgelerine sahip firmalardan besinlerinizi temin etmeniz önemlidir.
Sağlıklı günler dilerim…
11.03.2007 tarihinde Eskişehir Anadolu Gazetesi nde yayınlanmıştır.