Ergenlik değişimdir; bu dönemde hem fiziksel hem de duygusal olarak hayatın bir daha hiçbir döneminde yaşanmayacak kadar hızlı değişimler olur. Ergenlik aynı zamanda hem büyümektir hem de (çok hazır olunmasa da) gelişmektir. Dolto (1988) ergenliği ikinci bir doğum olarak tanımlar ve ergenlerin yaşamın başlangıcında ki bebekler gibi kırılgan ve dayanıksız olabileceklerini belirtir. Bu dönemde keşfedilmeyi bekleyen çok şey vardır.
Ergenlik genel olarak bu dönemle ilgilenenler tarafından üç evrede incelenir;
1. ERKEN ERGENLİK DÖNEMİ ( 12-14 yaş ): Bu dönemin en belirgin özelliği; puberteyle beraber ortaya çıkan biyolojik değişikliklerin yarattığı baskıya karşı uyum ve başetme çabalarıdır.
2. ORTA ERGENLİK DÖNEMİ ( 15-18 yaş ): Olgunlaşma ve öğrenmenin etkisi ile uyum becerilerinin daha iyi kullanılmaya başlandığı bir dönemdir.
Cinsel kimlik gelişimi; anne ve babadan ayrışma süreci ve arkadaşlıkların çok önemli olması bu dönemde yoğunlaşır.
3. GEÇ ERGENLİK DÖNEMİ ( 18-20 yaş ): Baştan beri yaşanan duyguların; düşüncelerin; geliştirilen becerilerin; kurulan özdeşimlerin harmanlandığı bir dönemdir.
GESTALT YAKLAŞIMINA GÖRE ERGENLİK
Ergenin yaşadığı fiziksel ve duygusal değişimler ve bunların etkilediği değişen yaşantılar ve ihtiyaçlar kendiliğin yaniden düzenlenmesini getirir. Başka bir deyişle ergen; alışkanlıklarını; öğrenme tarzını; beğenilerini; tercihlerini; ilgi ve inançlarını; değer yargılarını sosyal rollerini ve özdeşimlerini yeniden düzenler.
Gestalt yaklaşımına göre ergenlik dönemi gelişimsel açıdan üç aşamada ele alınır. Bu dönemler birbirinden katı sınırlarla ayrılmış değildir; hepsi bir arada da yaşanabilir.
1-İÇE ALMA DÖNEMi olarak adlandırılan dönem çocukluktan çıkıp ergen olmakla-bir anlamda farklı olmayla- uğraşıldığı ve dışarıdan gelen verilerin içe alınmamaya çalışıldığı bir dönemdir. Ergen bir yandan çocuk kendiliğinden; bir yandan da ailesinden uzaklaşmaya; onlara ait özellikleri içine almamaya çalışır.
2-İÇSELLEŞTİRME DÖNEMİ: Ergen içsel ve dışsal olanı "ben" ve "ben olmayan" arasındaki farkları daha iyi görmeye; benimsediği ve uzaklaştığı şeyleri ayırt etmeye başlar. Bunları anne ve babasına kabul ettirmeye çalışır ve sık sık tartışmalar yaşar. Aynı zamanda bu dönemde aileden ayrışma yalnızlık ve izolasyon duygularına da yol açar.
3- BÜTÜNLEŞME DÖNEMİ: Bu dönemde ergen; çatışmalarını içinde bütünleştirmeyi ve "kendine özgü" olmayı öğrenir. Artık amacı daha öncesinde olduğu gibi aileden ve çevreden bağımsız olmak değil insanlar arası ilişkilerde kendine özgü olmaktır.
Gestalt; bireyi içinde var olduğu çevre ile beraber ele alır. Gestalt terapi yaklaşımına göre terapinin amacı; ergenin gelişim sürecinde yoluna devam etmesini sağlamaktır. Terapiye gelen ergen gelişim sürecinin bir yerinde tıkanıp kalmış durumdadır.
Gestalt terapisi süreç odaklı bir terapi olduğu için ergenin kendi süreçlerini fark etmelerine yardımcı olmak için etkili olacaktır. Bu yardımda üzerinde durulanlar ergenin güçlü bir kendilik hissi geliştirmesi; duygularını ifade edebilmesi; ihtiyaçlkarını fark etmesi ve bunların nasıl karşılanacağını görmesidir ( Temas; 2005 ).