Duyu gelişim piramidi tabanında yer alan 2. sistemimiz dokunma duyu sistemimizdir. Büyüme ve gelişmeye buradan devam edelim.
Taktil duyu sistemi:
Dokunma duyusudur. Etrafımızla iletişim ve sosyal beceriler için gereklidir. Güvende hissetmemizi sağlar. Dokunma duyusunun 2 bileşeni vardır. İlki; potansiyel zararlı olabilecek durumlara karşı uyaran; koruyucu taktil duyu sistemi; ikincisi de hatırlama ve dokunuşların anlamlarını ayırt etmeye yarayan ayırt edici taktil duyu sistemidir.
Dokunma duyusu bize; dokunuşların vücudumuzun neresinde olduğunu; bizim mi yoksa birşeyin mi bize dokunduğunu; dokunuşun hafif veya baskılı olduğunu; bize dokunan objenin niteliklerini nasıl algılayacağımızı anlatır.
Dokunma duyusu; aynı zamanda güvende hissetme duygusudur. Beklenmedik; ani dokunuş duyularına karşı ve sadece o anki dokunuşa değil; bir sonraki dokunuş ihtimaline karşı da tepki verme eğilimimizi belirler. Dokunma duyu farklılıklarını anlayabildiğimiz zaman karşımızdaki kişi ile de ne yakınlıkta iletişim kuracağımızı anlarız.
Aslında bebeklik döneminden itibaren dokunma duyu farklılıklarını gözlemleyebiliriz. ‘Canı yanmak’ dokunma duyu farklılıkları için belirleyici sözcüktür. Bir kişi; taktil uyaranlara canı yanmak veya yanmamak olarak yanıt veriyorsa bu kişinin dokunma sisteminin dengeli olmadığını anlayabiliriz.
Taktil duyu sistemi aşırı hassas olan çocuklar bir şeye ne kadar az dokunurlarsa o kadar rahattırlar. Daha bebeklik döneminden itibaren kucaklanmayı sevmezler; bez ve kıyafetlerinin değişimi çok zor olur. Banyo yapmaktan hoşlanmazlar. Sevgi dokunmalarına bile ani tepkiler verirler. Grup oyunlarında yer almak istemezler; bu yüzden bir takım objelerle oynanan ve ellerinin kirleneceği oyunları sevmezler. İçinde bulundukları ortamı araştırmak istemezler; sıkı kıyafetleri sevmezler; ince giyinirler; çorap giymek istemezler. Genellikle parmak ucunda yürürler. Gıda seçicilikleri vardır.
Taktil duyu sistemi az hassas olan çocuklar ise; sürekli dokunmak; temas etmek isterler. Ellerinin kirlenmesine aldırmazlar; burunlarının akması onları rahatsız etmez; temiz ve düzenli olmakta sorun yaşarlar. Arkadaşları ile oyunlarında ve etraflarındaki kişilerle sürekli dokunarak iletişim kurmak istemeleri; ve genellikle cimcikleme; ısırma; vurma davranışları gösterdiklerinden zaman zaman sorunlara yol açabilir. Sakarlıklar yaparlar; yaralandıklarını farketmezler. Dar ve sıkı kıyafetleri giyerler. Uzun süre emzik emerler. Yoğun yiyecek tatlarından hoşlanırlar. Ağızlarında sürekli birşeyler olsun isterler. Ağız dolusu beslenirler. Aşırı yoğun yada kuvvetli olmadıkça dokunulduğunu farketmezler.
Dengeli bir dokunma duyusu; insanlarla iletişim için temel gerekliliktir. Önce anne ve bebek arasında bağ kurulur; sonra da diğer insanlarla. Diğer insanlarla kurulan bağ; yakın olmayı; oyun oynamayı; sosyal becerileri ve toplumsal uyum becerilerini geliştirmeyi sağlar. Dokunma duyu bozukluğu olan bireyle iletişim kurmak zordur.
İşlevsel olmayan dokunma duyu sistemi olan çocukları nasıl anlayabiliriz?
Taktil duyu bozukluğu olan bireylerle etkili iletişim ve bağ kurmak zordur. Sevgiden kaçabilir; empati kurmakta zorlanır. Dokunulmaya karşı verdiği farklı tepkilerden dolayı ilişkilerinde hissettiği mutluluğu gösteremez. Hayal dünyaları sınırlıdır. Düşünceleri katı ve sabittir. Güvensizlik duygusu bu bireylerin duygusal sağlığını etkileyebilir.