Obezite; vücutta depolanan yağ miktarının fazla olması biçiminde tanımlanabilir. Klinik olarak obeziteyi tanımlamak için kilonun boyun karesine oranlanması (kg/m2 ) ile elde edilen vücut kitle indeksi (VKİ) kullanılır. Günümüzde çocukluk çağının en sık kronik hastalıklarından birisidir. Çocuk ve ergenlerin % 25-30’u etkilenmektedir. Ayrıca yaşa göre vücut ağırlığı; boya göre ağırlık; deri kıvrım kalınlığının ölçümü de kullanılan diğer tanı yöntemleridir.
Araştırmalar sonucunda obezitenin gelişmiş ülkelerde düşük sosyoekonomik düzeylerde; gelişmekte olan ülkelerde ise yüksek sosyoekonomik düzeye sahip kesimlerde daha sık olduğu gösterilmiştir.
Peki o zaman kimlere obez diyelim! Obezite vücut kitle indeksine (VKİ) göre hesaplanır.
Ağırlık (kg)/ boy (m)2
Çocuğun vücut kitle indeksi 30 üzeri ise OBEZ; 25-30 ise aşırı kilolu; 20-25 ise NORMAL
Çocuklarda VKİ yaş ve cinse göre hazırlanan VKi persentil eğrileri kullanılarak gt;85 persentil olan çocuklar aşırı kilolu; gt;90 persentil olanlar ise obez olarak sınıflandırılmaktadır.
Ayrıca çocuk persentil çizelgelerinde yaşa göre ağırlık 97 persentil üzeri ise yine obezite açısından bakmak gerekir; ancak her 97 persentil üzeri obez demek değildir; burada boy ölçümü de önemlidir.
Çocukluk obezitesinde;
Genetik---- Obezite ve genetik; her iki ebeveyn obez ise çocuğun obez olma ihtimali %80; yalnızca biri obez ise oran %50; ikisi de obez değilse oran %9 olarak bulunmuştur.
Çevresel---- Ailenin beslenme biçimi (fast food) ve aktivasyon azlığı bulunmaktadır. Uzun süre televizyon izleyen ve televizyon izlerken yüksek kalorili yiyeceklerin tüketilmesi obeziteyi daha da artırmaktadır.
ilk 2 yıl anne sütü (özellikle ilk 6 ay) alan bebeklerde obezite riski daha azdır.
Psikolojik faktörler-- anne- baba- çocuk arası iletişimsizlik; arkadaş grupları tarafından kabul edilmeme; ders başarısızlığı; puberte döneminde arkadaş edinmede zorlanma; bütün bu sebepler obez bireyin hem toplumsal sorunlar yaşamasına hem de psikolojik problemlere neden olur.
Obez çocuklarda --- Kolesterol yüksekliği; insülin direnci (akantozis nigrikans); ağır psikolojik stres; kalp ve damar hastalıkları (Hipertansiyon); erken yaşta şeker hastalığı; karaciğer yağlanması ve safra kesesinde taş oluşumu; uyku apnesi; polikistik over hastalığı; puberte ile ilgili sorunlar ve daha birçok hastalık görülebilir. Obezitenin genetik ve endokrin nedenleri gözden geçirilmeli; özellikle boy kısalığı olan obez çocuklara dikkat edilmelidir.
Tedavi
Diyet: Dengeli ve az kalorili diyet uygulanır. Normal kalori gereksinimi %30-40 oranında azaltılır. Diyet %25-30 oranında yağ; %50-55 oranında kompleks karbonhidrat ve %20-25 oranında protein içermelidir. Toplam kalori 5-8 öğüne bölünerek verilmelidir.
Egzersiz: Kilo kaybının iki temel yaklaşımı kalori kısıtlaması ve egzersizdir. Egzersiz haftada en az 3 kez; 30 dakika süresince ter atacak kadar yapılmalıdır.
Obezitenin psikolojik tedavisi: Obez hastaların yeme alışkanlıklarını; aktivitelerini; düşünme biçimlerini değiştirmektir. Davranışsal yaklaşımların temelinde bireyin kendini disipline etmesi ve düzenli fiziksel aktivite alışkanlıklarını kazandırmaktır.
Farmakolojik tedavi: Çocuklarda önerilmemektedir.
Cerrahi tedavi: Çocuklarda önerilmemektedir.
ÇOCUKLARIMIZIN BOY VE AĞIRLIKLARI ORANTILI OLMALIDIR; EĞER FAZLA KİLOLU OLAN ÇOCUĞUNUZ VARSA MUTLAKA ÇOCUK DOKTORUNA OBEZİTE AÇISINDAN BAŞVURUN…