Diz eklemi denince hemen akla yük taşıyan tibia-femur kemikleri arasındaki ana eklem gelir.
Aslında diz yakınmamalının önemli bir kısmını oluştururlar.
Koşucular; atlayıcılar; bisikletçiler gibi dizi kıvrık pozisyonda bacağına yüklenen sporcularda diz kapağına aşırı bir yük biner. Bu aşırı yüklenme diz kapağının altındaki kıkırdak ve altındaki kemiğe aşırı yük biner ve ağrıya neden olur. Fakat bu bulguların çıkması için mutlaka sporcu olması gerekmez. Ev hanımlarından ofis çalışanlarına kadar çok geniş bir yelpazede de bu tür ağrılar görülür.
Dizin karmaşık yapısı çok hassastır. Ön diz ağrılarına etki eden çok sayıda faktör vardır.
Diz kapağının altındaki femur kemiği eklem yüzeyi ile ilişkisi; yapısal olarak diz kapağı dışa dönük; yarı çıkık; çıkık veya yüksekte olabilir. Bu durum tüm yükün diz kapağının küçük bir bölgesine binmesine neden olur ve buradaki kıkırdağın hızla bozulmasına neden olur. (Bakınız; Patella (diz kapağı) dönüklüğü veya yarı çıkığı)
Eğer günün birinde yukarıdaki pozisyonlarda ağrınız başlarsa neden olan hareketi yapmaktan vazgeçip dinlenin ve bir basit ağrı kesici alın ve buz yapın.
Eğer 1-2 güne kadar geçmezse ve tekrarlıyorsa diz konusunda deneyimli bir ortopediste başvurun.
Tanı için en değerli bulgular konuşma ve muayene ile elde edilir.
Hastaların ağrılarının hangi pozisyonda arttığı; süresi çok değerli verilerdir.
Sinema; tiyatro; uçak-otobüs yolculukları gibi dizin uzun süreli sabit kaldığı durumlarda dizde ağrı ve huzursuzluk hissemeye “theatre sign” (tiyatro bulgusu) denir ve ön diz ağrıları için çok tipiktir.
Uzun süre spor yaptıktan sonra bırakan kişilerdede kas dengesizliğine bağlı ön diz ağrıları sıktır.
Muayene eklendiğinde % 90 lara varan tanı konur.
Hastalık hikayesi + muayene ön diz ağrılarının ana eklem ağrılarıyla karıştırlmasını önler.
Ana eklemlerdeki MR bulguları ile ön diz problemleri gözden kaçan; gereksiz tedavi ve ameliyat olan çok sayıda hasta vardır.
Konuşma ve muayene sonrası ön diz ağrılarının nedenlerini ve ciddiyetini tesbit için çeşitli radyolojik incelemeler gerekir.
Diz kapağının pozisyonunu saptamak için diz kapağının çeşitli açılarda pozisyon röntgenleri; bilgisayarlı tomografi istenebilir.
Diz kapağı ve altındaki kıkırdağın durumunun tesbiti ve diz içindeki-tendonlardaki diğer patolojilerin tesbiti için de MR sıklıkla gerekir.
Tedavi ön diz ağrısının nedenine göre biçimlendirilir.
Tendon; yaralanma; aşırı yüklenme-antreman kökenli ön diz ağrılarında öncelikle RICE protokolü (dinlenme-buz-elastik bandaj-yukarıda tutma) uygulanır.
Arkasından egzersiz; germe; fizyoterapi ile esnetme; çabukluk; kuvvetlendirme; koordinasyon çalışmaları yapılır.
Bu çalışmalar normale dönünceye kadar devam eder.
Sonrasında egzersizlere devam etmek nüksleri engellemek için gereklidir.
Bu konuda doktorunuzla iletişimi koparmamanız gerekir.
Cerrahi tedavilerin yeri çok sınırlıdır.
Diz kapağı pozisyonunun bozukluğuna bağlı ön diz ağrılarında daha uzun ve zorlu bir süreç vardır.
Öncelikli tedavi fizyoterapi ve egzersiz tedavisidir.
Burada klasik fizik tedaviden çok farklı bir fizyoterapi uygulanır.
Ön diz adelelerinden iç kısımdakiler elektroterapi ve egzersizle kuvvetlendirilirken; diz kapağının hareketliliğini için manüplasyon yapılır.
Fizyoterapi ile % 50-60 başarı elde edilir.
3 ay fizyoterapiye cevap vermeyen vakalarda cerrahi tedavi seçenekleri gündeme gelir.
Cerrahi tedavi olarak 2 temel seçenek vardır;
Diz kapağının dışa devrik veya yarı çıkık olduğu durumlarda diz kapağını dışa doğru çeken kapsül artroskobik olarak kesilerek (LATERAL GEVŞETME) pozisyonunun düzeltilmesi sağlanır. Diz kapağının pozisyonunun tam düzelmediği durumlarda içteki kapsülün daraltılması da eklenebilmektedir.
Bu tip artroskapiler sonrası hastalar 4 saat sonra yürüyerek ağrısız bir biçimde evlerine giderler. Başarı oranı % 80 lerdedir.
Ön diz ağrılarından korunmak için günlük yaşamda yapılacak şeyler vardır.