Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Son yıllarda tıpta teknolojinin ileri derecede gelişmesi; ameliyat süreci ve sonrasında hastaların konforunu artırmaya ve kozmetik anlamda insanları tatmin etmeye başlamıştır.
Kalp ameliyatlarından sonra iz kalma korkusu; hastalar için ameliyatta hayatını kaybetmek kadar önemli bir stres haline gelmiştir. Kalp ameliyatlarında; “minimal invaziv” adı verilen “pencere ameliyatı” veya “küçük kesi” yöntemi diye tanımladığımız 5cm’lik kesi ile yapılan yeni operasyon tekniği; hastaları kozmetik açıdan rahatlatan ve memnun eden bir yöntem olarak gelişmektedir. Bu nedenle; biz hastalarımıza “kalbinize giden kozmetik yol” olarak tanımlamaktayız. Küçük kesi yöntemiyle kalp ameliyatlarında iz kalma korkusuna artık son verilmiştir.
Kozmetik kazancın yanı sıra; hastaların operasyon sonrası ağrılarının azalması; hastaneden taburcu olma sürelerinin kısalması; nekahat döneminin 6 haftadan 2 haftaya inmesi gibi pek çok artı getirmektedir.
Bu yöntem ile halk arasında “iman tahtası” olarak anılan sternum kemiğinin; tamamı kesilmeden meme altı 5-6 cm’lik kesi ile ya da kemiğin üst ucunda 5cm’lik kesi ile açık kalp operasyonlarını yapmak artık olası hale gelmiştir. Bu yöntemle; kalp kapağı ameliyatları; kalp deliklerinin kapatılması; kalp tümörleri ve koroner bypas işlemleri gerçekleştirilebilmektedir.
Az kan kaybı; daha düşük enfeksiyon riski; cerrahi travma ve acının azalması; kozmetik güzellik ki hastaların çoğu kendi yara yerini görmez; ameliyat sonrası istediği pozisyonda yatabilme; hastaneden taburcu olunca araba kullanabilme; hastanede daha kısa yatış ve hayata erken üretken birey olarak dönme; cinsel hayatın sınırlanmaması gibi pek çek avantajı ile “kalbe giden kozmetik delik” kalp cerrahı ile hastası arasında kurulan kozmetik bir köprü olmuştur.