Probiyotikler; yaşam için anlamına gelen; yeterli miktarda alındıkları zaman faydalı olan canlı organizmalardır.Bağışıklık sistemimiz; sindirim ve boşaltım sistemimizin sağlıklı çalışmasında rol alırlar. Deri; ağız; bağırsaklar gibi organlarımıza yerleşmiş bakterilere " MİKROBİYOTA" adı verilir. Mikrobiyotanın yüzde 85 kadarı faydalı mikroorganizmalardır.Yüzde 15 kadarı fırsatçı bakteriler olup; bağışıklık sistemi zayıfladığında vücuda zarar verir. Faydalı ve faydalı olmayan mikroorganizmaların sayısının dengede olmasına " PREBİYOSİS"; sistemin dengesinin bozulmasına ise"DİSBİYOSİS" denir.
Ağızımızdan başlayıp;boşaltım organımıza kadar vücudumuzdaki bütün boşluklar mukoza denilen bir zarla kaplıdır.Bu zarlarda yaşayan mikroorganizmalar yer yer farklılıklar gösterse de genelde aynıdır. Bağırsak florası değişikliğinden ağız florası etkilenir; ağızın florası veya mikrobiyomu değiştiğinde de zararlı bakteriler çoğalır; vücudumuzun savunma sistemi zarar görür; diş eti hastalıkları; diş çürükleri; diş taşları oluşur; sık sık aftlar çıkar; bu durum bağırsak florası bozukluğu sonrası zayıflamış olan bağışıklık sisteminin bir belirtisidir. Bağırsak bozukluğu tedavi edilmeden; yapılan diş eti tedavileri çoğu kez tekrarlama eğilimi gösterir; bu yüzden diş eti tedavisinde mekanik debridmanın yanı sıra; probiyotiklerle tedaviye destek verilir.Özellikle antibiyotikler verilmişse; probiyotik desteği önemlidir. Zira antibiyotikler; iyi kötü demeden tüm bakterileri ortadan kaldırır; sonrasında da patojen bakteriler yeniden çoğalır. Probiyotik bakterilerimizin azalması çeşitli sağlık sorunlarına yol açar
1- Gaz; şişkinlik; hazımsızlık; reflü.
2- İshal veya kabızlık atakları.
3- Bağışıklık gücünün zayıflayıp enfeksiyonların çoğalması.
4-Depresyon; parkinson; fibromiyaljiler.
5-Obezite.
6-Kolesterol ve şeker dengesinin bozulması.
7-Alerji ve dermatitlerin çoğalması.
8- Ağız kokusu.
9- Sürekli yorgunluk en sık görülen belirtilerdendir.
Önemli probiyotikler; Lactobacillus ve Bifidobakteriyum türleridir. Bu bakteriler; ev yoğurdu; kefir; lahana turşusu; boza; şalgam; tarhana ; gibi fermente gıdalarda bulunur. Probiyotiklerin beslenmesi için uygun ortam oluşturan besinlere de - Prebiyotikler denir- Prebiyotik besinlere ise pırasa; yer elması; kereviz ; bamya; muz; pancar örnek verilebilir.
Bağışıklık sistemi ; vücudumuzu hastalıklara; patojen bakteri ve virüs saldırılarına karşı koruyan savunma sistemimizdir. Bağışıklık sistemimizin güçlendirilmesi bizi virütik ve kronik enfeksiyonlardan korur.Bağışıklık cevabı; vücudun makrofaj ve nötrofiller gibi savunma askerlerini güçlendirmek için yararlı probiyotik mikroorganizmalara ihtiyacımız her geçen gün daha fazla ortaya çıkmaktadır. Probiyotikler bağışıklık sisteminin yapı taşlarıdır; vücudumuzda ne kadar faydalı bakteri bulunursa; özellikle virütik hastalıklara karşı o kadar dirençli oluruz. Mutluluk hormonu Serotoninin yüzde 85 i bağırsaklarda probiyotikler tarafından üretilir; probiyotikler bu şekilde bizi depresyondan da korumayı başarırlar. Sağlıklı yaşamak istiyorsak; bol bol sirke; lahana turşusu; ev yoğurdu; kefir; enginar; soğan sarımsak; yer elması tüketmeli; probiyotiklerimize gözümüz gibi bakmalıyız.
* Bu makalede yer alan yazılı içerikler; farklı kaynaklardan oluşturulmuş; hastalarımızı bilgilendirmek amacıyla yazılmıştır. Kesin teşhis ve tedavi niteliği taşımamaktadır. Herhangi bir sağlık sorununda mutlaka o işin uzmanı doktorunuza başvurmalısınız. Sağlık konusunda bilgiler sürekli güncellenmektedir.
Sağlıklı günler dilerim efendim.