Vücudunuzda çeşitli ağrılarınız varsa; sözlerime kulak verin..
Günümüzde çoğu insanın; teşhis konulmuş ya da konulmamış; ağrı ile kendini gösteren sağlık sorunları var. Bu sorunların çoğunun sebebi; vücutta süregelen; hafif düzeyde iltihap. Normal koşullarda vücudun mikropları ortadan kaldırmak ve yaralanmaları iyileştirmek için; ani olarak oluşturduğu; yani AKUT; iltihap cevabı; son derece önemli ve gerekli bir mucizedir. Ama bazı durumlarda iltihap süregen; yani kronik hale dönüşür; işte bu hiç de istenmeyen bir durumdur; çünkü bu hafif düzeyde iltihap; vücudun güçlü olmadığı bazı bölgelerde; tıp dilinde isminin sonunda –it bulunan; gastrit; artrit; tendinit; bursit gibi ağrı kaynağı olan rahatsızlıkların tetiklenmesine sebep olabilir.
Hipertansiyon; kanser; kalp damar hastalıkları; şeker hastalığı; kronik yorgunluk sendromu; sedef hastalığı; lupus; irritabl barsak sendromu; kronik sırt ve boyun ağrıları; Alzheimer hastalığı; Parkinson hastalığı; multipl skleroz gibi hastalıkların gelişimi ve yaşlanmanın; bu iltihabi süreçle ilişkisi olduğuna dair ipuçları vardır.
Kronik iltihap gelişmesinde çok sayıda faktör; çoğu zaman da birlikte etki eder. Bu faktörlerin başında beslenme dengesizlikleri; çevresel toksinler; kronik stres ve mikroplar yer alır. Yediğimiz; içtiğimiz; soluduğumuz; cildimizden emilen kimyasallar; neyi ve nasıl düşündüğümüz bile bu iltihabı azaltmada ya da önlemede etkilidir.
Bu faktörleri uzaklaştırmaya; önce yediğimiz besinler içindeki bazı iltihap yapıcıları uzaklaştırmakla başlamalıyız; en kolay halledebileceklerimiz şunlardır:
Paketli atıştırmalıklar; fast foodlarda yer alan trans yağlar; hidrojenize bitkisel yağları içeren kötü yağlar
Rafine şeker; mısır şurubu; aspartam; sakarin gibi tatlandırıcılar; beyaz ve rafine un
Nitrat ve nitrit gibi sentetik koruyucularla korunmuş; işlenmiş etler ve et ürünleri
Özellikle fabrika mantığıyla et üretimi yapan çiftliklerde üretilen; bolca antibiyotik; hormon gibi maddelerle kimyası değiştirilmiş kırmızı et (merada beslenen büyük baş ya da koyun eti daha az iltihaba yol açar)
Ve beraberinde bilinen iltihap önleyici besinleri de tüketmeliyiz; bu faydalı besinlerin bazıları da şunlardır:
Mümkünse organik berry’ler; yani mavi yemiş; çilek; ahududu; kuş üzümü gibi meyveler başta olmak üzere her renkte meyve ve sebze. Bunlar içlerinde çok sayıda fitokimyasal denilen maddeleri barındırarak sağlığımıza olumlu etkiler yaparlar; örneğin C; E; A vitamini ve mineraller gibi antioksidanlar; kuersetin; limonen gibi biofilavinoidler. Ve bununla birlikte içlerinde bulunan diyet lifleri; vücudumuzdan toksinleri ve atık maddeleri uzaklaştırmaya yardımcı olurlar; sindirim sistemindeki sağlıklı bakteri florasının devamlılığını sağlarlar. Sağlıklı yetişkin bir kadının günde 7; yetişkin erkeğin ise 9 porsiyon meyve; sebze; lif kaynağı tüketmesi gerekir.
Çeşni ve baharatlar konusunda da; iltihabı azaltıcı etkileri üzerine son dönemde bir çok çalışma yapılmıştır. Başta zerdeçel; kekik; sarımsak; yeşil çay; zencefil; biberiye; fesleğen olmak üzere baharatları hem yemeklerimiz lezzetlendirmek; hem de fonksiyonel etkilerinden faydalanmak üzere kullanmalıyız.
Bu lezzetli ve kolay girişimlerimizin; aktif bir hayat; iltihap yapıcılardan uzaklaşma; stresle başa çıkma yöntemlerinin de katkısıyla; uzun dönem sağlığımız konusunda tahminimizin çok ötesinde olumlu etkileri olabileceğine inanıyorum.