Başağrısı çocukluk çağında en sık karşılaşılan bir yakınmadır.Görülme sıklığı 7 yaş civarında % 37-51 iken;ergenlikte bu oran %57-82 ye ulaşır.Cinsiyet yönünden görülme sıklığının 3-5 yaşında erkeklerde daha fazla olduğu;5 yaşından sonra kızlarda giderek yükseldiği ve 9-11 yaşında her iki cinste eşit sıklıkta olduğu gösterilmiştir.
Migren en sık görülen başağrısıdır.Ülkemizde görülme sıklığı %9;3-14;5 arasındadır.
Başağrısı;başın ağrıya duyarlı yapılarının fiziksel;kimyasal veya iltihabi olarak etkilenmeleri sonucu ortaya çıkar.Nedeni tam olarak aydınlatılamamıştır.
Başağrılı hastayı değerlendirirken öyküde doğum öncesi;doğum;büyüme-gelişme;daha önceki ciddi hastalıklar;okul durumu;kullandığı ilaçlar ve allerji durumu mutlaka sorgulanmalıdır.Fizik muayenede ateş;tansiyon yüksekliği;deri döküntüleri;cilt lekeleri;nörolojik kusurlar ve kafa travması özellikle akut ve ilerleyici başağrılarında nedeni belirlemede yardımcıdır.Çocuğun yaşı ne kadar küçükse başağrısının ciddi bir nedeni olma olasılığı o kadar yüksektir.Küçük çocuklarda ağlama;kıvranma;yerde yuvarlanma;tepinme ağrının şiddetinin göstergesi olabilir.Çocuğun etkinliğini kesme süresi ağrılı atağın süresi için ip ucu olabilir.
Daha önceden olmayan ilk defa ve şiddetli olarak ortaya çıkan;sürekli lokalize olan;hastayı uyandıran;sabahları erkenden oluşan ağrı;sabah veya gece kusmaları;nöbet varlığı;devamlı başağrısının şiddet ve karakterinde değişiklikler muayenede;ateş;bilinç değişikliği;tansiyon yüksekliği baş çevresinde artma;anormal göz hareketleri;yürüyüş değişikliği gibi bulgularda altta yatan neden mutlaka araştırılmalıdır.