Günümüzde tıbbın her dalında olduğu gibi; akupunktur dalında da lazer teknolojisi kullanılmaktadır. Ancak;burada hemen belirtmemiz gerekir ki;lazer her zaman her vakada uygulanabilecek ve iğneli akupunkturun yerine konulabilecek bir teknik değildir. Gerek kulak; gerekse vücud akupunkturunda tesbit edilen noktalar; vakanın klinik tablosuna göre ya uyarılmalı yada baskılanmalıdır.Lazer ışığı;uygulanan akupunktur noktasını uyaran özellikte olduğundan;baskılanması gereken noktaya uygulanacak olursa; elde edilmesi gereken farmakolojik etkinin tam tersi bir etki elde edilmiş olur ve hastanın iyileştirilmesi mümkün olmaz; hatta; istenmeyen etkiler oluşabilir.
Lazer akupunkturun etkili olduğu hastalıkları sayacak olursak:
Gerçek anlamda klinik olarak etkili olduğu yukarıdaki hastalıkların dışında; lazer akupunkturun etkili olduğu başka hastalık yoktur.İğneli akupunkturun yerini alabilecek bir teknik yada teknoloji henüz bulunmamıştır.Nasıl ki; bebeklere ve çocuklara yapılan aşılar; iğne şırıngaları ile yapılıyorsa ve henüz bunun yerine geçebilecek bir teknik bulunamadıysa; aynı şey iğneli akupunktur için de geçerlidir. Akupunktur noktalarının uyarımı gerekiyorsa lazer akupunktur tekniği tabiki harikadır.Ancak; akupunktur noktalarının baskılanması gerekiyorsa;işte o zaman mutlaka gümüş iğne ile devreye girilmesi gerekir.Eğer; gümüş iğne batırılması gereken kulak akupunktur noktasına lazer ışığı gönderirseniz o noktayı uyararak arzu etmediğiniz bir klinik etki oluşturmuş olursunuz.Çünkü lazer ışığı hücresel düzeyde hücrelerarası sıvıda (intersellüler-extrasellüler sıvı); hücre dışında yer alan sodyum (Na+) iyonlarının hücre içine girmesine neden olarak; hücre membranında; “istirahat membran potansiyeli”ni arttırır ve o hücrenin uyarılmasını yani biyolojik işlevlerinin artmasını sağlar.Klinik etki açısından baskılanması gereken hücreler topluluğuna lazer ışığı gönderirseniz; işte böyle bir etki oluşturur ve hücre işlevlerini azaltmak yerine tam tersine arttırmış olursunuz.Sonuçta da;hasta iyileşeceğine daha da kötüleşir.
İşte bu bilimsel nedenlerden ötürü; “…artık akupunktur iğnesiz yapılıyor”; “…lazer; iğne akupunkturunu rafa kaldırdı” şeklindeki söylemlerin kesinlikle bir hükmü ve geçerliliği yoktur.Tıp bilimi; kandırmacayı kaldırmaz.Bu;bilime saygısızlıktır.İğne ile yapılan akupunktur tedavisi değerini;insanlık varolduğu sürece koruyacaktır;tıpkı;klasik muayene yöntemlerinin; MR;Tomografi ve Ultrasonografi gibi son derece gelişmiş tanı araçlarına rağmen; altın değerini hala daha koruduğu gibi…