Küme başağrısı (Cluster tipi başağrısı) hastalığında; tek taraflı olarak şiddetli ağrılar olur. Bu ağrılar; ortalama olarak 30-90 dk.kadar sürer ve birkaç hafta yada ay boyunca; günde bir yada birkaç kez tekrarlar. Ağrının olduğu taraftaki gözde; göz yaşı akması; gözde kızarma (konjonktival hiperemi); burunda tıkanma (nazal konjesyon) olur. Hasta; tipik olarak orta yaşlı erkektir. Bu tür hastalar; kriz anında genellikle sessiz ve karanlık yerler arayan migrenli hastaların aksine; yürüyerek dolaşırlar
Yapılan tüm laboratuar tetkiklerinde ve radyolojik incelemelerde (Beyin Tomografisi; Beyin MR’ı;Röntgen v.b) hiçbir patolojik bulguya rastlanmaz;yani; hepsi temiz çıkar.Klasik ilaç tedavisinde;ağrı kesici etkiler elde edilmeye çalışılır;fakat hiçbir zaman kalıcı klinik etkiler sağlanamaz.Böylesine ızdırap verici tabloya sebep olan ve hastanın sosyal yaşantısını her yönüyle kötü etkileyen bu hastalığın kalıcı bir şekilde tedavisi;ancak vücudun kendi ilaç sistemini devreye sokmakla olur.İşte akupunktur; vücudu; kendi ilaçlarıyla tedavi ettiği içindir ki (yani bir benzetme yapacak olursak; çayın taşıyla çayın kuşunu vurduğu için); çoğu hastalıkta olduğu gibi küme başağrısını da çoğunlukla kalıcı tedavi edebilmektedir.
Küme başağrısı;klinik açıdan kronik ve kronikleşmeye eğilimli bir hastalık olduğu için; her kronik hastalığın akupunktur tedavisinde olduğu gibi; 20 seanslık bir tedavi uygulanır.Seans aralıkları haftada en az 2 kez olacak şekilde düzenlenir.Hiçbir yan etkisi olmayan akupunktur tedavisi ile; vakaların ortalama %80’ninde tam klinik iyileşme sağlanır.Geri kalan %20’inde ise; krizleri sıklığı ve şiddetinde gözle görülür azalmalar meydana gelir ve hasta eskisine oranla daha az ilaca ihtiyaç duyar.Bu %20’lik dilim bile (ki; biz bu dilimdeki kalan hastaları tam iyileşmiş olarak kabul etmediğimiz halde); ilaç tedavilerine göre kıyaslandığında çok yüksek bir başarıdır.
Peki; akupunkturun bu başarısı nereden kaynaklanıyor?..
Vücudun yaradılıştan gelen harika ilaç sisteminden kaynaklanıyor.Bu harika ve muazzam ilaç sistemini; akupunktur tedavisi ile devreye soktuğunuz zaman; kesinlikle dışarıdan bir ilaca ihtiyaç duyulmamaktadır;aksine; çok etkili ve de yan etkisiz bir şekilde mevcut hastalık kalıcı olarak iyileşmektedir.
Yıllarca ilaç tedavileri ile; bir adım yol alamayan ve kısır döngü içinde bocalayan bir hastanın; akademik ve klinik tecrübesi olan iyi bir akupunktur uzmanının tedavisine girerek; %80 kalıcı iyileşme olasılığı içinde sağlığına tam olarak kavuşması kadar güzel bir duygu olabilir mi?…
Hasta akupunktur ile sadece iyileşmekle kalmamakta; sosyal hayatına; iş ve aile hayatına tekrar geri dönmektedir.