Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Günlük yaşantımızda; gerek insanlararası ilişkilerde gerekse sosyal olaylarda karşılaştığımız; her türlü zorluk ve engellenmelerin; ruhumuzda yarattığı olumsuz; sıkıntı verici duygular topluluğuna; “Stres” adı verilir. Belli dozlarda yaşanan stresin; aslında bizim açımızdan olumlu etkileri vardır. Hırsalanma duygumuzun oluşmasına neden olarak itici bir güç ortaya çıkartır.
Tabii ki; günlük yaşantımızda ne yazık ki; her zaman; kıvamında bir dozda stresle karşılaşmamaktayız. Yoğun çalışma; koşuşturmaca ve şehir yaşamı; bizlere haddinden fazla stres yaşatmaktadır. İşte bu noktada; artık vücudumuzun karşı koyma ve savunma mekanizmaları zayıflar ve ruhumuza zarar verici; klinik durumlar ortaya çıkar.Çabuk öfkelenme; aşırı sinirlilik; olaylara karşı tahammülsüzlük; sakin ve sağ duyulu düşünememe; kas gerilim baş ağrıları; mide ekşime ve yanmaları gibi; birçok organ yansımaları şeklinde klinik şikayetler görülür.
Ruhumuzun bozulan kimyasını; en etkili; en başarılı ve yan etkisiz olarak; akupunktur ile düzeltebilmekteyiz. Akupunktur tedavisinin buradaki en önemli etkisi; vücudumuzun ruhsal savunmasında çok güçlü etkileri olan; “Serotonin” adı verilen kimyasalını salgılatmasıdır. Akupunktur; hiçbir yan etkiye neden olmadan ve vücudumuzun ihtiyacı kadar salgılatır Serotonin’i…Bu kimyasala “mutluluk kimyasalı” da denebilir.İşte akupunktur tedavisi ile salgılatılan serotonin;vücudda rahatlama; mutluluk duygusu ve olaylara karşı koyabilme-başarabilme duygularına neden olur.
Gerek kulak akupunkturu; gerekse vücud akupunkturu ile çok başarılı tedavi yapılabilmektedir. Stresin klinik gidişi; kronikleşmeye çok eğilimli olduğu için; tedavinin en az 20 seans olarak planlanması gerekir.Uygulama sıklığı da; stresin klinik yoğunluğuna göre belirlenir.
Günümüz şartlarını gözönüne alacak olursak; akupunktur ile ruhsal durumun daha da güçlendirilmesi için; hiçbir şikayet olmasa da yılda bir kez; üç seanslık hatırlatma tedavisinin uygulanması çok isabetli olacaktır.