Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

MİGREN ve AKUPUNKTUR TEDAVİSİ – III

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 20:23    Güncellendi: 18.02.2025 20:23

Migren’e en sık olarak 16-35 yaşları arasında; bayanlarda daha fazla rastlamaktayız.Görülme sıklığı 50’li yaşlardan itibaren azalır.

Ağrı; zonklayıcı bir ağrıdır. Başın bir yarısını tutar.Bazı hastalarda ağrı; yarım baş ağrısı şeklinde başlayıp; daha sonra başın tamamını kaplayacak şekilde yayılır. Ağrının süresi ve şiddeti çok değişkendir; hastadan hastaya değişir. Ancak şu varki; ağrı krizi geldiği zaman kişiyi hayatından ve sosyal çevresinden koparır. Bu krizlerin belli aralıklarla tekrarlanması nedeniyle; hastada zamanla bıkkınlık; yılgınlık ve karamsarlık duyguları da gelişir. İşte bu duyguların oluşmaya başlaması; hastalığı daha da kısır döngüye sokarak; kronikleşmesine neden olur. Kliniğimize migren şikayeti ile başvuran hastalarımızın hemen hemen neredeyse tamamında; depresyon da saptamaktayız.Akupunktur tedavisi bütüncül bir tedavi imkanı sağladığı için; hastanın depresyonunu da tedavi etmekteyiz.

Bu zonklayıcı ağrıya birçok yandaş belirtiler de eşlik edebilir. Bu yandaş belirtiler; bulantı; kusma; ses ve ışıktan rahatsız olma; gözlerde ışık uçuşmaları; bazı hastalarda burun tıkanıklığı; gözlerde kızarma ve sulanma ve bazı nadir hastalarda terleme…

İşte migren hastalığının karakteri ve yapısı…Gerçekten çeken bilir…İnanın kliniğimize tedavi için gelen hastalarımızın tek isteği ve ricası öncelikle şu oluyor: “Doktor bey; n’olur beni bu hastalıktan kurtarın; bu dayanılmaz ağrılardan kurtarın”… Tabii şifa Yüce Allah’tan..

Ama çok şükür ki; elimizde “AKUPUNKTUR” gibi çok ama çok güçlü ve etkili bir silahımız var.Hem bu silahımız öyle güzel bir silah ki; geri de tepmiyor; yani yan etkisi yok !..

Migren hastralığı olan bir kişiyi akupunktur tedavisine almadan önce; kesin tanının uzman bir hekim tarafından konulup konulmadığını bilmek çok önemlidir.Çünkü; baş ağrısı denilince mutlak surette oldukça ayrıntılı tetkiklerin ve konsültasyonların yapılması gerekir. Beyin MR’ından tutun da; Sinüzit filimlerine; kardiyolojik muayenelerine ve göz muayenelerine varıncaya kadar ayrıntılı tetkik ve klinik incelemelerin yapılması şarttır.Ancak bu incelemelerden sonra; kesin ve net olarak “MİGREN” tanısı konulabilir.

Artık içimiz rahattır; çünkü hastamızın tanısı klinik olarak kesinleşmiş ve migren olarak konulmuştur.

Artık hastamızakupunktur tedavisiiçin son derece uygundur…

Devamını IV bölümde bulacaksınız…


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır; tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.