MANUEL TIP VEYA MANUEL TERAPİ NEDİR ?
Manuel tıp veya halk arasında yaygın kullanılan adıyla “manuel terapi” kas iskelet sistemi hastalıklarının cerrahi dışı tedavi yaklaşımlarından birisidir. Manuel terapi ellerle uygulanan tedavi metodlarını içerir. Manuel terapinin eski Tayland’a kadar dayanan 4000 yıllık geçmişi olduğu düşünülmektedir. Modern tıbbın babası olan Hipokrat birçok kas iskelet sistemi rahatsızlığını; deformiteleri manuel yöntemle tedavi ederek manuel tıbbı tıp alanına sokmuştur. Yine İbn-i Sina’ya ilişkin kaynaklarda da birtakım manuel tıp tekniklerine rastlanmaktadır.
Kas iskelet sisteminin düzelme potansiyeli olan rahatsızlıklarında manuel terapi ile hem tanı konulur hem de tedavi yapılır. Manuel tıpta tanı koyma ileri bilgi ve beceri gerektirir. Manuel tıpta tanı hastanın duruşu ve yürüyüşünü gözlemlemekle başlar; sonrasında hastanın vücudunun görsel olarak detaylı incelenmesi ile devam edilir. Tanı koymada yine elle yapılan özel teknikler kullanılır. Hastanın cilt; fasya; kas; kemik ve eklemleri bağlayan tendon yapıları; eklemleri; sinir sistemi hastaya belli pozisyonlar verilerek değerlendirilir. Hastalarda fonksiyonel muayene yapılmış olur. Burda hastayı tepeden tırnağa değerlendirmek oldukça önemlidir. Mesela sırt ağrısı ile gelen hastada sadece sırt bölgesi değil tüm vücut fonksiyonel muayenesi yapılmalıdır. Bir bölgedeki ağrının kaynağı başka bir vücut bölgesindeki sorunla ilişkili olabilir. Dolayısıyla manuel terapide yapılan fonksiyonel muayene ile saptanan tanılar genellikle rutin radyolojik testlerle (röntgen; MRG gibi) saptanamayan tanılardır.
Ancak manuel terapi yapılmasında sakıncalı olan durumlar da vardır. Bu rahatsızlıkların saptanması için de gerek hastanın hikayesi; gerek muayene bulguları gerekse radyolojik tetkikleri birlikte değerlendirilerek hekim tarafından ayırıcı tanısının yapılması gerekir.
Manuel terapi sırasında hastaya bir takım hareketler yapılır. Hareket yavaş; tekrarlayan tarzda ise ve ani bir manevrayı içermiyorsa bunun adı mobilizasyondur. Hastaya rahat bir pozisyon verdikten ve kısıtlı eklemi mobilize ettikten sonra hızlı ve düşük amplitüdlü bir manevrayı içeren bir manuel terapi yapılıyorsa bunun adı manipülasyondur. Manipülasyon yanlışlıkla bütün manuel terapi yöntemleri için kullanılabilmektedir. Ancak hastalarımız bilmelidir ki manipülasyon manuel terapinin sadece bir parçasıdır. Mobilizasyonda da manipülasyonda da temel prensip hastanın tamamen gevşemesi ve hekimine güvenerek kendisini tedavinin akışına bırakmasıdır ki bu istenilen tedavi hedefine ulaşmak için şarttır.
Öncelikli hedef manuel tanı ile (fonksiyonel muayene yapılarak) doğru tanı koymaktır. Fonksiyonel muayene radyolojik görüntüleme veya bazı kan testleri ile desteklenebilir. Manuel terapide tedavi hedefi vücudun ağrılı veya hareket kısıtlılığı olan eklemlerinde elde edilebilecek maksimum ağrısız hareket açıklığını elde etmektir. Kas iskelet sistemindeki fonksiyonel sorunların; yani geriye dönebilecek potansiyeldeki problemlerin önce tanısı sonrasında tedavisi amaçlanır. Ağrılı durumların giderilmesi; kısıtlı eklemlerin açılması yanında kısalmış kasların normal uzunluğuna döndürülmesi ve zayıf kasların güçlendirilmesi de tedavi hedefleri arasındadır.
Seans sırasında hareketler ağrıya neden olmamalıdır. Ancak bazen manipülasyon sonrası orijinal ağrıda abartılı bir artış veya yaygın ağrı gibi tepkiler normal koşullarda da olabilir. Bu durum 1-2 gün içinde geçip hasta tam iyileşme fazına geçebilir. Bazen de ağrı kaybolup sonraki günlerde tekrarlayabilir. Bu gibi durumlarda hasta paniğe kalmamalı ve hekimiyle bu durumu paylaşmalıdır.
Mobilizasyonun esas alındığı manuel terapide ağrı tedavisinde hergün; hareket kısıtlılığı için haftada 2-3 seans olacak şekilde toplamda 8-18 seans arası gibi bir ortalama verilebilir. Ancak daha az seansta sonuç alınabildiği gibi 40 seansa kadar uzayan tedaviler de olabilmektedir. Manipülasyon ise haftada bir defa olmak üzere 3-6 seans uygulanmalıdır. Ancak manuel terapiye alınan hastalarda ev egzersiz programları ve günlük hayatında doğru duruşla ilgili öneriler verilmelidir.
HANGİ RAHATSIZLIKLARDA VEYA HASTALIKLARDA MANUEL TERAPİ YAPILIR?
Yukarıdaki listede sayılanları içeren birçok tanıda manuel terapiden faydalanılır. Ancak bu tanıların bir kısmında manipülasyon daha ön plandayken bir kısmında mobilizasyon daha ön plandadır. Hekim bilgi ve becerisine bağlı olarak farklı yaklaşımları harmanlayıp tedaviyi bireysel olarak (yani kişiye göre) planlamalıdır.
Kliniğimde bu ve benzeri tanılara ait şikayetlerle başvuran hastada manuel terapiyi uygun gördüğüm hastaların yaşı; mevcut sistemik hastalıkları; beklentileri dahil birçok unsuru göz önünde bulundurarak tedavisini kişiye özel planlıyor ve yine seans boyunca uygulamasını da tamamen kişiye özel sürdürüyorum.