BOYUN FITIĞI HASTALIĞININ AZ BİLİNEN ÖZELLİKLERİ
Boyun fıtığı biz hekimlerin temel eğitimleri döneminde yani; Tıp Fakültesi ders müfredatında ne yazık ki çok az yer verilen bir hastalık olmasına rağmen; toplumda oldukça sık rastlanan bir omurga bozukluğudur.
Özellikle son beş yıl içerisinde rastlanma sıklığı istatistiki olarak dikkat çekici bir şekilde artmıştır.
Bu durum hastalığın sebeplerinin yaygınlaşmasından çok; hekimler tarafından “farkındalığının ve teşhis edilebilirliğinin” artması ile doğru orantılı kabul edilir.
Boyun fıtığı genel kanının aksine salt boyun ağrısı veya buna eklenen sırt ve kol ağrısına sebep olan basit bir hastalık değildir.
Aynı kategoride yer alan bel fıtığı; bel kayması; bel dar kanal hastalığı vücudumuzun sadece bel bölgesi altında kalan organ ve uzuvların fonksiyonlarını tehdit ederken; boyun fıtığı tüm vücudumuzu ilgilendiren yaygın işlev bozuklukları ortaya çıkartabilir.
Boyun fıtığı hastalığında ortaya çıkan şikayetler sadece disk dokusunun omurilik ve sinir liflerine mekanik baskısı neticesinde oluşmaz. Hastalığın zemininde nöro-kimyasal; hormonal aktörlerin rol aldığı girift reaksiyonlar meydana gelir.
Vücudumuzda yer alan tüm sistemler ile ilişki içerisinde bulunan omuriliğimizde meydana gelen en ufak bir fonksiyon bozukluğu kendisini alakasız gibi görünen bir şikayet ile gösterebilir.
Bu nedenle boyun fıtığı hastalarında ağrı; uyuşma ve güç kaybı klasik üçlemesi dışında yaygın olarak ortaya çıkabilecek yakınmalar şunlardır: