Çocuklarda depresyon görülür mü?
30-40 yıl öncesine kadar bilim dünyasında; önemli nesnel kayıplar olmaksızın; çocukların depresyona girmeyeceklerine dair yaygın bir inanış vardı. Psikanalitik kuramın öncülük ettiği bu inanışa göre ; ergenlik öncesinde üstbenliğin henüz yeterince gelişmemiş ve içselleştirilmemiş olmasının; çocuğu depresyona karşı koruduğu düşünülmekteydi.
Ancak günümüzde bir çok bilimsel çalışma; çocuklarda depresyon görülmeyeceğine dair inanışın bir yanılgı olduğunu; yaşam olaylarına karşı çocukların hüzünlerinin sığ veya geçici olmayıp onları depresyona sokacak düzeyde yoğun olarak hissedilebileceğini net olarak göstermiştir.
Hangi çocuklar depresyon açısından rik altındadır ?
Çocuklarda depresyon açısından en önemli risk; anne veya babada psikiyatrik bir hastalığın (m.depresyon; panik bozukluk; obsesif kompulsif bozukluk; yaygın anksiyete bozukluğu) olmasıdır. Anne babada psikiyatrik hastalık varlığı iki farklı yol ile çocukta depresyon riskini arttırmaktadır.
1.Genetik yatkınlık: Anne yada babada özellikle de major depresyon var ise; çocuğun depresyona girme ihtimali belirgin olarak arttığı gibi; belirtiler daha erken yaşta ve daha şiddetli olmaktadır.
2.Olumsuz sosyal çevre: Anne yada babanın ruh sağlığının bozuk olması genetik yatkınlığın yanısıra; çatışmalı aile ortamına; ebeveyn çocuk arasında sağlıksız etkileşime; çocuğun ihmaline hatta fiziksel duygusal istismarına neden olarak depresyon riskini arttırmaktadır.
Anne baba psikopatolojisi dışında en önemli depresyon nedenleri; boşanma; kardeş doğumu; taşınma nedeniyle sosyal ortam ( il; okul; öğretmen; ev ) değişimi; çocukta veya anne babada kronik gidişatlı fiziksel bir hastalığın olması gibi stres verici yaşam olaylarıdır.
Çocuklarda depresyon belirtileri nelerdir.
Çocukluk çağı depresyonu; okul öncesi dönem de dahil olmak üzere tüm yaş gruplarında; bulunulan yaşın gelişimsel özelliklerine göre farklı belirtilerle kendini göstermektedir.
Okul Öncesi Dönemde Anneye Yapışmada Artışa Dikkat !!!
Bu yaş grubunda sözel ifade gelişmediği için yüz ;fadesi; beden duruşu ve ses tonu önemlidir. Üzgün ve çökkün görünme; oyun oynamada isteksizlik; en küçük şeylere bile ağlama; uykuda bozulma; gece korkuları; yeme sorunları ve kilo alamama; baş ve karın ağrısı gibi somatik belirtiler görülebilir. Rahat hareket edebilmeye başlamışken aniden başlayan anneye tekrar yapışma; anneden ayrılamama depresyon belirtisi olabilir.
Okul çağı çocuklarında ders başarısında düşmeye dikkat !!!
Okul çağı çocuklarında sözel iletişim olanakları daha iyi kullanlabildiğinden duygular daha iyi ifade edilmeye başlar. Mutsuz görünme; öfke kontrolünde zorlanma; dikkat dağınıklığı ve takip eden ders başarısında düşme; arkadaş ve sevilen etkinliklere ilgi kaybı görülebilir.
Ergenlikte Davranışlarda Bozulmaya Dikkat !!!
Ergenliğe doğru düşük özgüven ve azalmış benlik saygısı daha yoğun olarak hissedilmeye başlar. Sigara/alkol/madde ve internet kullanımı ve kendine fiziksel zarar verme gibi riskli davranışlar daha sık görülür. Uyku; iştah ve dikkat problemlerine; okuldan ve evden kaçma; öfke nöbetleri gibi davranışsal sorunlar eklenebilir. Aile desteği yeterince iyi değilse; umutsuzluk düşünceleri belirgin ise İntihar düşüncesi ve girişimi depresyonun en istenmeyen sonuçları olarak karşımıza çıkabilir.
Sonuç:
Depresyon; yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da; Dünya Sağlık Örgütü tarafından en önemli sağlık problemlerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Yaşam koşulları; hayata dair zorluklar; stres ve travmatik yaşantılarda artış ile öğretmen; arkadaş; ebeveyn tutum ve sorunlarına bağlı olarak çocuklarda görülen depresyon; tahmin edilenden çok daha fazla ve yaygın olarak ortaya çıkabilmektedir.
Çocukluk dönemi depresyonu; çocukların sosyal; duygusal ve bilişsel gelişiminin aksamasına yetişkinlik dönemine diğer psikiyatrik hastalıkların tabloya eklenmesine neden olabilir.