Anal kanal çevresinde oluşan içi cerahat dolu boşluğa verilen isimdir (Resimde görüldüğü gibi). Anal kanal sindirim sisteminin son kısmını oluşturur ve anal kanalı çevreleyen 2 adet kas yapısı vardır. Bunlardan dışta yer alan istemli kasılıp-gevşeyen; çizgili kas yapısından oluşan “eksternal anal sfinkter” ve onun içinde yer alan istemsiz düz kas yapısından oluşan “internal anal sfinkter” ismini alır ve böylece oluşan anal sfinkter; kişinin dışkı ve gaz çıkışını kontrol etmesini sağlar. Anal kanaldaki bezler kanalı çevreleyen iki kas tabakası arasında yer alır ve salgılarını anal kanalın 2-3 cm içerisinde bağırsağın mukozası (iç yüzeyini örten tabaka) ile derinin birleşim yerinde anal kanala boşaltırlar. Bezlerin asıl görevi anal kanalın kayganlığını arttırarak dışkılama işlemini kolaylaştırmaktır.
Bu geniş anatomik tarifleri yapmamın sebebi; okuyan tıp dışı insanlarca; bu bölgedeki apse ve ondan oluşabilen fistüllerin kaynağının iyice anlaşılabilmesi ve üzerinde tedavinin yapılacağı sfinkter yapılarının da önemini kavrayabilmeleri içindir.
Tekrar konumuza dönersek; yukarda tanımlanan anal kanal çevresinde bulunan bezlerin bakteriyel infeksiyonu veya tıkanması sonucu perianal apse oluşur ( Resimde görüldüğü gibi). Abseler; iltihabi yayılımın yönüne göre farklı yerleşimlerde; yüzeyel-derin vb… ; oluşabilir (Alttaki resimde görüldüğü gibi).
PERİANAL APSE BELİRTİLERİ NELERDİR?
PERİANAL APSE TANISI NASIL KONUR?
PERİANAL APSE TEDAVİSİ NASIL SAĞLANIR?
Perianal apsenin tedavisi “cerrahi” girişim ile sağlanabilir. Apse; üzerini örten ciltte oluşturulan bir kesiden cerahatin dışarı boşaltılması (drenaj işlemi) ile tedavi edilir. Daha sonra apsenin boşaltıldığı boşluğa (kaviteye) ; drenajın devamını amaçlayarak; dren koyulur veya tampon uygulaması yapılır.
Bu girişim; lokal anestezi uygulaması ile yapılabildiği gibi ; derin ve büyük apselerde ameliyathane koşullarında genel anesteziyi gerektirebilir. Çoğunlukla apse boşaltılması ile birlikte hastalara antibiyotik verilmesi ; diyabetik veya bağışıklık sistemi baskılanmış hastaların hastaneye yatırılması gerekebilir. Apse kavitesinin doku ile dolması; uygun şartların sağlanması halinde; yaklaşık 4-6 hafta sürebilir.
Ameliyat sonrasındaki bu 4-6 haftalık dönemde; anal bölge temizliği ; liften zengin beslenme ile şekilli dışkı oluşumunun sağlanması ; sık-sık pansumanlar yapılarak iyileşmenin izlenmesi gereklidir. Bu önlemlerin iyi uygulanması; hem yara iyileşmesinin problemsiz seyretmesini; hem de “perianal apse tekrarlama riskini” azaltır.
Özet olarak; perianal apse adından da kolaylıkla anlaşılabileceği gibi makat çevresinde oluşan bir apsedir. Doğru tedavi önlemlerinin alınması ile rahatlıkla tedavi edilebilmektedir.
Ancak bu konuda bilinmesi gereken önemli özellik ; perianal apse hastalarının yaklaşık 1/3 ünde iyileşmenin oluşmamasıdır. Hastaların üçte birinde; ya apseler tekrarlar veya drenaj yapılan açıklık kapanmaz ve apse gelişiminin “kronik evresi” olarak kabul edilen “Perianal Fistül” ler gelişir.
Özetle; apse hastalarının %35-40 kadarında; daha sıkıntılı klinik şikayetler oluşturan; tedavisi uzun süren; nükslerle seyreden ve bu konuda deneyimli bir cerraha ihtiyaç duyulan bir başka hastalık gelişmektedir.