Safra kesesi sırtı karaciğere yapışık olan boyutu bir çay bardağına benzer olan sindirim sistemine ait bir organdır. Safra kesesi safra üretiminde yer almaz. Özellikle yağlı yiyeceklerin sindirilmesini kolaylaştırmak için depoladığı safrayı 12 parmak bağırsağına boşaltır.
Safra taşlarının oluşmasının farklı sebepleri vardır. Çoğunlukla kolesterol taşları gelişir. Safra içerisinde kolesterol oranının artması safra çamuruna ve taşa sebeb olabilir. Yine safra yollarında gelişen enfeksiyonlar safra kesesi taşına yol açabilir. Kan hücrelerinin aşırı yıkımının olduğu kan hastalıklarında da safra kesesi taşları gelişebilir.
Ailesinde safra kesesi taşı olan kişilerde safra kesesi taşı daha sık görülür. Kadınlarda daha safra kesesi taşı daha sık oluşmaktadır. Kan hastalıkları olanlarda; karaciğer hastalığı olanlarda ve mide ameliyatı geçirenlerde daha sık safra kesesi taşı gelişebilmektedir.
Sindirim sisteminin en sık görülen hastalıklarından biri olan safra kesesi taşında özellikle yemek sonrası gelişen karın ağrısı en önemli belirtisidir. Karnın sağ üst tarafında şiddetli ağrı gelişir. Hazımsızlık ve gaz şikayeti de yapabilir.
Safra kesesi taşı hastalığının tedavisi cerrahidir. Eğer safra kesesi taşı ana safra kanalına düşmüşse ERCP ile bu taş çıkarılmalıdır. Laparoskopik (kapalı); açık ve robotik cerrahi ile tedavi yapılabilmektedir.
Laparoskopik cerrahi cerrahi açıdan ve anestezi açısından bir kontrendikasyon yoksa herkese uygulanabilir. Ancak geçirilmiş karın ameliyatı; kan sulandırıcı kullanımı; akciğer ve kalp kapasitesinin laparoskopi açısında yeterli olmaması; hastanın laparoskopi istememesi ve anatomik zorluk gibi sebeplerden dolayı yapılamayabilir.
Safra kesesi ameliyatı sırasında kanama; karın içi organlarda yaralanma ve safra yollarında yaralanma gibi ciddi komplikasyonlar gelişebilir. Bu nedenle cerrahın deneyimi komplikasyonların önlenmesinde en önemli kriterdir.
Safra kesesi taşı tedavi edilmezse; safra kesesi iltihabı; ana safra yolu tıkanıklığı; pankreatit ve safra kesesi perforasyonu gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Safra kesesi ameliyatı her ameliyat gibi bazı risklere sahiptir.
Safra kesesi ahstalıkları medikal tedavi ile tedavi edilemiyorsa cerrahi tedavi gerektirebilir.
Kapalı ve açık safra kesesi taşı ameliyatlarında kolesistektomi yapılır. Yani her İki yöntemde de yapılan cerrahi işlem aynıdır. Kapalı yani laparoskopik cerrahide bu ameliyat karna açılan küçük deliklerden yapılabilmektedir.
Erken dönemde yeme içme alışkanlıklarında bazı değişiklikler yapmakta fayda vardır. Yoğun yağlı ve çok miktarda yemek tüketimini ilk 1 haftada yapmamak daha doğru olacaktır. Trokar giriş deliklerinin iyileşmesi ve bu alandan fıtık gelişmemesi için erken dönemde aşırı ağır yük kaldırlmaması doğru olacaktır.
Bu tip şikayetler genelde kişiden kişiye çok değişmektedir. Genelde 3-5 gün içinde bu şikayetlerde rahatlama beklenir.
Ameliyat sonrası cinsel ilşkiye bir mani durum yoktur ancak bu durumda kişiye göre değişmektedir.
Laparoskopik cerrahide en büyük kesi 1 cm olmaktadır. İşlemin doğası gereği iz minimaldir. Genelde belirgin bir iz kalmaz.