Her kadın(ve aslında her erkek); hangi yaşta hangi isim altında olursa olsun; hayatına giren partnerinin geçmişinin hesabını mı öder? Ne dersiniz? Peki masaya gelenle; ödenen hesap arasında her zaman adaletli bir ilişki mi vardır? Örnek olarak; en spesiyal yemeğin fiyatı damak tadınıza her zaman uyar mı? Hiç mi hayal kırıklığı olmadı ilişkiler? Sıcakken iyi ama soğuduğunda buz gibi; damağınıza yapışıp kalır. Yutsan yutamazsın; tükürsen çıkmaz; yapışmış bir kere. Kurtulamazsin.

Geçmiş; bildiğimizdir. Korkutmaz bizi; çoğu zaman. Sadece acıtır. Gelecekse; bilmediğimizdir. Acıtmaz bizi; çoğu zaman. Korkutur pis bir şekilde. Tirsarız. Geçmişin acısı mı; geleceğin korkusu mu? Tercihiniz hangisi olur? Zor soru; bir çırpıda yanıtlayamaz insan. Geçmiş; suçluluk ve bolca sorumluluk taşır; sürükler getirir; tipki nehirlerin zorla; kuvvetle oluşturduğu alüvyonlarin birikip güzelim denizleri doldurması gibi. Bıkkınlıkla doldurur içimizi. Gelecek bilinmezlik ve bolca kaygı taşır; boşluklar açar içimizde; tipkı denizlerin dibinde oluşmuş dipsiz çukurlar gibi. Korkuyla deler içimizi.

Peki ya ilişkilerdeki geçmiş ve gelecek; aynı mıdır? Kaç ilişki geçmişin bıkkınlıklarına kurban edilmedi ki? Hangi ilişki geleceğin belirsizlik çukurlarında kaybolup gitmedi ki? İlişki burada ve şimdi değilse; nerededir? Geçmişin kurban törenlerinde mi; geleceğin belirsizliğinde mi?

İlişki bugün burada hemen şimdi olamazsa; kaybeder kendisini. Ne ip uçları işe yarar; ne de izler. Bulunmaz; bilinmez. Çoktan terki diyar etmiştir; bugüne doğru. Özneleri aynı mıdır? Sanmam; çünkü değişen zaman artık burada ve simdi değildir. Olmuştur çoktan; bıkkınlıkla dolu; kurban arayan geçmişin ta kendisi. Gelecek de kurban olmuştur zamana ve geçmişe! 

Yaşasın burada ve şimdi!!!

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır; tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.