Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli okuyucular; Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB); kişinin günlük yaşamı ve işlevselliğinde belirgin bozulmaya neden olan obsesyonlar ve bunlara eşlik eden kompulsiyonların varlığı ile kendini gösteren bir anksiyete bozukluğudur. Görülen obsesyon ve kompulsiyon türleri simetri/düzenleme; kirlenme/bulaşma; kontrol etme ve biriktirme olarak belirlenmiştir.
Obsesyonlar; Freud’a göre; odipal istekler sonucunda ortaya çıkar. Odipal dönem; çocuklarda 3-5 yaşları arasında görülür. Kız çocuklar; bu dönemde babalarına hayran olurlar; onun sevgisini kazanmak isterler; anneyi de rakip olarak görürler. Bu dönemin sonlarına doğru da kız çocuk; babadan vazgeçmek zorunda kalır ve anne ile özdeşim yapar. Erkek çocuklar da; annelerine hayranlık ve aşk beslerler; babayı rakip olarak görürler. Anne ile babanın arasına girip; onların
yakınlaşmasını istemezler. Bu dönemin sonuna doğru erkek çocuk; anneden vazgeçip; babası gibi olmak ister; yani onunla özdeşim kurar. Yani OKB hastaları; odipal dönemin çatışmalarıyla baş edemeyip; bunu bilinçaltında suçluluk gibihissederek büyük kaygı duyarlar ve daha önceki bir gelişim dönemine; yani anal döneme (1-3 yaş arasında çocuğa tuvalet eğitiminin verildiği dönem) gerilerler. Yapılan araştırmalarda; OKB’nin kökenine bakıldığında; kişide öfke; utanç; zayıflık ve yetersizlik duygularının ortaya çıkmasından korku duyma ve bu duyguları önleme çabaları vardır. Örneğin; kişi; bir olay karşısında çok büyük bir utanç yaşar; bu utancıyla yüzleşmek ona çok ağır gelir; bu duygudan kaçmak ve bunu önlemek için bazı abartılı eylemlerde bulunabilir.
OKB hastalarının anne ile kurmuş oldukları ilişkilere bakıldığında; bu annelerin aşırı koruyucu; kuralcı; mükemmeliyetçi oldukları ve çocuklarının ayrışmasına izin vermedikleri görülmüştür.