Her bebek dünyaya geldiğinde hayatta kalmak için bir başkasının bakımına muhtaçtır. Erken dönem ya da çocukluk dönemlerinde tutarlı bakım görmeyen; ihtiyaçları yeterince karşılanmayan kişi “İhtiyacım olduğunda yanımda olacak” algısını içselleştiremez. İlişkilerin er ya da geç sona ereceğine; koşulsuz sevgi olmadığına; bir gün terk edilecek ve yalnız kalacağına dair inanç geliştirir. Geliştirilen bu kalıp inanç; bakım veren; anne ya da baba ile yaşadığı ayrılma durumlarından (depresyonda; hastanede; farklı şehirlerde ebeveyn; boşanma; vefat…) kaynaklanabilir.
Bu kaygı ile baş edebilmek için çeşitli stratejiler geliştirir. Ya terk edilmeden önce kendisi terk edecek; ya karşıdakinin terk etmemesi için elinden geleni fazlasıyla yapacak ya da kendini ilişkilerden izole edecektir. Bu stratejilere biraz daha ayrıntılı bakacak olursak:
Aşırı Telafi: Partnerine her koşulda yanında olduğunun değil; her an gidebileceğinin mesajlarını verir. Tehdit vardır; sözü kolayca ayrılığa getirir. Karşısındakini her an tetikte hissettirir. Böylece partnerinin şüpheci ve kontrolcü tutumlarını güçlendirir. (Bitsin o zaman; şöyle yapmazsan ben yokum…) İlişkide Koşulsuz Kabul ve Güvenli Bağlanmadan çok ‘değersizlik hissi ve terk edilme kaygısı’ vardır.
Teslimci: Şüpheci ve kontrolcü tutumlar vardır. (Nerede ?; Kimle ?; Neden cevap vermedi?; Acaba başka biri mi var?...) Bu kaygıları besleyecek; ciddi ilişki düşünmediğini ifade eden; uzakta yaşayan; yaş farkı olan; aynı iş yerinden; öğretmen-öğrenci ilişkisi… benzeri partner seçimleri yapabilir. Ayrıca kendinden fazlaca ödün verme davranışlarında bulunabilir. İlişkide Koşulsuz Kabul ve Güvenli Bağlanmadan çok ‘değersizlik hissi ve terk edilme kaygısı’ vardır.
Kaçınma: Kişiler ilişkiden kaçınır; bu tür konulardan kendilerini izole ederler.
Zaman değişir; mekan değişir; isimler değişir ama senaryo hep aynı kalır. Kişi kendi inancını doğrulayacak partneri seçer ve geçmişte öğrendiği baş etme şekillerini kullanmaya devam eder. İhtiyacı olduğunda yanında olacak; onu teskin edip güven verecek; koşulsuz kabul edecek kişiyi bulamaz. Günün sonunda aynı ihmal edilmişlik; değersizlik; yalnızlık hislerini ve benzer kaygıları yeniden yaşar. Kısır Döngü bu şekilde devam eder.