Uzmanlara göre yüz yetişkinden ikisi yerinde duramıyor..!
Günün 24 saatini 48 saat gibi yoğun çalışıyor; işten işe koşturuyor; gün içine bir sürü iş sığdırıyor; daldan dala atlıyor; sürekli eş ve iş değiştiriyor dinlenmeyi ya da biraz olsun durmayı tercih etmiyorlar. Çünkü hiperaktifler.
Psikiyatri bilimi; "yetişkinlerde hiperaktiflik" tanımlamasını 7-8 yıldır kabul etmiş durumda. Son yıllarda vakaların artmış olması buna bağlanıyor. Psikiyatri uzmanlarının izlenimlerine göre; çocuklardaki hiperaktivite ile yetişkinlerdeki hiperaktivite genel hatlarıyla birbirine benziyor. Fakat yetişkinlerde daha çok dikkat eksikliği olarak ortaya çıkıyor.
Peki; bu yetişkin tipi hiperaktivitede neler görülür?
Konsantre olamamak ve Odaklanmayı Sürdürmede Aşırı Güçlük: Konuşmanın ortasında uzaklara dalıp gitmek; başkalarının konuşmasını dinlemekte zorlanmak ve detaylarla ilgilenmekten sıkılmak..
Aşırı Odaklanma: Çelişkili gibi gözükse de sık rastlanan bir belirtidir. Kafasında ki kaostan kaçmak isteyen kişi; sürdürdüğü eyleme aşırı odaklanır; öyle bir dalar ki; zamanı unutur; dışarıdan gelen sesleri duymaz.
Organizasyonluk ve Unutkanlık: Zaman planlaması yapamama; bir işe başlamakta ve bitirmekte zorlanma; devamlı geç kalma eğilimi; randevuları kaçırma; anahtar; cüzdan ve telefonu sık sık kaybetme; faturaları ödemeyi unutma..
Dürtüsellik ve Huzursuzluk Hissi: Toplantılarda uygunsuz davranma kalkıp- yürüme; yerinde duramama; sık sık söz kesme ve kabaca davranma eğilimi; düşünmeden konuşma; alkol ve maddeyi aşırı kullanımına meyilli olma..
Hiperaktivite: Çok konuşma; heyecan arayışı; bir anda birçok işi yapma eğilimi; risk almaya çok meyilli olma; çok çabuk sıkılma..
Duygulanım; İlişki ve İş Zorlukları: Eleştiriye tahammülsüzlük; başarısızlık karşısında çabuk hayal kırıklığına uğrama; çabuk sinirlenme ve duygulanımsal (duygu) dalgalanmalar; motivasyonu sürdürme güçlüğü nedeniyle sürekli iş ve eş değiştirme isteği..
gibi belirtiler görülmektedir.
Son olarak ‘’Tedavisi mümkün müdür?’’ dediğinizi duyar gibiyim. - Elbette mümkün.. Uygun yaşamsal müdahaleler ve yönlendirmenin yanı sıra çokça mesafe kaydedilmiş olan ilaç tedavisi de bu zorlu hastalıkta baş edilmesine ve kişinin işlevselliğini; kendinden memnuniyetini arttırmasına olanak sağlamaktadır.