Duygusal istismar (psikolojik istismar); duyguları kullanarak başka bir kişiyi kontrol etmenin bir yoludur. Bunu genellikle eleştirerek; utandırarak; suçlayarak ve küfürlü sözlerle yaparlar. Fiziksel olmadığından anlaşılması daha zor bir istismar türüdür. Ancak duygusal istismarın da büyük sonuçları vardır. Duygusal istismar kişinin öz saygısına; bağımsızlığına ve ruh sağlığına zarar verir. Açık ya da gizli yapılabilir ama her iki durumda da maruz kalan kişinin özgüvenini yok eder ve kişiler algılarından ve gerçekliklerinden şüphe etmeye başlarlar. Böylece istismar eden kişi amaçladığı gibi karşısındakini kontrol edebilir. Duygusal istismar; romantik ilişkilerde ve evliliklerde yaygın olmakla birlikte; arkadaşlar; aile üyeleri ve iş arkadaşları arasında da olabiliyor.
En sonunda duygusal istismara uğrayan kişi kapana kısılmış hissediyor. İlişkiye daha fazla dayanamayacak kadar yaralı olmalarına rağmen aynı zamanda ayrılmaya da korkuyorlar. Yani döngü bu durumu fark edip bir şeyler yapana kadar devam ediyor.
İlişkinizin istismar edici olup olmadığını anlamakta güçlük çekiyorsanız sevgiliniz; eşiniz; arkadaşınız; iş arkadaşınız veya aile üyenizle olan etkileşimlerinizin sizi nasıl hissettirdiğini düşünün.
Nasıl tanıyabiliriz?
İstismarcı bir kişinin istediğini yapmamak; öfke patlamasıyla sonuçlanabilir. Bu hem kişiyi kontrol etmenin hem de “dinlemediği için” utanç duymasını sağlamanın bir yoludur.
Etkileşimde bulunduğunuz her an yaralı; hayal kırıklığına uğramış; kafanız karışmış; yanlış anlaşılmış; depresif; endişeli veya değersiz hissediyorsanız; ilişkinizin duygusal olarak kötüye kullanılması ihtimali yüksektir. Kendinizi “o kadar da kötü değil” tuzağına düşürmeyin.
Unutmayın herkes nezaket ve saygıyla davranılmayı hak eder.