Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Hayatınızdaki başlangıçları bir düşünün. Doğduğunuz zaman ailenizdeki heyecanı; okula başladığınız ilk anı; ilk aşkınızı; ilk şehir dışı yolculuğunuzu… Bu başlangıçların yeri hep ayrıdır bizde.
Peki ya yeni şeyler ? Bayramdan önceki gece yeni kıyafetlerimizi özenle yatağımızın yanına koymadık mı; ya da kokulu silgimiz çabuk bitmesin diye az hata yapmaya çalışmadık mı; arkadaşlarımıza ‘baaak annem/ babam bana ne aldı’ deyip ışıkları yanan spor ayakkabılarımızı göstermedik mi ? Pazar günleri banyosunu yapıp ‘Şahane Pazar’ı izleyen nesile de selam olsun buradan.
En önemli kararları hep böyle anlarda veririz. Pazartesi günleri diyete başlar; doğum günlerinde en çok istediğimiz şeyi dileyerek mumları üfler; yeni yılda yeni kararlar alırız. Başlamak için büyük bir sebebe; devamının gelmesi için de bu güce ihtiyaç duyarız.
Oysaki Robert Collier başarıyı; belirli bir konu üzerinde her gün hiç bıkmadan atılan küçük adımların toplamı olarak ifade eder. Büyük hedefler; büyük hayaller hayal kırıklığına; kendinizi sürekli başarısız ya da yetersiz hissetmenize de sebep olabilir.
‘Yeni yıl size sağlık; mutluluk; huzur; aşk… getirsin.’ Yılbaşı akşamı bu gibi sözleri çok duyarız. Aslında iyi niyetle söylenen bu söz; küçükken ayağımızı masaya çarpınca annemizin ‘kaka masa’ deyip masayı dövmesine benzer. Masanın da zamanın da yapabileceği bir şey yok. Yeni yılın bir öncekinden farklı geçmesini sağlayacak olan sizin duygularınız; düşünceleriniz; davranışlarınız…
Geçmişe sünger çekmek aynı hataları tekrar yapmanıza sebep olabilir. Yaşadığınız olaylardan çıkardığınız dersleri; kısa ve uzun vadede hedeflerinizi; size iyi gelen insanları; unutmak istemediğiniz anları; yapmaktan keyif aldığınız aktiviteleri; olumlu – pek de olumlu olmayan duygularınızı; anlamlı – anlamsız düşüncelerinizi; amacına yönelik – amaçsız davranışlarınızı da heybenize koyun; yeni yıl hediyeniz kendiniz olun.