Mutlu olmanın formüllerini araştırıyoruz. İnternetten; vitrinlerden bir şeyler satın alarak doyurmaya çalışıyoruz ruhumuzu. Sosyal medyanın hiç de azımsanamayacak bir gücü var duygu durumumuz üzerinde. Başkalarının sevgisine; beğenisine; ilgisine duyduğumuz ihtiyaçla hırçınlaşıyor; karmaşıklaşıyor ve çaresizleşiyoruz.
Mutluluk kural olma yolunda bir anlam kazanmış bulunuyor; yeni bir zorunlulukla yüz yüze getiriyor insanı: mutlu olmak zorundasın; yoksa hayatın yaşamaya değmez. Mutsuz insan kendini suçlamaya başlıyor; mutlu bir hayat yaşamadığı için kendinde eksiklikler buluyor. Etrafındaki insanlar bu mutlu olma gerekliliğini yerine getirebilmiş görünüyor; ya da en azından bu izlenimi uyandırmak için yoğun çaba sarfediyorlar.
Çevresel koşulların baskısı arttıkça; insanlar içsel mutluluklarını sorgularlar: Mutlu muyum ben? Nasıl mutlu olabilirim? Acaba sırf mutlu olmaları gerektiğine inandıkları için mi mutsuz bu kadar çok insan? Mutsuz olmakla baş etmek; onu sindirmek ve ona dayanmak zordur. Önemli olan zorlayıcı koşullar altında bile ayakta kalabilmektir.
Sağlıklı pozitiflik; gerçek hislerinizi gizlemek anlamına gelmez. Mutluluk sürekli neşeli; keyifli ve hoşnut olmak da değildir. Bir insan yüzünde sürekli bir gülümseme ile dolaşamaz. Mutluluğu bir tür kesintisiz zevkte aramak; mutsuz olmanın en kesin yoludur. Mutluluk olumsuzun etkisinden kurtulabilme becerisidir. İyiyi de kötüyü de kabul etmek; olumsuzu nasıl yeni bir çerçeveye oturtacağımızı öğrenmekle ilişkilidir. Mutluluk kişinin kendi duygularını deneyimlemesi için gereken duygusal esnekliktir. Sorunların kaybolmasını dilemek değil; stres faktörlerini daha dayanıklı ve farklı biçimlerde ele almayı öğrenmektir.
Mutsuzluğu; duygusal çöküşleri ve hatta depresyonu bile bizi mutluluk tarafına fırlatacak sıçrama tahtaları olarak düşünebiliriz bir açıdan. Başımıza gelen değil de onun hakkındaki düşünce ve yargılarımızdır canımızı sıkan. Bizler tecrübeyle öğreniriz; tecrübenin de önemli bir kısmı olumsuz tecrübelerdir. Niçin kötü hissettiğimizde bir an önce toparlanabilmek için çeşitli yollara başvuruyoruz? Yönümüzü yeniden belirlemek için bir düşünme fırsatı bu aslında. Hayatımızda; çevremizde yanlış gidenin ne olduğunu sorguladığımız ve gücümüzü geri kazandığımızda neleri farklı yapabileceğimizi kurguladığımız bir dönem mi bu mutsuzluk periyodu?
Bizler hayatımız boyunca olumlu koşulların; olumlu duyguların peşinde koşuyoruz. Sihirli değneklerimiz yok her istediğimizde tüm dileklerimiz gerçek olsun. Olumsuzun içindeki olumluyu görebilmeyi başardığımızda hayatımızın çok daha anlamlı olacağına şüphe yoktur.