Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕İsmini aldığım Hasan dedem (aslında babamın dedesi idi ve biz torun çocukları; kendisine “Kar Dede” derdik); İstiklal Harbi gazisiydi. Harp yıllarında millet olarak herkes; açlık ve yoksullukla imtihan olmuştu. Bu nedenle rahmetli; oldukça tutumlu biriydi. Onun kuşağı; yarını düşünerek israftan uzak dururdu; dökülen ekmek kırıntısına hürmet ederdi.
Sonraki nesiller de yokluğu gördü: karne ile ekmek aldı; bereket olsa da yarın için tedbir amaçlı “biriktirme” eylemini yaptı.
Hâsılı millet olarak; geçirilen zor dönemlerin etkilerine ve var olan kültüre bağlı olarak; farkında olmadan bir sonraki kuşaklar (çocuklar; torunlar) hep düşünüldü. “Biriktirme” davranışı olmazsa olmazımız oldu. “Nelik; nitelik” yaklaşımı ile her zaman bir köşede; bir şeyler saklandı.
Çağımızda biriktirmenin dozunu kaçıran; yedi sülalesine yetecek kadar biriktiren insanlar türedi (biriktirme konusunda aşırıya kaçıldı). Sonuç; var olan sosyal ve ekonomik dengeler olumsuz etkilendi; insani olan paylaşmalar kısmen unutuldu.
Ne diyelim! Tedbirli ve tutumlu olmak iyidir; ihtiyaç kadar bir kenarda biriktirmek faydalı olabilir; ancak dengeleri bozacak kadar biriktirme yapmak sağlıklı değildir; toplumsal olarak her birimizi olumsuz etkiler. “Biriktirelim ama vermesini de bilelim” ki hassas dengeler korunabilsin.