Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Yaşlılık Döneminde Depresyon Nedir? Nasıl Baş Edilir?

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 20:08    Güncellendi: 18.02.2025 20:08

İçe kapanma; duygulanma ve sık ağlamalar; hareketlerde yavaşlama; dikkatin azalması; uyku bozukluğu; kilo değişikliği ve unutkanlık gibi bellek problemleri “yaşlılığın doğal bir sonucu” olarak kabul EDİLMEMELİ ve depresyonla ilişkili olabileceği düşünülerek gerekli incelemeler yapılmalıdır. Çünkü tanı konamayan ve dolayısıyla tedavi edilmeyen depresyon;
Ek tıbbi durumların (şeker hastalığı; yüksek tansiyon; kalp hastalığı; kanser; bunama; karaciğer ve böbrek hastalığı gibi) daha da kötüleşmesine;
Aile içi ilişkilerin bozulması ve gerginliklerin artmasına;
Hastanın ve ailesinin yaşam kalitesinin düşmesine;
Beklenenden erken ölümlere;
İntihar ile sonuçlanabilen ölümlere neden olabilir.
Depresyon belirtilerinin varlığı danışmayı ve tıbbi yardım almayı gerektiren bir durumdur. Doğru tanımlanıp tedavi edilen hastalık %80-90 oranında iyileşmekte ve hastalar eski normal yaşantılarına geri dönmektedir.

Nedir? Nasıl Oluşur?
Depresyon; sık görülen ve yıkıcı sonuçları olabilen bir psikiyatrik hastalıktır. Gençlik döneminde görülebileceği gibi yaşlılık döneminde de görülebilir. Fakat; bu dönem hastalığın oluşumu; tanınması ve tedavisi noktasında birtakım farklılıklar içerebilir.
Yaşlanmayla birlikte; beyin hücreleri ve damarlarda bozulma; nörotransmitter denilen bazı maddelerin veya hormonların artması veya azalması gibi doğal biyokimyasal değişimler veya eklenen tıbbi hastalıklar depresyonu ortaya çıkarabilir. Kişinin gençlik yıllarındaki psikiyatrik durumu; genetik faktörler (örneğin; aile üyelerinden birinde depresyon varlığı) veya çevresel olaylar (örn; bir yakınının ölümü; hastalanma; alıştığı muhitten taşınma; maddi zorluklar; emeklilik) da hastalığın ortaya çıkmasında etkili olabilir. 


Peki Hastalığı Nasıl Tanıyacağız? Belirtileri Nelerdir?
Depresyon geçici bir ruh hali değildir. Yani; bir olay karşısında sıkıntı hissedilmesi veya mutsuz olunması depresyon olduğu anlamına gelmez. Depresyon hastalığı diyebilmek için; birtakım belirtilerin sürekli olarak görülüyor olması (en az 2 haftalık bir süredir) ve kişinin günlük yaşantısını ciddi bir şekilde etkiliyor olması gerekmektedir. Aşağıda; depresyon belirtileri sıralanmıştır (yaşlılığa DAHA ÖZGÜ olarak nitelendirilenler tırnak içerisinde gösterilmiştir);
*Keder; elem; üzüntü ve mutsuzluk hali 
*Bir şey yapmak istememe; hevessiz olma 
*Eskiden zevk alınan şeylerden artık zevk alınamıyor olması
*Kendini ümitsiz; değersiz ve çaresiz hissetme
*Geçmişteki başarısızlıklar veya hatalardan dolayı kendini suçlayıp durma
*Parasal; sağlık vb. konularda düşünüp durma; aşırı ve yersiz endişeler
*Olağan dışı duygulanma ve sık ağlamalar
*Gelecekten beklentinin kaybolması ve ölüm düşünceleri 
*Düşüncelerde yavaşlama ve kararsızlıkların artması
*Dikkatin azalması ve yoğunlaşmada güçlük
*“Yerinde duramama ve huzursuzluk hali”
*“Uyku bozukluğu (uykusuzluk veya aşırı uyuma)”
*“İştah ve kilo değişiklikleri (kilo kaybı veya kilo alımı)”
*Doktorların herhangi bir sebep bulamadığı “Bedensel yakınmalar” (Baş ağrısı veya vücutta yaygın ağrılar; uyuşmalar; kabızlık; gaz ve şişkinlik; baş dönmesi; idrar yolları ile ilgili yakınmalar; saç dökülmesi..) olarak sayılabilir.


AİLELER Dikkatli Olmalı..
Aileler riskli durumlar konusunda bilgi sahibi olmalıdır. Çünkü yaşlılarda depresyonu en sık tetikleyen durumlardan biri tıbbi hastalıklardır. Aynı zamanda; tıbbi hastalıkların varlığı depresyonu kötüleştirebilir. 
*Bunama=Demans (En sık sebebi olan “Alzheimer Hastalığı”) 
*Guatr 
*Yüksek tansiyon; 
*Şeker hastalığı; 
*Kalp ve solunum sistemi hastalıkları; 
*Karaciğer ve böbrek hastalığı
*İnme
*Kanser riskli durumlar arasında sayılabilir.
Bu hastalıkların varlığında yakın bir takip; gerekli önlemlerin alınması açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle; yeni ortaya çıkan belirtiler (örn; iştah ve uyku düzenindeki değişiklikler; unutkanlık vb. bellek problemleri; çevresindekileri tanımama; evde olmayan birini görme veya çevresindekilerden kötülük göreceği; zehirleneceği yönünde şüpheli; tuhaf inanışlar veya davranışlar; yerinde duramama ve huzursuzluk hali) dikkatle incelenmelidir. Ek olarak; hastanın aldığı-çıkardığı sıvı miktarı; kullandığı ilaçları ve düzenli olarak alıp almadığı da kontrol edilerek uygun önlemler alınmalıdır. 
Ayrıca bazen depresyon; bunama benzeri belirtilerin yoğun olması nedeniyle BUNAMA ile KARIŞABİLİR (PSÖDODEMANS) ve gereksiz tedavilerin başlanması ve zaman kayıplarına neden olabilir. 
Yapılması Gerekenler..
Ailede yaşlı olan kişiler; mümkün olduğunca vakit ayrılarak etkin bir şekilde dinlenmeli; konuşmaları için yeterli zaman ayrılmalı ve isteklerine olabildiğince kulak verilmelidir. Çünkü yaşlı kişiler; rahatsızlık vermek istemediği; anlaşılmayacağını düşündüğü veya sıkıntılı olmanın; hatta depresyonda olmanın bir “karakter zayıflığı veya akıl hastalığı” olduğunu düşündüğü için yakınlarına yaşadıklarını söylemekten çekinebilir veya korkabilirler. 
Sabırlı ve hoşgörülü bir ortamda; hastanın yakından takip edilmesi anlaşıldığı; değer verildiği ve yalnız olmadığı hissine; dolayısıyla rahatlamasına ve olumsuz duygu ve düşüncelerini daha rahat ifade etmesine sebep olacaktır. Bu tutum; ailenin depresyon belirtilerini daha iyi anlaması; uygun önlemler alması ve gerektiğinde bir doktorla görüşerek psikoterapi; ilaç ve diğer tedaviler konusunda işbirliği yapması açısından oldukça önemlidir. 
Depresyon tanısının konması ve tedavisinin planlanması ANCAK; iyi bir klinik değerlendirme ve ilişkili tüm psikiyatrik ve tıbbi durumların detaylı bir şekilde araştırılması ile mümkün olacaktır..


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır; tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.