Obsesif kompulsif bozukluk; genellikle geç ergenlik veya erken yetişkinlik döneminde ortaya çıkan ve tedavi edilmezse kronik bir seyir gösteren ciddi sorunlara neden olan bir klinik durumdur. Obsesif-kompulsif bozukluk; obsesyonların; kompülsif ritüellerin veya en yaygın olarak her ikisinin birden ortaya çıkması ile karakterize edilir. Takıntıların dört temel özelliği vardır: bunlar; müdahaleci olarak deneyimlenen ve büyük kaygıya neden olan; yineleyici ve kalıcı düşünceler; dürtüler veya görüntülerdir; bunlar sadece gerçek hayat sorunları hakkında aşırı endişeler değildir; etkilenen birey; onları başka bir düşünce veya eylemle görmezden gelmeye; bastırmaya veya etkisiz hale getirmeye çalışır; ve etkilenen kişi bu düşüncelerin kendi zihninin bir ürünü olduğunu kabul eder. İstenmeyen düşünceler veya sevdiklerine zarar verdiğine dair görüntüler; birinin kapıları kilitlemediğine veya elektrikli aletleri kapatmadığına dair sürekli şüpheler obsesyonlara örnek olarak verilebilir. Kompulsiyonlar; etkilenen bireyin bir tepkiye tepki olarak yapmak zorunda hissettiği tekrarlayan davranışlar (örneğin; tekrarlayan el yıkama; sipariş verme veya kontrol etme) veya zihinsel eylemlerdir (örneğin; tekrarlayan dua etme; sayma veya kötü düşünceleri geri almak veya değiştirmek için iyi düşünceler düşünmek) ya da takıntı ve katı kurallara sahip olmak gibi (örneğin; bir ışık düğmesinin tam olarak on kez açılıp kapatılarak kapatılıp kapatılmadığını kontrol etmek). Kompulsiyonlar; sıkıntıyı önlemeyi; azaltmayı ya da bazı korkulan olayları önlemeyi amaçlar. Bununla birlikte; aşırıdırlar veya önlemeleri amaçlanan şeyle gerçekçi bir şekilde bağlantılı değildirler.
Obsesif-kompulsif bozukluk; çeşitli türlerde obsesyon ve kompulsiyonların mevcut olduğu semptomatik olarak heterojen bir durumdur. Bununla birlikte; araştırmalar belirli obsesyon ve kompulsiyonların beş ana boyut oluşturmak üzere birlikte ortaya çıkma eğiliminde olduğunu göstermektedir.
1- Zarar vermekten sorumlu olma veya zarar vermeme takıntıları; kompulsiyonları kontrol etme ve güvence arama;
2- Temizlik takıntıları; yıkama ve temizleme ile ilgili ritüeller;
3- Simetri takıntıları ve sıralama ve sayma ile ilgili ritüeller;
4- Nesneleri edinme ve elde tutma konusundaki saplantılar olan istifleme ve buna bağlı toplama kompulsiyonları;
5- Seks; şiddet ve dinle ilgili saplantılar;
Son bulgular bu beş boyutu çocukluktan yetişkinliğe kadar yaşlar boyunca desteklemiştir. İstifleme geleneksel olarak bir obsesif-kompulsif bozukluk biçimi olarak görülse de; istifleme ile diğer obsesif-kompulsif belirti boyutları arasındaki farklar; bazı araştırmacıların artık istiflemenin ayrı bir bozukluk olduğunu düşünmesini sebep olmuştur.
Obsesif kompulsif bozukluk için laboratuvar testleri yoktur ve tanı klinik görüşme ile konur. DSM-V kriterlerine göre bozukluğu teşhis etmek için; etkilenen kişinin ya obsesyonlardan ya da kompulsiyonlardan muzdarip olması gerekir; bu da büyük sıkıntıya neden olur; zaman alır (günde 1 saatten fazla) veya normal işleyişi önemli ölçüde bozabilir. Bozukluğun seyrinin bir noktasında; etkilenen kişi; obsesyon ve kompulsiyonların aşırı veya mantıksız olduğunu da kabul etmelidir. Bu ölçüt çocuklar için geçerli değildir çünkü bu yargıya varmak için yeterli bilişsel farkındalığa sahip olmayabilirler. Ayrıca; sıradan çocukluk ritüelleri zorlama değildir; rahatsız edici veya zayıflatıcı değildir ve geçici olma eğilimindedir.