‘’Anksiyete; çok farklı ve önemli soruların belirebileceği bir düğüm noktası; çözümü; tüm zihinsel; varlığımıza akıtılacak bir ışık seline bağlı bir bulmacadır.’’ Sigmund Freud
Endişe; Kaygı; Kaygı Bozukluğu (Anksiyete) Aynı Şey mi ?
Endişe ve kaygı kelimelerinin birbiri yerine kullanılıyor. Bu da pratikte de bu kelimeler arasında ayrım yapmakta zorlaştırıyor.
Endişe; bilişsel bir süreçtir. Zihinde oluşur. Endişe; zihinsel olarak gelecekte muhtemel olumsuz sonuçlar meydana gelmesini beklemek ve buna hazırlanmakla ilgilidir.
Gelecek hakkında zihinde düşünmek ve planlamalar yapmak; neler olabileceğini önceden kestirmek ve değişik durumlarla nasıl başa çıkabileceğiniz ile ilgili ayrıntılı senaryolar oluşturmaktır.
Endişeyi ne tetikler?
Gelecek hakkında düşünceler bize endişe verir. Endişelenmeyi tetikleyen şeylerin; öngörülmez; yeni ya da belirsiz olayların deneyimlenmesidir.
Kaygı: Endişeler zihinde olup biterken; kaygı bedende meydana gelir. Kaygı insanların tehlikedeyken ya da kendilerini herhangi bir şekilde tehdit altında hissettiklerinde deneyimledikleri bir dizi fiziksel duyumun genel adıdır. Kaygı durumunda da kalp atışında hızlanma; solunum hızında artış; mide-bağırsak sorunları ( midede kelebekler varmış hissi) mide bulantısı gibi fizyolojik belirtiler görülmektedir. Kaygı ile ilgili bedensel duyumlar aslında bedeninizin sizi bir tehlikeye karşı harekete geçmeniz için fiziksel olarak hazırlama yoludur.
Kaygı; bedenin tehdit saptama sisteminin bir parçası olduğu için; sahip olduğunuz en önemli hayatta kalma düzeneklerinden biridir.
Kaygı Bozukluğu; Anksiyete; şiddetli bir korku ve panik duygusu hissidir. Çoğu kişi yaşamdaki önemli olaylar öncesinde kendisini korkmuş; telaşlı hissedebilir. Bu doğal bir duygu durumudur. Beklenen önemli olay sona erdiğinde korku; panik ve endişe duyguları da sona erer. Ancak kişi; korku ve panik duygusunu beklenen olay geçtikten sonra bile yaşam kalitesini bozacak düzeyde günlük hayatında da hissediyorsa kişide bir anksiyete bozukluğu olduğundan söz edilebilir.