Kişi kendini tehlikede hissettiği bir durumla karşı karşıya kaldığında; kontrol edemediği tepkiler verir.Kalp atışlarında hızlanma olur; terler; titremeye başlar; nefes almada zorlanır; kendini bu tehlikeden uzaklaştırmak ister. Ancak çoğu zaman kişiyi tehlikeye sokacak bir sebep yoktur. Beklenmedik bir anda ortaya çıkabilen ve kişiyi çaresiz bırakan bu korku durumu “panik atağı” olarak adlandırılır.
Aniden ortaya çıkan;
Çarpıntı; kalp atımının hızlanması
Terleme
Titreme ya da sarsılma
Nefes alamama; boğuluyormuş hissi
Soluğun kesilmesi
Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma
Baş dönmesi; sersemlik hissi; düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma
Benliğinden ayrılmış hissi
Denetimini yitirme ya da çıldırma korkusu
Ölüm korkusu
Uyuşma ya da karıncalanma duyumları
Üşüme; ürperme ya da ateş basmaları
Panik atağı belirtileridir.
Bu belirtileri yaşayan kişi; bir bakıma kendisini ölüm tehdidi ile karşı karşıya kalmış hisseder. Çarpıntı sırasında kalp krizi geçirdiğini; baş dönmesi sırasında beyin kanaması geçirdiğini düşünerek acil servise başvurabilir. Yapılan tetkiklerde herhangi bir bulgu saptanmaz ve kişi psikiyatri uzmanına yönlendirilir.
Panik atağına kapalı alan; karanlık; kalabalık gibi belirli durumlar eşlik edebilir. Panik atağı olan kişiler; kendilerini tehdit altında hissettiği bu durumlardan kaçınırlar. Örneğin; kalabalık alışveriş merkezlerine girmezler; asansöre binmezler. Hastalanma korkusu ile yalnız kalmamaya özen gösterirler. Odakları tamamen bedenlerinin tehdide verdiği tepki ve bundan kaçınmadadır.
Nedenleri;
Boşanma; şiddete maruz kalma; cinsel istismar; kaza; ayrılık; çocukluk çağında anne babanın ayrılığı gibi yaşanan travmatik olaylar panik atağın sebebi olabilir. Panik Atağı toplumda % 3 oranında ve çoğunlukla kadınlarda görülür.
Tedavi;
Panik atağı psikoterapi ve ilaç desteği ile tedavi edilebilen bir hastalıktır. İlaç tedavisi belirtilerin şiddetini ve etkililiğini azaltacak; hastanın psikoterapiye uyumunu kolaylaştıracaktır. Birçok hastanın endişelendiğinin aksine psikiyatri uzmanı kontrolünde alınan ilaçlar alışkanlık yapmayacaktır. Terapide sabırlı ve yardımcı olmak önemlidir. Kişi hastalığın üstesinden gelmek için çaba göstermelidir. Ortalama 10 dk süren ataklar sırasında; tehdit gördüğü durumdan kaçmamalı; kalp atışını yavaşlatacak şekilde nefes almalı; ortamı terk etmemeli; acil servise koşmamalıdır. Tedavi sırasında kademeli olarak kaçtığı ortamlarla karşı karşıya kalacağı durumlara direnç göstermemelidir. Tedavide kişinin yaşadığı belirtiler kontrol altına alınmaya ve aşamalı olarak korkularının üstesinden gelmesini sağlamak amaçlanır.